"يقود" - Translation from Arabic to Turkish

    • sürüyor
        
    • kullanıyordu
        
    • kullanan
        
    • liderlik
        
    • süren
        
    • kullandığını
        
    • yönetiyor
        
    • kullanıyormuş
        
    • çıkıyor
        
    • gidiyor
        
    • arabayla
        
    • araba
        
    • sürerken
        
    • kullanırken
        
    • sürer
        
    Ve Apollo 2 tekerlekli güneş arabasını gökyüzünde sürüyor. Open Subtitles و أبوللو و هو يقود عربته الشمسية ، عبر السماء
    Herşeyin yere düştüğünü gördüm. Onu gördüğümde bir Chevy Astro kullanıyordu. Open Subtitles لقد رأيت كل شيء لقد كان شيفي أسترو ، رأيته يقود
    Hız limitinde araba kullanan gördüğüm tek polis sensin yeminle. Open Subtitles أقسم بالله إنّكَ الشرطيّ الوحيد الذي يقود وفق حدود السرعة
    Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü başkanı olarak dünyanın en büyük suç örgütüyle mücadele görevine liderlik yetkisini, yakın dostum Büyükelçi Han'a verdim. Open Subtitles كرئيس لمبنى الجنايات العالمية , لقد ائتمنت صديقي السفير هان على أن يقود هذه المعركة , ضد أعظم منظمة إجرامية في العالم
    Üstü açılan Saab süren bir adam gördüğümü hiç hatırlamıyorum. Open Subtitles أتدري، لم يسبق وأن رأيت رجلاً يقود سيارة ساب مكشوفة.
    Yakışıklı olmadığını biliyorum. 73 model Dodge Polaris kullandığını da. Open Subtitles اعلم انه ليس وسيما وكما انه يقود سيارة موديل 73
    Şimdi burada... tek kişilik bir orduyu yönetiyor... şu kekeme şebeği. Open Subtitles الآن ها هو يقود جيشاً يتكون من قرداً يتلعثم في حديثه
    Başı dik olarak 25 yıldır bu gemiyi sürüyor. Open Subtitles أنه عنيد بأفكاره ، فهو يقود غواصات منذ 25 عاماً
    Mike Donely çalınmış bir polis arabasını Kapitol Caddesine doğru sürüyor. Open Subtitles مايك دونالي يقود سيارة شرطة مسروقة على اوتوستراد الكابيتول بوليفارد
    - Dur bir dakika. Bu senin fikrindi. - Arabayı kim sürüyor David? Open Subtitles انتظري ، دقيقة ، لقد كانت تلك فكرتكِ أنت ِ ومن يقود السيارة ياديفيد ؟
    Öyleyse yarası kanarken araba kullanıyordu. Yarasına bastıracak bir şeyler aramıştır. Open Subtitles إذن، هو يقود السيّارة وينزف إنّه يبحث عن شيء لتضمييد الجرح
    Ben o kullanıyordu sanırım tek elle , diğer boynunu sıkıştırarak . Open Subtitles أظن أنه كان يقود السيارة بيدٍ واحدة و يضغط على عنقها بالأخرى
    Motosiklet kullanan biri, motosikletçidir. Bu bir sitem değil, bir tespittir. Open Subtitles الذي يقود دراجة نارية، نقول عنه قائد دراجة نارية، هذا ثابت.
    Spor arabayı kullanan çocuğun durumu kötü. Open Subtitles وجدنا بعض البلاغات على الشاب الذي يقود السيارة الرياضية
    Delikanlının liderlik edecek ne deneyimi ne de bilgisi var. Open Subtitles الولد ليس لديه ايا من الخبرة او المعرفة لان يقود
    Porsche süren ve 300 dolarlık takım elbisesi olmayan her zenciyi durdurabilirsin. Open Subtitles أيّ زنجي يقود سيارة بورش ولايملك بدلة بقيمة 300 دولار، يمكنك إيقافه..
    Umarım yakında uyanır. Belki bize arabayı kimin kullandığını söyleyebilir. Open Subtitles أتمنى أن تفيق قريباً فربما تخبرنا من كان يقود السيارة
    Diktatörleri alt etmek için bir ordu yönetiyor. Open Subtitles إنه يقود جيشاً في الشمال كي يقضي على القادة العسكريين
    Köpeği kaçıran kişi kiralık araba kullanıyormuş. Open Subtitles الرجل الذي إختطف الكلب كان يقود سياره مستأجره.
    Deponun arkasındaki tünel diğer iki tünele çıkıyor. Sanırım biri sular altında. Open Subtitles هذا النفق في المستودع يقود لإثنان أخرين أعتقد ان أحدهم ممتليء بالماء
    Orası köprüden bir blok ötede. Doğruca şehrin merkezine gidiyor. Open Subtitles على بعد مجمع من الجسر هذا يقود مباشرة لقلب المدينة
    Sakın olaki bu sürtüğe güvenip... arabayla dolaşayım deme, yarım saattir kaybolduk. Open Subtitles لا تدعي هذا الحقير يقود لكِ السيارة لقد ضللنا الطريق لنصف ساعة
    Olay sarhoşken araba sürmekle başlayıp, ruhsatsız silah bulundurmakla bitti. Open Subtitles كان يقود وهو مخمور ، لكنهم كتبوا محضر حيازة سلاح
    Katil aracı o boş araziye doğru sürerken Bu mesajı kazımış olmalı. Open Subtitles لابد أنه قام بخدشها وكتابتها وهو مقيد في المركبة والسائق يقود به
    Sadece araba kullanırken takardı. O yüzden gözlükler hep torpido gözünde dururdu. Open Subtitles لقد إرتداها فقط عندما كان يقود لذا كانت دائماً في صندوق التابلوه
    Ve her sene insanlar, zehirli ökseotunun altında mikroplu insanları öpecekleri partiye gitmek için karlı havada araba sürer. Open Subtitles وفي كل سنة , يقود أناس في العواصف للوصول إلى أماكن بعيدة حيث يقبّلون غرباء مصابين بجرثومة الهدال السام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more