Karanlık Mısır'ı üç gün boyunca kapladığında, vezirlerin beni çağırtacak. | Open Subtitles | عندما يغطى الظلام مصر لثلاثة أيام سوف يرسل وزراءك لى |
Karanlık, Mısır'ı üç gün boyunca kapladığında vezirlerin beni çağırtacak. | Open Subtitles | عندما يغطى الظلام مصر لثلاثة أيام سوف يرسل وزراءك لى |
üç gün önce, Lydia onu görmeye geldiğinden bu yana hep yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما كان يفعل منذ أن جاءت لرؤيته منذ ثلاثة أيّام. |
Haydi ama, çocuklar. Bu şiiri üç gün önce işledik. | Open Subtitles | هيا يا شباب لقد اخذنا هذه القصيدة منذ ثلاث ايام |
Eğer benim odam böyle gözükseydi, annem beni üç gün odama hapsederdi. | TED | إذا كانت غرفتي في منزلي بهذا الشكل لكانت أمي حبستني ثلاثة أيام |
Las Vegas'taki bir otelde üç gün geçirme şansına erişecek. | Open Subtitles | ستستمتع بثلاثة أيام رائعة في فندق ساندس في لاس فيغاس |
Önümüzdeki üç gün boyunca sadece bunu içeceğimizi mi söylüyorsun yani? | Open Subtitles | أتخبريني بأن هذا كل ما يمكننا تناوله خلال الأيام الثلاثة المقبلة؟ |
Açıkçası üç gün uzakta olduğumuz için kasetleri falan değiştiremedik. | Open Subtitles | ولأننا كنا غائبين لمدة ثلاثه ايام لم نستطع تغير الأشرطه |
Herneyse, üç gün altını bulup kaçmam için yeterince uzun bir süre. | Open Subtitles | مستحيل إذا إستطعت خداعهم لثلاثة أيام سيكون هنالك متسع من الوقت لنهرب |
üç gün tren yolculuğuna dayanırsam, bana gereken şey o olabilir. | Open Subtitles | قد يكون ذلك هو ما ينقصني، إن تحمّلت القطار لثلاثة أيام |
Ve eğer biriniz nöbet görevinde uyuyakalırsa üç gün boyunca yemek yiyemeyecek. | Open Subtitles | و إذا غلب أحدكم النوم أثناء مهمّة الحراسة فلن يأكل لثلاثة أيام |
Haftada üç gün bir saatliğine ona bakmanı istediğim için yakındığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك تتذمر لأنني طلبت منك الاعتناء به لساعة، ثلاثة أيّام في الأسبوع |
üç gün kumsala bir Baskın yapacaklar, ve hamileleri alacaklar. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيّام من الآن سيكون هناك اقتحام للشاطئ و سيأخذونهنّ |
Yoga yapmak istediğini söylemiştin, okuldan üç gün uzak kalacağını değil. | Open Subtitles | أجل، قلتِ أنّكِ تريدين تجريب اليوغا، وليس تفويت ثلاثة أيّام عن المدرسة |
üç gün içinde San Pedro'daki bir nakliye konteynırından seks kölelerini almam gerek. | Open Subtitles | في ثلاث ايام من المفترض شراء عبيد الجنس حاوية شحن في سان بيدرو |
Aka doğduğu zaman üç gün üç gece kar fırtınası olmuştu. | Open Subtitles | عندما ولدت اكا كان لدينا عاصفة ثلجية لمدة ثلاثة أيام وليال |
Birleşik Krallık, Cambridge'deydim. Ve üç gün sonra, bir pilot arazinin üstünde uçuyormuş ve şu şeyi buluyor. | TED | للحصول على جائزة من الجامعة. وبعد ذلك بثلاثة أيام ، قام طَيّار بالتّحليق فوق مساحة ووجد هذا الشيء. |
Bebeğin, önümüzdeki üç gün içerisinde gelme ihtimali var mı? | Open Subtitles | أهناك أي احتمال لأن يولد الطفل خلال الأيام الثلاثة القادمة؟ |
üç gün içinde dönmezse hepimiz mahvoluruz. | Open Subtitles | اذا لم يعد فى ظرف ثلاثه ايام , سندمر جميعا |
Tam vaktinde geldin. Üçümüz için de önümüzdeki üç gün için hiç çekim yok. | Open Subtitles | مصادفة سنكون نحن الثلاثة في أجازة الثلاثة أيام القادمة |
Düşünsene, Noel tatilinin üstüne üç gün daha. | Open Subtitles | فقط فكّر، لم يتبق سوى ثلاثة أيامِ على عطلةِ عيد الميلادِ |
Beni dinleyin. Bu tapınak üç gün içinde yıkılacak! | Open Subtitles | أنصت الى هذا المعبد سيدمر بعد ثلاثه أيام |
üç gün boyunca burada olacağız sakın bana aşık olayım deme. | Open Subtitles | سنبقي هنا لثلاث أيام فقط إذا حاولي ألا تقعين في غرامي |
üç gün arka arkaya öğleden sonra ikiyle beş arası çıkmışsın. | Open Subtitles | لثلاثة أيّام متتالية، قمت بتسجيل خروجك من الثانية إلى الخامسة بعد الظهر. |
Ama, üç gün daha buralardayım, eğer sen bunun tadına bakmak istersen. | Open Subtitles | لكن سأبقي هنا لثلاثة ايام إضافية , إذا 000 أردتِ العبث معي |
Karargahla anlaştım. Sen ve adamların için üç gün dinlenme izni aldım. | Open Subtitles | كلا , لدى إتفاق مع السلطات هناك ثلاث أيام راحة لك ولرجالك |
Bu Amber. Kazanırsa, Montana'daki kulübesinde üç gün vaad etti. | Open Subtitles | وعدتني بثلاث أيام في شاليه والدها إذا فازت |