| Bak dostum, huzursuzluk çıkarmak istemiyorum. Parasını öde ya da yerine koy. | Open Subtitles | انظر يا رجل ، لا أريد مشاحنات ادفع ثمنه أو أعده لمكانه |
| Hadi, öde bakalım keriz! | Open Subtitles | هيا، ادفع ما عليك، ادفع ما عليك يا مغفّل. |
| Kahretsin. Altı üstü para. öde gitsin. | Open Subtitles | آااه العنة, إنها مجرّد أوراق نقدية لعينة, إدفع لها وبكل بساطة |
| Sen ona 20 papel öde yeter. Sevimli bir herif olduğunu biliyor. | Open Subtitles | فقط أدفع 20 دولارًا، تعرف انّك شخص لطيف. |
| Arapsaçına döndürmeleri için para öde ve sonra çözmeleri için bir daha öde. | Open Subtitles | تدفع المال لهم لينجز لك العمل، ثم تدفع المال لتتخلص منهم بعد ذلك. |
| Biliyor musun,bana olan 138 dolar borcunu sana hibe edecektim, ama fikrimi değiştirdim,öde borcunu. | Open Subtitles | كنت أفكر في أن أدعك تتزلجين ب 138 دولار التي تدينين لي بها ولكني غيرت رأي لذا ادفعي لي |
| Elimden geleni yaptım ama benim için Katoliklik bir çeşit " şimdi öl, sonra öde". | Open Subtitles | درست ومنحتهم كل شيء لكن الكاثوليكيةَ بالنسبة لي: مت الآن ، الدفع لاحقاً |
| Sen öde. Ben Alman Ordusu'nun misafiriyim. | Open Subtitles | ادفع لها انت , انا ضيفا على الجيش الالمانى |
| - Sen,taksiyi öde ve bagajlarımı getir Gel, tatlım - Onun bagajları mı? | Open Subtitles | ادفع للأجرة وأحضر الأمتعة هل لديها أي أمتعة ؟ |
| Bir gün beni akşam yemeğine al ve kanıtla. Bu arada bana 1148 doların iki katını öde. | Open Subtitles | قم بدعوتى على العشاء فى عام ما عندها اثبت ذلك فى الوقت الحالى ادفع لى 1148 دولار مرتين |
| O ödülü geri çekmeni istiyorum, o herife parayı öde. | Open Subtitles | والأن، أريدك أن تسحب الجائزة فقط ادفع لهذا الحقير |
| O ceplerde para olur. İçlerine bak, hesabı öde. | Open Subtitles | فى تلك الجيوب هناك مالا ً خذ من أيهما , و ادفع الحساب |
| Elektrik faturasını öde ve bir çözüm aramaya başla. | Open Subtitles | فقط إدفع فاتورة الكهرباء وإبدأ بإيجاد العلاج |
| Lanet elektrik faturanı öde ve bir tedavi bulmaya bak. | Open Subtitles | فقط إدفع فاتورة الكهرباء وإبدأ بإيجاد العلاج |
| Gelecek ay faturaları sen öde. | Open Subtitles | أنت إدفع الفواتير. أنت إدفع الفواتير الشهر القادم. |
| Çayın parasını öde. | Open Subtitles | على الأقل دعني أأكمل الشاي. أدفع ثمن الشاي. |
| - Daire kirala, iş bul ve çocuk nafakasını öde. | Open Subtitles | أحصل على شقة وعمل، وحاول أن تدفع نفقات رعاية الطفلة. |
| Geri dönüş biletini öde ve Philly ofisindeki referans listesine adını yazdır. | Open Subtitles | ادفعي ثمن تذكرة عودتها وضعيها على قائمة الاتصال |
| Nakit öde, çekle öde veya oteli terk et. | Open Subtitles | الدفع نقداً, أو بالشيكات, أو مغادرة الفندق |
| Şimdi, borcunu öde, ve sonra bir daha asla, beni duydun mu? | Open Subtitles | الآن، سدد ما عليك، وبعد ذلك لن تكرر هذا مرة أخرى، أتسمعني؟ |
| İçkini iç, hesabı öde, sonra dışarıda beni bul. | Open Subtitles | تناولي شرابك وقومي بدفع الفاتورة ثم ابحثي عني |
| Gine gec kaldin! Extradan 10.000 Won öde. | Open Subtitles | يجب ان نذهب سويا الجميع سيدفع30.000انت ستدفع 40.000 |
| - Kontrat boktan. öde. | Open Subtitles | وهذا مكتوب في العقد تباً للعقد ستدفعين |
| Kefaletimi öde anne, olur mu? | Open Subtitles | أمى , فقط إدفعي لى الكفالة المالية ، إتفقنا؟ |
| Şimdi tadını çıkar ve ben istediğim zaman da borcunu öde. - Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | أحسن التصرف في المستقبل وادفع عندما آمرك |
| Jaume, lütfen aşağı inip hesabı öde. | Open Subtitles | جاومي ، هل تذهب للطابق السفلي وتدفع الفاتورة؟ |
| Sen hesabı öde, ben arabadayım. | Open Subtitles | أنت سدّد الفاتورة ، أنا سأذهب إلى السيارة |
| Evet muhtemelen öyledir ama ona güveniyorum. Bu yüzden lütfen parasını öde. Sağ olasın. | Open Subtitles | أجل، على الأرجح، لكنني أثق به فادفع له أرجوك، شكراً لك |