"öldürdüğün" - Translation from Turkish to Arabic

• قتلته
• قتلتهم
• قتلتها
• قتلتيه
• قتلتَ
• قتلتيهم
• بقتلهم
• تقتلين
• قتلتهما
• قتلتي
• تقتلهم
• وقتلت
• قمت بقتله
• قتلتيها
• قتلتِه

öldürdüğün adam, müslümanlar arasında büyük bir süvari olarak tanınırdı.
الرجل الذى قتلته كان من بين الفرسان الأشداء من المسلمين

Aklını karıştırmak için, ki işe yarıyor. Çoktan öldürdüğün bir adamın peşindesin.
للعبث برأسك، وهو ينجح تماماً أنت تبحث عن رجل قد قتلته بالفعل.

İçinde her ne varsa, bunlar öldürdüğün adamı hedef gösterecekti.
أيّ شيءٍ فيه سيُعاد تتبّعه إلى الرجل الذي قتلته أنتِ.

Peki, ya bugün öldürdüğün o insanlar?
وماذا عن هؤلاء الناس الذين قتلتهم اليوم؟

öldürdüğün kadının bilekliğini birisine verirken bunu düşünmemen kötü olmuş.
من المؤسف أنك نسيت الأقراط المطابقة من المرأة التي قتلتها

öldürdüğün polis Dinardi oldukça kirli bir ekip için çalışıyormuş.
الشرطي الذي قتلته ، ديناردي هو جزء من مجموعة فاسدة

Onu öldürdüğün için değil böyle bir kasabada cezadan kaçamayacağın için.
ليس لأنك قتلته لأنه في بلدة كهذه يمكنك الأفلات من العدالة بشيء كهذا

Sadece bir soru daha. öldürdüğün ilk adam mıydı, Talby? Yani demek bu bir nefsi müdafaa, ha?
سؤال واحد ، أهو الرجل الأول الذي قتلته دفاعا عن النفس

Şu öldürdüğün çocuğun bir sürü arkadaşı varmış.
ذاك الطفل الذي قتلته لديه الكثير من الاصدقاء

Bu durumda Len Fisher'in öldüğü gün, brownstone sokağında onu elektrik çarpmasıyla öldürdüğün gün, gece, senin Erkekler Kulübünde olması gerekiyor.
إذاً لابد أنه من فتيان ناديك يوم وفاته الليلة التي قتلته

Bugün öldürdüğün Jedi'ların hesabını vereceksin, Dooku.
ستدفع ثمن كل الجيداي الذين قتلتهم اليوم دوكو

Verdiğin kararları, öldürdüğün insanları biliyorum.
أعلم القرارات التي إتخذتها والناس الذين قتلتهم

Bu bilim insanlarının, öldürdüğün bu insanların... alileri vardı.
هؤلاء العلماء، هؤلاء الأشخاص الذين قتلتهم كان لديهم عائلات

Zoe Hawkes... 3 gün önce öldürdüğün kız.
اسمها كان زوي هوكس الفتاة التي قتلتها قبل 3 ايام

öldürdüğün bir cesedin boynundan mı aldın yoksa şık giysilerine uysun diye mi satın aldın?
هل سحبتها من رقبة جثة أنت قتلتها أم اشتريتها لـ تناسب ملابسك الرائعة ؟

Sorun yok. öldürdüğün adamla ilgili değil.
لا بأس من ذلك، ليس بشأن ذاك الرجل الذي قتلتيه.

Ben ruhunda biriken bütün suçluluk duygunum, öldürdüğün ilk kediden beri tüm hayatındaki.
أنا كُل الذنوب المُتراكمَة في روحِك طوالَ حياتِك، منذُ أن قتلتَ قِطَتكَ الأولى

Ve ne zaman ki öldürdüğün insanların yüzlerini ve bedenlerini görsen..
وعندما ترين وجوه و جثث الرجال الذين قتلتيهم انت تتبدلين

öldürdüğün diğerlerini de sana anlatacağım... teker teker.
سأخبركِ عن الآخرين الذين قمتِ بقتلهم واحداً تلو الآخر

Ben öldürdüğün adam değilim, satın aldığın biriyim.
لست الرجل الذي تقتلين أنا الرجل الذي تشترين

Yukarıda öldürdüğün çift benim arkadaşlarımdı pislik.
أولئك الزوجين اللذان قتلتهما في الطابق العلوي هما صديقاي، أيها الخسيس

O zaman kocanı öldürdüğün geceden söz edelim.
إذن دعينا نناقش الليلة التي قتلتي فيها زوجك

Seni öldüreceğim ve ölene kadar yaşayacağım ve en az öldürdüğün kadar insanın hayatını kurtaracağım.
و بعدها سأبقى طوال حياتي، انقذ حياة الناس كما كنت أنت تقتلهم

Kesin olarak bildiğim banka soyduğun onu bunu havaya uçurduğun ve en azından bir kişiyi öldürdüğün.
كل ما أنا واثق منه أنك سطوت مصرفاَ ونفست المكان جيداَ وقتلت على الاقل رجلاَ

öldürdüğün herkesi itiraf etmeni gerçeği istiyorum.
أريد الحقيقة حول كلّ شخصٍ قد قمت بقتله.

Trabzandan itip öldürdüğün yeğenin...
التى القيتى عليها الحديد و قتلتيها

Olivia, nasıl bir dönemden geçtiğini anladığımı sanıyorum ama öldürdüğün şey Charlie değildi.
(أوليفيا)، أعتقد أنني أفهم ما تمرّين به، لكن... ما قتلتِه... لم يكن (تشارلي).