"öğrencilerin" - Translation from Turkish to Arabic

• الطلاب
• الطلبة
• طلابك
• التلاميذ
• للطلاب
• الطالبات
• طلبة
• الطلابِ
• الطُلاب
• الطالب
• طلاب
• تلاميذك
• طلابها
• بالطلاب
• قائمة الإنتظار سيبقون

Normal öğrencilerin olağanüstü becerileri olduğunun farkındalar ve öğrenme imkanlarını kişiselleştiriyorlar.
أدركوا بأن الطلاب العاديين يملكون مواهب استثنائيةـ فقاموا بتعديل فرص التعلم.

Elimizde bazı öğrencilerin AMBE'ne gelmeden önce evlerinde çekilen görüntüleri var.
لدينا بعض الطلاب الذي تصوروا في بلدانهم قبل قدومهم إلى آيمز

Gelme sebebim kocanızın öğrencilerin mirasını inceleyebilecekleri bir arşive ihtiyaç duyuyor olmaları.
أتيت هنا لأن زوجك يستحق أرشيفاً يدرس الطلاب من خلاله تراثه الفكري

öğrencilerin yaptığı bir proje kendisinin çok ilgisini çekmişti, buradan bir kitap çıkabileceğini düşündü ve bu öğrencilerle tanışmak istedi.
وأُعجب بشدة بأحد المشاريع التي قام بها الطلاب، وفكر أنه يمكن أن يَنتُج عنه كتابًا، وأراد أن يقابل هؤلاء الطلبة.

- öğrencilerin de senin bir yazar olmandan çok etkilenmiş olmalı.
لابد أن طلابك متأثرون بك جداً هذا إن كنت كاتباً كلا

Ben de öğrencilerin hak ettikleri takdiri almalarından yanayım ama diyelim ki bir öğrencinin puanlarının toplamı 34'e ulaştı.
أنا مع الثناء على التلاميذ لكن لو جمع التلاميذ نقاطاً و انتهى بهم الحال بـ 34 نقطة .. مثلاً

Dolayısıyla bu format, tek tip eğitim modelinden uzaklaşıp öğrencilerin çok daha kişiselleştirilmiş bir müfredat izlemelerine olanak tanır.
إذن فالأسلوب يتيح لنا تجنب نموذج المقاس الواحد للجميع في التعليم ويتيح للطلاب اتباع منهج مخصص للفرد بصورة كبيرة.

Işıklar söndüğünde bazı öğrencilerin nerede olduklarını kesin şekilde söyleyebilirim.
أنا متأكد جداً من أماكن بعض الطلاب عندما انقطعت الأنارة

öğrencilerin yabancılaşma sorunlarıyla ilgilenmek için bir sendika istiyorsun yani?
إذاً أنت تريد المطالبة لمحاولة مساعدة الطلاب الذين يشعرون بالعزلة؟

Tüm öğrencilerin hastalanmasından başka ne daha büyük olabilir ki?
ما هي القصه الاكبر من جعل كل الطلاب مرضى ؟

Bir devriye kattaki öğrencilerin ifadelerini alıyor, ve oda oda arama yapıyor.
جعلتُ دورية تأخذ إفادات من الطلاب المُحتفلين، وتقوم بتفتيش من غرفة لغرفة.

Bütün bunlar dikkate alındığında, bazı konularda öğrencilerin çok gerisinde.
انه متأخر بكثير عن الطلاب الآخرين في بعض المقررات الدراسية

Belki, ama bence buna öğrencilerin karar vermesine izin vermeliyiz.
ربما, ولكن أعتقد أنه يجب علينا ترك الطلاب ليقرروا بأنفسهم

öğrencilerin dikkatine. Gelecek dönem ki spor dersi seçimi için kayıt zamanı.
انتباه أيها الطلبة ، حان وقت إختيار فصل رياضي لأجل الترم القادم

