| Riskler oldukça yüksek görünüyor, bu yüzden ona Akıllıca bir tepki vermemizde yardımcı olun. | TED | يبدو أن الرهانات علينا مرتفعة جداً، لذا ساعدنا لنستجيب لها بشكل حكيم جداً. |
| Çok Akıllıca bir karar, özellikle bu şartlar altında. | Open Subtitles | قراركم حكيم جداً ، لاسيما . في الظروف الحالية |
| Senin beklediğin yönde olmayabilir ama bence Akıllıca bir karar verdi. | Open Subtitles | ربما ليس بالضبط ما توقعته لكن من وجهة نظري إنه قرار حكيم |
| Yani, anladığım kadarıyla, onu aramanın... ..Akıllıca bir davranış olmayacağını söylüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لذا, اعني, اذن انت تقول انه من الحكمة الا اتصل بها, صحيح؟ |
| Çok Akıllıca bir hareket değildi belki ama belki de öyledir. | Open Subtitles | ولعله لم يكن الشيء الأذكى لفعله لكن ربما كان شيئاً ذكياً |
| Onlarla ilgilenmenin Akıllıca bir iş olduğunu söylememe rağmen bana yaptığına bak. | Open Subtitles | ان ما تفعله هو اهتمامك القليل بي على الرغم من أنني أقول أنه سيكون من الذكاء التعامل معهما |
| Biliyorsun Lazarus iblisini ortaya çıkarmak pek Akıllıca bir iş değil. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هو لَيسَ a تحرّك حكيم للكَشْف عن a شيطان لازاروس. |
| Karısını yeni kaybetmiş bir denizciyi savaş alanına göndermek Akıllıca bir fikir mi? | Open Subtitles | تظن أن هذا حكيم ترسل بحاراً فقد زوجته إلى المعركة؟ |
| Senin durumunda kralın metresine burun kıvırmak hiç Akıllıca bir şey olmaz. | Open Subtitles | إن الإنتقاص من أحباب الملك بوضعكِ هذا هو غير حكيم بشدة |
| Yaşasın Doktor yaşasın, çok Akıllıca bir karar verdiniz! | Open Subtitles | مرحى أيها الطبيب، مرحى، قرارُ حكيم قد اتخذته. |
| Sanırım bu Akıllıca bir seçim olur, sayın Vali. Subtitles by ArDetH mci | Open Subtitles | اعتقد ان هذا اختيار حكيم ايها الحاكم انتظارك قارب على الانتهاء |
| Akıllıca bir seçim. Şimdi, bir takas yapmak ilgimi çekebilir. | Open Subtitles | خيار حكيم, الآن, قد أكون مهتماً بعملية مساومة |
| Halkı korumaya yönelik Akıllıca bir önlem doğrusu. | Open Subtitles | انه اجراء وقائي حكيم من أجل حماية الناس |
| Yine de bunun çok Akıllıca bir öneri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | مع ذلك لا أظن أنا هذا اقتراح حكيم |
| Shiro'nun hizmetinden ayrılmak, senin açından Akıllıca bir hareketti | Open Subtitles | بتَرْك خدمةِ المقاطعةِ، ذلك كَانَ a تحرّك حكيم من ناحيتك |
| Akıllıca bir karar verdiniz Senatör. | Open Subtitles | لقد قمت بأتخاذ قرار حكيم سيناتور |
| - Hayır onunla ilgili... - Akıllıca bir seçim - Cidden mi? | Open Subtitles | ..ليس الأمر كذلك انهُ قراراً حكيم حقاً؟ |
| Beni öldürmeye çalıştığını düşünürsek Akıllıca bir hamle. | Open Subtitles | أرجح أنّه تصرف حكيم بما أنّك حاولت قتلي |
| Geri dönüp onu bu şekilde dışarı çıkartmak gerçekten Akıllıca bir davranış mıdır? | Open Subtitles | هل من الحكمة العودة وترك تفكير مثل ذلك يخرج ؟ |
| Evet, çavuş. Bebeklere şeker vermek çok Akıllıca bir hareket değil. | Open Subtitles | صحيح , ايها الرقيب , انه ليس من الحكمة اعطاء حلوى للطفل |
| Ama sonra otoriteler çok Akıllıca bir şey yaptılar. | TED | لكن السلطات بعد ذلك فعلت شيئاً ذكياً للغاية. |
| Pek Akıllıca bir davranış değil, öyle değil mi? | Open Subtitles | أوه. ليس من الذكاء فعل أمر كهذا، أليس كذلك؟ |
| Ama elimde bir beyzbol sopasıyla tepende durduğum düşünülürse pek Akıllıca bir hamle olmaz bu. | Open Subtitles | لكن بما أنّي واقف فوقك حاملًا هراوة كرة القاعدة فلا أراها فكرة لبيبة. |
| Çok Akıllıca bir manevra, Binbaşı. | Open Subtitles | حركة ارتداد فنية جيدة يا رائد. |
| Uzaklara hapsedebilecek bir madalyon, bizi korumak için gelenler için pek ...Akıllıca bir strateji gibi görünmüyor. | Open Subtitles | ميدالية بوسعها حبسنا بالكاد تبدو خطّة حكيمة بالنسبة لأناس جاءوا لحمايتنا. |