| Sebebi annenden nefret etmen mi, Annenle yatmak istemen mi? | Open Subtitles | اهوانكتكرةامك ، ام تريد ان تقوم بالجنس مع امك ؟ |
| Yani, baban tarafından terkedilmiş beş parasız, evsiz barksız Annenle dışarı çıkmaktan başka daha eğlenceli ne olabilir ki. | Open Subtitles | أعني ماذا يمكن ان يكون ممتع اكثر من ان تأخذي امك المفلسة , المشردة التي تركت من قبل والدك |
| Annenle ben bu ülkeye, daha iyi bir hayata başlamak için geldik. | Open Subtitles | عندما قدمت مع والدتكِ الى هذه البلاد، اردنا ان نحضى بحياة افضل |
| Annenle bir kerecik bile olsa araba için konuşma fırsatı bulamadın, değil mi? | Open Subtitles | أظن لم تكن لديك فرصة للتحدث مع أمّك حول موضوع السيارة، أليس كذلك؟ |
| Bütün bu genç doktorları toplasan, tıp konusunda Annenle yarışamazlar. | Open Subtitles | أمكِ تعرف عن الأدوية أكثر من هؤلاء الأطباء الشباب مجتمعين. |
| Annenle birlikte sen de oradaydın kabak taşıyordun. | Open Subtitles | أنتِ ووالدتك كنتما في المزرعة تحصدان القرع عندما اكتشفت ذلك |
| Sen Annenle benim hayalimizdin ve kimsenin olabileceğin kişi olmanı engellemesine izin veremezdik. | Open Subtitles | بالنسبة لي و لأمك كنتِ حلمنا ما كنا لنسمح لأحد بالوقوف في طريق |
| Baban Annenle evlendiğinde dans ettikleri müzik. | Open Subtitles | ان الرقص الذى كانوا يرقصوه عندما تزوج اباك من امك |
| Uther, Annenle yatıp bir krala babalık edebilsin diye. | Open Subtitles | حتى يتمكن اوثر من الكذب على امك و يصبح ملكا |
| Ve Annenle problemlerin varsa bunları seve seve dinlerim. | Open Subtitles | و اذا كان لديكي مشاكل مع امك .. سيكون من دوعي سروري الاستماع لكي؟ |
| Son birkaç gündür Annenle ikimiz senden haber alamayınca sadece kontrol etmek istedik. | Open Subtitles | اسمعي، لم نتلقَّ اتّصالاً منكِ منذ يومين لذا أردتُ و والدتكِ الإطمئنان عليكِ |
| Ne zaman, birazcık fazladan vakit bulsak hemen telefona koşup Annenle konuşmaya başlıyorsun. | Open Subtitles | ومتى ما استطعنا استخراج بعض الوقت الاضافي, تذهبين للتحدث مع والدتكِ على الهاتف |
| Televizyonu Annenle çalışma odasına taşıdık. | Open Subtitles | قمت أنا مع أمّك بنقل التلفاز إلى غرفة الإسترخاء |
| Annenle babana geri götüreceğim seni. | Open Subtitles | من فضلك لا تبك أنا سأرجعك إلى أمّك و أبيك |
| Annenle bizim düşüncemiz eğer Amerikan ekonomisi milyarlarca dolar borcu varken hâlâ ayakta durabiliyorsa, öyleyse bunu sen de yapabilirsin. | Open Subtitles | أمكِ وأنا نعتقد أن إذا كان الاقتصاد الأمريكي يمكن أن يكوّن البلايين من الدين ومازالوا يمكنهم النجاة. فنحن أيضاً كذلك |
| Annenle o şekilde konuşmaya hakkın yok. Birkaç gün içinde ölecek. | Open Subtitles | ليس لديكِ حقٌ بالتحدث مع أمكِ هكذا، ستموت بعد بضعة أيام |
| Onayladığına sevindim. Annenle bu yaz evlenmeyi planlıyoruz. | Open Subtitles | مسرور لموافقتك, أنا ووالدتك سوف نتزوج هذا الصيف |
| Daha sonra gidip Annenle konuşurum... neden üzgün olduğunu anlarım, tamam mı? | Open Subtitles | سأذهب لأتحدث لأمك اريد ان اعرف لماذا هي حزينه؟ |
| Biliyor musun; babamla ilişkimize bakınca; Annenle ilişkinize imrenmeden edemiyorum. | Open Subtitles | عندما أتذكر العلاقة التي تجمعني بأبي أحسدك على علاقتك بأمك |
| Senin düşündüğünün ve hararetle savunduğunun aksine Annenle ben, senin mutluluğunu istiyoruz. | Open Subtitles | على النقيض مما تفكرين وتعتقدين بقوة انا وامك نريدك ان تكوني سعيدة |
| İşine giderken Annenle karşılaştım, evet mi? Bana anahtarı verdi. | Open Subtitles | إلتقيت بوالدتك وهي في طريقها للعمل هي من أعطاني المفتاح |
| Annenle evlendim. Alnını bu kadar büyüteceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد تزوّجت أمّكِ و لم أكن أعلم حينها بأنّ جبينها يكبر كلما كبرت في السن |
| Bu Favorite savaştan önce New York'ta Annenle arkadaşmış. | Open Subtitles | هذا الفافوريت كان صديقا لوالدتك فى مدينة نيويورك قبل الحرب |
| Annenle ve siz çocukken evimizde geçirdiğimiz Noeller gibi. | Open Subtitles | مثل هو كَانَ في بيتِنا، مَع أمّكَ ومتى أنت كُنْتَ أطفالَ. |
| Bence Annenle dışarı çıkman, dünyadaki en tatlı şey bence. | Open Subtitles | أعتقد أنه ألطف شيء في العالم أن تخرج مع أمك |
| Aferin güzel konuşmuşsun Annenle. Tanrı seni umursamaktan azâd etmeli! | Open Subtitles | أحسنت فى النقاش مع والدتك وكأنك تهتم لا سمح الله |
| Annenle ben bilmeni isteriz ki.. yateneğinden vazgeçmemekle haklıydın. | Open Subtitles | أنا وأمّك نعلم أنك محق بشأن عدم تخليك عن هبتك |