- Paul açtı telefonu. Ona, ihtiyar annemi rahat bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | قلتُ له أن يغرب وأن يكف عن مضايقة أمي العجوز |
Asıl, birisinin babama garip şeyleri bırakmasını söylemeliydi. | Open Subtitles | أو سأطيح بك عبر زجاج النافذة كان على أحد إخبار والدي أن يكف عن الأفعال الشائنة |
Drew, çagïr onu. | Open Subtitles | درو، ادعوة ان يكف لا، زوي. |
Çin İmparatoru ne zaman bir kafir olmayı bırakıp, ve beklenen birini, beni, gerçek Mehdi olarak kabul ettiğinde, o zaman böyle bir hediyeyi kabul etmekten mutluluk duyacağım. | Open Subtitles | عندما يكف امبراطور الصين عن الكفر و يتقبلنى ، كالمنتظر ، مهدى الحقيقى فسأكون سعيدا لقبول هذه الهدية |
Eğer o kadar duyarlıysa neden 30 kilo verip geckolardan bahsetmeyi kesmiyor? | Open Subtitles | حسناً، إن كان شديد الحساسية، لماذا لا يفقد 70 رطل من وزنه و يكف عن التحدث عن السحالي |
Söylemek istediğim tek şey herkes artık yalan söylemeyi bıraksın. | Open Subtitles | كل ما أريد أن أقوله هو أن يكف الناس عن الكذب |
Ama patronuna benden 'vurulmanın uyuşturucu bağlantılı' demeyi bırakmasını söyle. | Open Subtitles | حسناً، لكن إخبر رئيسك أن يكف عن قوله أن إطلاق النار لـه علاقة بالمخدرات. |
Kocasının peşimi bırakmasını söyleyeceğim. Hemen dönerim. | Open Subtitles | لتجعل زوجها يكف عن مضايقتي سأعود في الحال |
Bunu sen de bilirsin. Bu adamın vazgeçmesini, bırakmasını gitmesini istiyoruz. | Open Subtitles | أنت ترى ذلك - نحن نريد أن يكف هذا الرجل عن ما يفعله - |
Köpegini çagïr. Drew, çagïr onu. | Open Subtitles | درو، ادعوة ان يكف |
Oyun oynamayı bırakıp konuşmasını söyle ona. | Open Subtitles | أخبره أن يكف بالتلاعب بنا كيف يمكنني إخباره ؟ |
Oyun oynamayı bırakıp konuşmasını söyle ona. | Open Subtitles | أخبره أن يكف بالتلاعب بنا كيف يمكنني إخباره ؟ |
Bence geçmişi bırakıp geleceği ile ilgili düşünmeye başlaması lazım. | Open Subtitles | أعتقد أنة يجب أن يكف عن القلق بشأن الماضي ويبدء بالتفكير أكثر بشأن المستقبل. |
- Evet ama babam kafa bulmayı kesmiyor. - Jake. | Open Subtitles | أجل , و لكن أبى لا يكف عن توجيهى جيك |
...kesmiyor. | Open Subtitles | -ان يكف عن مضايقتنا |
- Bir türlü havlamayı kesmiyor. | Open Subtitles | - النباح عن يكف لا إنه |
Söylemek istediğim tek şey herkes artık yalan söylemeyi bıraksın. | Open Subtitles | كل ما أريد أن أقوله هو أن يكف الناس عن الكذب |
Ve her iki hastalık için test edin ki sızlanmayı bıraksın. | Open Subtitles | وأجروا فحصاً لكليهما كي يكف عن النواح |
Beast'e söyle, bahçeme sıçmayı bıraksın. | Open Subtitles | قل ﻠ"بيست" أن يكف عن التغوط على مرجي |