"ıssız bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مهجورة
        
    • معزول
        
    • مهجور
        
    • نائية
        
    • معزولة
        
    • غير مأهولة
        
    • مهجوره
        
    • موحشه
        
    • غير مأهول
        
    • في وسط المجهول
        
    • صحراوية
        
    • الى وسط
        
    Ben bir erkeğim ve ıssız bir adada başbaşa kalacağız. Open Subtitles أنا رجل. لقد أحرزنا ليرة يماني تكون كل وحده على جزيرة مهجورة.
    Geminin batmasını ve ıssız bir adada mahsur kalmamızı. Open Subtitles أتمنى أن تغرق هذه السفينة و ينقطع بنا السبيل إلى جزيرة مهجورة
    O yüzden ıssız bir yerde buluşma ayarladım. Open Subtitles لذلك رتبت للإجتماع بالرجال في منطقة مهجورة
    İkisini de ıssız bir yere çekmeye başarmış, demek ki ne yaptığını biliyor. Open Subtitles لقد تمكن من إستدراج كلتاهما إلى مكان معزول مما يعني انه ناجح بالإغواء
    En elverişli nesne silah olmuş. Eski tecavüz mağduru ıssız bir inşaat alanına gidiyor. Open Subtitles إذاً قبل الإغتصاب ضحية تذهب إلى موقع إنشاء مهجور حيث تضرب وتترك للموت
    Arkansas'da, toprak bir yol kenarında... ...en yakın sinema salonunun bir saat... ... uzaklıkta olduğu ıssız bir yerde büyüdüm. TED تربيت في منطقة نائية على طريق طيني في ريف أركنساس تبعد أقرب قاعة سينما عنها بساعة
    Son 1 1 yılımı ıssız bir adada diri diri gömülmüş olarak geçirdim. Open Subtitles للسنوات الـ11 الماضية أنا كنت محاط و انا حي على جزيرة معزولة
    Almanya' da kendimizi ıssız bir adada gibi hissediyoruz. Open Subtitles إننا نشعر أن ألمانيا القديمة التي كنا نعيش بها أصبحت جزيرة مهجورة
    Şu an yüzündeki ifadeyi görmek için, ...üç ay ıssız bir adada kalmaya değer. Open Subtitles تكاد 3 أشهر على جزيرة مهجورة تستحق رؤية هذه النظرة على وجهك الآن
    Burası ıssız bir ada. Onları nasıl bulacaksınız? Open Subtitles هذه جزيرة مهجورة.كيف بامكانك بالتحديد العثور عليهم؟
    Sadece sen ve aşkımızın olduğu ıssız bir adaya kaçmak isterdim. Open Subtitles أتمنى أن أهرب معك إلى جزيرة مهجورة حيث لا يوجد شيء سوى حبّنا
    Çocuklar kaza sonucu ıssız bir adaya düşüyorlar ve kötü şeyler yapmaya başlıyorlar. Open Subtitles أولئك الأطفال تتحطم فيهم الطائرة على جزيرة مهجورة ويقترفون أشياء لئيمة
    Yemin ederim, sen ıssız bir adada kalsan bile harika pasta yapabilirsin. Open Subtitles أمي، أقسم أنه يمكنكِ اعداد كعكة وأنتِ معزولة في جزيرة مهجورة
    Bu adam nasıl oldu da ıssız bir yerde göğsüne saplanmış bir okla ve yanında sahte milyon dolarlarla öldü ki? Open Subtitles في مكان معزول فجأة مع سهم معروز في صدره و بالقرب من مليون دولار
    Şüphemi güçlendiren şey ıssız bir yerde olmamız oldu. Open Subtitles وهذا من شأنه تعزيز شكوكي بأن مكاننا معزول نوعاً ما
    Genelde, bir gardiyanın sizi ıssız bir koridora götürmesi kötü bir şeydir. Open Subtitles عندما يقودكَ حارس عادة عبر رواق مهجور يكون أمراً سلبيّياً
    - Burası ıssız bir sahil. Kimse gelmez. Open Subtitles الشاطىء مهجور قلة من الناس يأتون إلى هنا
    dedi. Bizi arabaya bindirdi saatlerce gittik ve Gambiya'nın ıssız bir köşesinde çalılık bir araziye vardık. TED وضعتنا في سيارة، و قدنا لساعات و انتهى بنا الأمر في أحراش في منطقة نائية في غامبيا.
    Çoğunluğu Prusya kökenli olan ıssız bir çiftçi topluluğu. Open Subtitles هناك طائفة فى مزرعة معزولة هم فى الأصل ألمان
    Issız bir yer olduğunu kendin söylemiştin. Sadece bir kişi zarar görebilir. Open Subtitles لقد قلت بنفسك أن المنطقة غير مأهولة لن يكون هناك إلا ضحية واحدة
    Issız bir adada elmasları saçarak... kurtarılmamız halinde toplamak. Open Subtitles الأمر أشبه بأن نقوم بجمع الماس من فوق جزيره مهجوره 000
    Seni son gördüğümüzde ıssız bir adada tek başınaydın ve ufukta küçülüyordun. Open Subtitles آخر مرة رأيتك، كنت وحيداً على جزيرة موحشه
    Gidip ıssız bir gezegen bulabiliriz. Open Subtitles تعلم أن بإمكاننا العثور على أي كوكب غير مأهول
    Issız bir bölgenin etrafında daireler çiziyoruz. Open Subtitles ندور حول أنفسنا في وسط المجهول
    Issız bir adaya gidiyorum ve sadece bir tane getirebiliyorum. Open Subtitles سأذهب إلى جزيرة صحراوية ولا يمكنني إلا أن أجلب واحداً
    Çocuğu başka bir yerde boğuyor, hazırlıyor ve ıssız bir yere getirip bırakıyor. Open Subtitles اذن يقوم بخنق الصبي في موقع اخر يجهز الجثة يخرجها للخارج الى وسط العراء و يرميها هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more