"alacağı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تشتريه
        
    • سيحصل عليه
        
    • سيشتريه
        
    Liseli bir kızın kendine alacağı türden bir şey değil. Open Subtitles ليس شيئاً من الممكن أن تشتريه فتاة مدرسية لنفسها
    Evet, yeter! Sadece kadınların alacağı şey nedir? Open Subtitles نعم، سيخبرنا، ما هو الشيئ الوحيد الذي تشتريه النساء فقط ؟
    Tamam, kalp şeklinde bir mücevher bir kadının kendi kendisine alacağı bir şey değildir. Open Subtitles حسناً، المجوهرات على شكل قلب ليس شيئاً تشتريه المراة لنفسها
    Bu bir rock konserine veya senfoniye gittiğinizde, öndeki çocuğun arkadaki çocukla aynı seviyede ses alacağı anlamına geliyor. TED وهذا يعني إذا ذهبت إلى حفلة رووك أو سيمفونية سيحصل الرجل الجالس في الصف الأول على نفس مستوى الصوت الذي سيحصل عليه الرجل في الصف الخلفي آنيا و بغير المنتظر
    Pekala, eğer adamlara eve gitmek isteyip istemediklerini soruyorsa alacağı tek cevap "gemi nerede ve yanıma kaç valiz alabilirim?" olacak. Open Subtitles حسناً , إذا سأل الرجال إذا ما كانوا يريدون العودة للوطن الجواب الوحيد الذي سيحصل عليه هو أين القارب يا سيدي؟ و كم حقيبة مسموحٌ لي أن أحضر؟
    Gidip babamın alacağı buzhaneye bakacağız. Open Subtitles سنذهب لرؤية مخزن الثلج الذي سيشتريه أبي
    Dex'in babasının ikisi için satın alacağı ev. Open Subtitles المنزل الذي سيشتريه والد (دكس) له ولـ (دارسي)
    Annelerin alacağı bir şey gibi ama. Open Subtitles شيء تشتريه الأمّهات
    Sonunda Lex'in yüksek dozda alacağı şey bu olacak. Open Subtitles (مع ذلك،ما سيحصل عليه (ليكس سيكون جرعة كبيرة
    Eğer Maxwell Lord Görüntü'yü istiyorsa tam olarak alacağı şey o. Open Subtitles إن كان (ماكسويل لورد) يبحث عن (البقعة)، فذلك ما سيحصل عليه بالضبط.
    Jim'in özgürlüğü Huck için onu teslim edip alacağı paradan çok daha anlam ifade ediyor. Open Subtitles حرية (جيم) تعني أكثر لـ(هوك) من المال الذي سيحصل عليه من تسليمه
    Çünkü Weird Al'in sayende kazandığı parayla alacağı yatın adı bu olacak, seni salak karı! Open Subtitles لأن هذا هو إسم القارب الذي سيشتريه "آل" الغريب بالمال الذي سيكسبه من ورائك... أيتها الفاسقة الغبية
    Tamam, geçen gece Doranlar'dayken Gavin bana satın alacağı bir binayı gösterdi. Open Subtitles عندما كنا لدى آلـ(دوران) تلك الليلة أراني (غافن) المبنى الذي سيشتريه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more