öğrencilerin girip hocaları hakkındaki gerçek düşüncelerini söyleyebildikleri süper bir site.
إنه موقع رائع حيث يدخله الطلبة ويكتبون رأيهم الفعلي في معلميهم

Sen buradayken bana öğrencilerin mali dosyalarının yerini gösterebilir misin?
حسنٌ، بما أنّك هنا، أيُمكنك أن تُريني ملفّات الطلبة الماليّة؟

Ama, genel olarak konuşursak, öğrencilerin seni seviyor, oysa benim derslerim onları uyutuyor.
ولكن، بشكل عام، فإن طلابك يحبونك :في حين أن طلابي يقولون بأن محاضراتي تشعرهم بالنوم

Öğretmenlik yaparken yazmak için zamanım olsa diyorsun, zamanın olduğunda da öğrencilerin burnunda tütüyor.
حينما تلقي محاضرة، تتوق إلى وقتٍ للكتابة، وحين تحظى به، تتوق للعودة إلى طلابك

Bir çalışmada, bir mantık sınavında kötü sonuç çıkaran öğrencilerin kendilerine bir mantık kursu verilmesinden sonra ilk performanslarının ne kadar kötü olduğunu kabul ettikleri görülmüştür.
في دراسة، التلاميذ الذين في البداية أخفقوا في امتحان في المنطق وبعدها أخذوا دورة صغيرة في المنطق كانوا علي استعداد تام بأن يصفوا أداءهم الأصلي بالفظيع.

Şuraya bak burası parası olmayan öğrencilerin gittiği bir yer.
قلت لك.. ان هذا المكان .. للطلاب الذين لايملكون نقوداً

Karşılığında tüm öğrencilerin ruhlarını teklif etmiş.
وقدمت اليها ارواح الطالبات كلهن في المقابل

öğrencilerin tatlı görünüşlü olmaları gerektiği bir zaman. İşkence, taciz ve hevesli genç çömezlerin aklını biçimlendirmek.
عندما يتم تعذيب واستغلال وتعفين عقول طلبة مستجدين

...fakülte öğrencilerin ihtiyaçlarını gidermeye her zaman hazırdır.
... إنّالكليّةَجاهزةُدائماً لخِدْمَة حاجاتِ الطلابِ.

Ayın 15'i, bu öğrencilerin mezuniyetinden 3 gün sonra.
تاريخ 15، أي بعد ثلاثَة أيام من تخرُّج الطُلاب

Her şey üzerinde ve sadece öğrencilerin masadaki lambayı açmalarına tepki olarak zıplıyor.
كل شيء على متن الروبوت، وتم القفز على شكل ردة فعل للضوء الناتج عن مصباح المكتب الذي يقوم الطالب بإضاءته

Örneğin bazı öğrenciler, diğer öğrencilerin hazırlık materyallerinden yararlanabilirler.
على سبيل المثال، قد يستفيد بعض الطلاب من قليل من المواد التحضيرية التى هي بحوزة طلاب آخرين بالفعل.

12 yaşındaki öğrencilerin küçümseyen ses tonunu farkettilermi yoksa sadece benmi farkettim
هل يلاحظ تلاميذك ذوي الـ12 عاماً لهجتك المتعالية أم أنا وحسب؟

Benim başlıca sorumluluğum eskiden beri her zaman bu okulun ve tabii öğrencilerin iyiliği olmuştur.
لطالما كان همي الوحيد وسيبقى رفاهية هذه المدرسة وبالطبع طلابها

2007 sonbaharında buraya transfer olan öğrencilerin listesine ihtiyacım var.
أحتاج الى قائمة بالطلاب الجدد ؟ الذي سجل منذ خريف2007

Öğretmen Kang ve özel öğrencilerin okula alınması için.
فإن المعلم كانغ والطلاب الذين على قائمة الإنتظار سيبقون هنا في المدرسة ويحضرون الدروس