"çalışma" - Translation from Turkish to Arabic

    • العمل
        
    • تحاول
        
    • تحاولي
        
    • دراسة
        
    • للعمل
        
    • الدراسية
        
    • محاولة
        
    • عملك
        
    • الدراسة
        
    • عملي
        
    • عمل
        
    • التدريب
        
    • عمله
        
    • دراسات
        
    • الدراسات
        
    Tabloda kırmızı nokta ile ifade edilen "işsizlik" çalışma Bakanlığı istatistiklerini gösteriyor. TED النقطة الحمراء هنا تمثل والبطالة وهو مكتب بسيط للإحصاء تابع لوزارة العمل.
    Bize göre, bu çalışma da kendi ikilemini ortaya koyuyor. TED لذا بالنسبة لنا، هذا العمل يمثل أيضاً التناقض المتضمن فيه.
    Sana olan borcumu ödeyeceğim, ama beni AV Sigorta poliçeleriyle... korkutmaya çalışma çünkü unutma... benim de Ryder'la poliçem var. Open Subtitles سأدفع لك ما أدين به, ولكن لا تحاول تهديدي ببوليصة تأمين الإيفيرز خاصتك لأنه لدي بوليصة تأمين مع رايدر أيضا
    Ama beni yenmeye çalışma, çünkü ben seni test ettim ve zayıflıklarını biliyorum. Open Subtitles ولكن لا تحاولي أن تهزميني ,لقد كنت أختبرك وأنا أعرف كل نقاط ضعفك
    Hayır, hayır, gerçek bir çalışma ve davranışsal ekonomi ile çok ilgili. TED كلا، كلا، كلا، هذه دراسة حقيقية ولها علاقة كبيرة جدا بالاقتصاد السلوكي.
    İnanıyorum ki, bu çalışma azmine sahip olan her adam gerçekçi olduğu sürece istediği her şeyi elde edebilir. Open Subtitles و أعتقد أن أيّ رجل على استعداد للعمل بجد و الجهد لوقت طويل سوف يحقق هدفه طالما أنه واقعي
    Ve bu çalışma, başarı ve fırsatlar hakkında neyi bilmediğimizle başlar. TED ويبدأ هذا العمل مع عدم معرفة ما نعلمه حول النجاح والفرصة.
    Bu alanlarda yeni fizik keşiflerinde bulunmak için çok çalışma yapılmakta. TED هناك الكثير من العمل يجري لاكتشاف فيزياء جديدة في هذه الأماكن.
    Bu çalışma hâlâ ilk aşamalarında fakat vadettiği umut gerçek. TED ما زال العمل في مراحله المبكرة ولكن نتائجه واعدة وحقيقية.
    ve ateş kağıdı yemeye başladığı zaman, bu "çalışma" halini aldı. detay. TED كذلك أينما أكلت النار من الورقة, فهذا الذي يصبح العمل الفني. تفصيل.
    - çalışma arkadaşım, düğmeye bastı. - Sakın, bir daha tekerrür etmesin. Open Subtitles زميلتي في العمل ضغطت على الزر لا تدعي هذا يحدث مرة أخرى
    Çok sıkı çalışma demek. Altın yoksa, zafer yok demek. Open Subtitles هذا يعنى الكثير من العمل الشاق لا ذهب، لا مجد
    Benim için ya da çocuklar için bunu değiştirmeye çalışma. Open Subtitles لا تحاول تغيير ذلك من أجلى أو من أجل الأطفال
    Konuşmaya çalışma. Gitmem gerek zaten. Hayır müzayedesi şeysini yapmam gerek. Open Subtitles لا تحاول ان تتحدث, علي ان أذهب لدي هذا المزاد الخيري
    Kendini benim yerime koymaya çalışma ben de kendimi senin yerine koymaya çalışmayayım. Open Subtitles إذاً لا تحاول أن تضع نفسك مكاني ولن أحاول أن أضع نفسي مكانك
    Bu kızına verebileceğin en iyi düğün hediyesi. Hareket etme, Tina. Konuşmaya çalışma. Open Subtitles هذه أفضل هديه تقدمها لابنتك. لا تتحركي , تينا , لا تحاولي الحديث
    Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini ve bunun zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. TED وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت.
    Onun çalışma bilgisayarına.... ... ve müşterilerinin listesine ihtiyacım var. Open Subtitles انا سأكون بحاجه للعمل على كمبيوتره و قائمه لجميع عُمَلائه.
    Evet, çalışma gruplarının acil toplantı düzenledikleri kimin aklına gelirdi ki? Open Subtitles أوه نعم، من كان يعلم أن المجموعات الدراسية لديها إجتماعات طارئة
    Pekâlâ tamam. Duygusallık yapmaya çalışma. Sen her şeyi Tina'ya bırak. Open Subtitles حسنا حسنا توقفى عن محاولة كسب عطفى اتركى كل شئ لتينا
    Cerrahların parmaklarını yerine dikmesine izin vermeyerek çalışma yeteneğini de yok ediyorsun. Open Subtitles بعدم السماح للجراح بأن يعيد إصبعيك تجعل نفسك عاجزاً عن تأدية عملك
    Bu 28 yıldır izlediğim, ki bir koloni ömrü yaklaşık bu kadardır, hasatçı karınca popülasyonunun bulunduğu çalışma alanının bir haritası. TED هذه خريطة موقع الدراسة الذي أتابع فيه هذه المجتمعات من مستعمرات النمل الكادحة من 28 سنة، وهي فترة تقارب عمر المستعمرة.
    Benim çalışma hattımda başka bir tür silah kullanıyorum kurşunsuz bir silah. Open Subtitles في عملي استخدم نوعاً اخر من المسدسات مسدس لا يحتاج الى رصاص
    Bİz de bunun doğru olup olmadığına dair bir çalışma yapmaya karar verdik. TED وهكذا قررنا عمل دراسة بحثية لمعرفة ما إذا كان هذا صحيحًا أم لا
    Eğer çalışma kampına gidiyorsan , o zaman bende geliyorum. Open Subtitles اذا كنت ستذهب الى معسكر التدريب, اذا سوف اذهب معك.
    Bence sosyal becerileri yok ve bu da çalışma tarzına yansımış. Open Subtitles تخميني أن مهاراته الإجتماعية ضعيفة و سينعكس ذلك في طبيعة عمله
    Bilim insanlarının küçük ölçekli çalışma yapmaları için hala iyi nedenleri vardır. TED لكن لا يزال هناك العديد من الأسباب الوجيهة ليجري العلماء دراسات صغيرة.
    Bu çalışma, yiyecek firmalarının genel olarak bağımsız bir çalışmaya göre yedi kez daha fazla abarttığını gösteriyor. TED و قد أظهرت الدراسات أن شركات الأغذية بالغت عادة سبع مرات أكثر من الأبحاث المستقلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more