"يقول أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söylüyor
        
    • olduğunu söyledi
        
    • diyor ki
        
    • dediğine göre
        
    • olduğunu söyler
        
    • söylediğine göre
        
    • olduğunu söylerdi
        
    • demiş
        
    • der ki
        
    • olduğunu söyleyen
        
    Deforme oluyorlar. Dördüncüyü bekliyorum ama babam kanımız yüzünden olduğunu söylüyor. Open Subtitles والدنا يقول أن دمنا السبب فى هذا، ستكون هذه ولادتى الرابعة.
    Tüm düzenin, sokaklarda ki tüm bu huzursuzlukların onun kontrolünde olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أن كلّ شيء تحت سيطرته, برغم كلّ تلك الاضطرابات في الشوارع.
    Psikiyatristim, bana bu çocukların gördüğü en kafayı yemiş nesil olduğunu söylüyor. Open Subtitles أتعلم ، طبيبى النفسى يقول أن هؤلاء الأطفال هم أكثر الأجيال فوضوية
    Dov ile görüştüm. Babamın buraya gelmekte olduğunu ve çok sinirli olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد كلمت دوف ، وهو يقول أن أبي قادم إلى هنا وهو مستاء
    diyor ki, eğer onun karısı olursam dayım bana dokunamazmış. Open Subtitles هو يقول أن أصبحت زوجتها فأن خالي لا يمكنه لمسي
    Diaco'nun dediğine göre Esten her çarşamba, ...Kilowatt denen bir kulübe gidiyormuş. Open Subtitles دياكو يقول أن كل يوم اربعاء ايستن لفي النادي يدعا كيلو واط
    Sınavları olduğunu söylüyor ama sanırım seni çok da özlüyor. Open Subtitles يقول أن لديه امتحانات، ولكن يبدو أنه اشتاق لكَ كثيرًا.
    11. ipucu at sahibinin bu evin komşusu olduğunu söylüyor, bu ancak 2. ev olabilir. TED والمفتاح الحادي عشر يقول أن مالك الحصان يعيش في المنزل المجاور، والذي يمكن أن يكون فقط المنزل الثاني.
    Ses ilk ipucu olarak üç sayının çarpımının 36 olduğunu söylüyor TED بالنسبة للمفتاح الأول، فهو يقول أن الصوت الناتج من الأرقام الثلاثة هو 36.
    General ülkemizin bana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Onları etkilemeliymişim. Open Subtitles هنا بيت القصيد ، إن الجنرال يقول أن بلدنا فى حاجة إلى ، من المفترض أن أكون مؤثراً
    Bakan bunun ciddi olduğunu söylüyor ve politik bir felaket. Open Subtitles الوزير يقول أن ما حدث يعتبر فاجعه سياسيه خطيره
    Bir kaza olduğunu söylüyor. Telefon etmek istiyor. Open Subtitles شاب يقول أن هناك حادث ويريد أن يستخدم الهاتف
    Cihaz çalışıyor. Marshall bunun Dahlgren'in yüzüğünün aynısı olduğunu söyledi. Open Subtitles مارشال يقول أن هذا نسخة طبق الأصل من خاتم دالجرين.
    Teröristlerle ilgili bilgisi olduğunu söyledi, ama yalnızca seninle konuşurmuş. Open Subtitles يقول أن لديه معلومات عن الارهابيين ولكنه سيتحدث إليك فقط
    Kaybetmek için hep bir bahane arayan insanlar olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول أن هنك أشخاص دائماً يبحثون عن عذر للهزيمة.
    Yani babam diyor ki, acılı peynirli patates kızartmanız enfesmiş. Open Subtitles أعني ، أبي يقول أن مقليات الجبنة الحارة لديكم رائعة
    Mr, Hunter bunu yapıyor çünkü o diyor ki onun zamanında her şey çoktan mahvedilmiş, ve şimdi bize söylemeye çalıştığı şey bu problemi nasıl çözeceğimiz. TED أنظر، يقوم الأستاذ هونتر بذالك لأنه يقول أن زمانة قد قام بكثير من الخراب، و هو يحاول تعليمنا كيف نحل هذا المشكل.
    dediğine göre oradaki orospular aklındaki sırları çalmak için uğraşıyormuş. Open Subtitles يقول أن العاهرات هناك تبذل المستحيل لأخذ الأسرار من الرجال.
    dediğine göre İngiltere'nin işi bitmiş. Kazananların dili Çince olacakmış. Open Subtitles يقول أن إنجلترا انتهت وأن الصينيون من سيفوز
    Newton'un Üçüncü Hareket Kanunu ise, her etki için ona eş ve zıt bir tepki olduğunu söyler. TED و قانون نيوتن الثالث يقول أن لكل حركة هناك ردة فعل مثلها و أخرى تتعارض معها
    Adli tabibin söylediğine göre sıcak çarpması ile aynı semptomları gösterirmiş. Open Subtitles الطبيب الشرعي يقول أن المؤشرات نفسها كما في الضربة
    Bazen okulun çok moral bozucu olduğunu söylerdi. Çünkü insanlar her zaman kavga ediyor ve öğretmenler istifa ediyorlardı. TED في بعض الأحيان كان يقول أن المدرسة كئيبة جداً لأن الناس فيها دائماً يتشاجرون كما أن المعلمين يتركون العمل فيها.
    Kim demiş Tanrı'nın en sevidiği yaratıklar böcekler değildir diye? Open Subtitles من الذي يقول أن الحشرات ليست مخلوقات الله المفضلة؟
    Ama Allah der ki, önemli olan ölmeden önce yaptıklarımızdır. Open Subtitles لكن الله يقول أن ما نفعله قبل موتنا هو المهم.
    Savaştan sonra Muhammed, zaferin Allah'a ait olduğunu söyleyen bir vahiy aldı. Open Subtitles بعد المعركة تلقى محمد وحيا من ربه يقول أن النصر من عند الله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more