| Buradaki diğer arkadaşların gibi bilgisayarına değil de duvara baktığın sırada aslında bu küçük denklemi çözmeye çalıştığını varsayabilir miyim? | Open Subtitles | أظن أنه إثناء سرحانك بالحائط بدلاً من الشاشة، كبقية أصدقائك الصغار هنا أكنت تحاولي بجد حل تلك المعادلة الصغيرة ؟ |
| Bir yanlış adımda mavi kuş, sen almasan bile arkadaşların puan alacak. | Open Subtitles | خطوة واحدة خاطئة أيّتها الطائر الأزرق وحتى إن لم تفهميني فسيفهمني أصدقائك |
| arkadaşların hızlı olabilirler... ama benim kafanı delmemden daha önce değil. | Open Subtitles | ربما أصدقائك يصيبوني بسرعة لكن ليس قبل أن أجعل رأسك كالزورق |
| arkadaşların öldü ve her şey imkansız gibi görünüyor ve kaçmak istiyorsun. | Open Subtitles | أصدقاؤك موتى ، ويبدو أنّ كل شيء مستحيل لذلك تريد أن تهرب |
| Başarana kadar, sen ve senin arkadaşların benim en iyi şansım. | Open Subtitles | قبل أن ينجح فربما انت و أصدقاء قد تكونوا أفضل فرصي |
| Korkarım ki, arkadaşların vardığında kalkan jeneratörü birazcık kullanıIıyor olacak. | Open Subtitles | انا خائف,مولد الدرع سوف يكون جاهز للعمل عندما اصدقائك يصلون |
| - Şimdi, sanırım arkadaşların yeterince uyumuştur değil mi ? | Open Subtitles | الآن أعتقد أن أصدقاءك ناموا بما فيه الكفاية أليس كذلك؟ |
| Koç takımı bırakmak istiyor, arkadaşların o kadar emek verdi. | Open Subtitles | رأيت هذا المدرب يترك فريقه و أرى أصدقائك يحاولون التدريب |
| Ama ölmediler. arkadaşların hala hayatta, benim küçük oğlum değil ama. | Open Subtitles | لكنهم لم يفعلوا, أصدقائك علي قيد الحياة, لكن طفلي ليس كذلك |
| Nasıl yapılması gerektiğini bilmiyoruz ama arkadaşların önemli noktalarda bize yardım etti. | Open Subtitles | الآن, نحن لسنا متأكدين من الخطوات لكن أصدقائك ساعدونا.. بعدة مفاتيح أساسية |
| arkadaşların, bunun için para ödediğini düşünse bile umrunda olmamalı. | Open Subtitles | من يهتم بأن أصدقائك يعتقدون بأنك تدفع ثمنه .. ؟ |
| Babalar ölebilir ve her gün onları özlüyor olabilirsin, ama hala arkadaşların var. | Open Subtitles | ,ربما مات والدي و تشتاقون إليه كل يوم ولكن ما زال لديك أصدقائك |
| Uyuşturucu hap kartelindeki arkadaşların burada tutulman için epeyce para ödediler. | Open Subtitles | أصدقائك تجار المخدرات دفعوا الكثير من المال ليتأكدوا من بقائك هنا |
| JM: Açık gözlü arkadaşların elini kaldırır ve ''Ne oluyor size?'' | TED | أصدقاؤك المذهولون سوف يرفعون أيديهم ويقولون ، "ما الذي يجري معكما؟" |
| arkadaşların nemli yerde kalırsa maazallah ya soğuğu yerler ya da mermiyi, öyle değil mi? | Open Subtitles | لو ظل أصدقاؤك في الخلاء سيصابون بالبرد, أليس كذلك؟ أو برصاصة |
| -İşte arkadaşların arkadaşlara araba kullanmayı neden öğretemediğine çok güzel bir örnek. | Open Subtitles | انظر، هذا هو السبب في أن أصدقاء لا يعلم أصدقاء لدفع عصا. |
| Başka arkadaşların vardır senin. Ben senin 4 katın yaşındayım. | Open Subtitles | إلا أنك تمتلك أصدقاء فأنا أكبر من عمرك بأربع مرات |
| Sen ve arkadaşların Mildew'e gideceksiniz ve çatısını tamir edeceksiniz. | Open Subtitles | انت و اصدقائك ستعودون الى بيت ميلدو لاصلاح هذا السقف |
| - Ya öteki arkadaşların? | Open Subtitles | لا يمكنني الوصول إليه إنه في أوروبا ماذا عن جميع أصدقاءك الآخرين؟ |
| Cinayetlerin sen ve arkadaşların için bir şey değiştirip değiştirmediğini soracaktım. | Open Subtitles | هل غيّرت الجرائم طريقة عيشكم ؟ أنت وباقي رفاقك هنا ؟ |
| Lilah, dur tahmin edeyim. Yerde yatan bu ölü adamlar...senin arkadaşların mı? | Open Subtitles | دعيني أحذر, هؤلاء الرفاق الموتي علي أرضيتي هم أصدقائكِ ؟ |
| Senin de aynı şeyi yapacak arkadaşların olduğuna iddiaya girerim. | Open Subtitles | لكني متأكدة انه لديك اصدقاء قد يفعلون نفس الشيء لكِ |
| - Yani önceki kız arkadaşların ya aptal ya da biraz gariplerdi. | Open Subtitles | اخيرا فهمتها كلا فقط يبدو انه صديقاتك الماضيات كانو غبيات قليلا ومعتوهات |
| Çölde bir gece kaldınız ve 29'unda, arkadaşların kayboldu. | Open Subtitles | أمضيتم الليلة في قاعةالعرض المهجورة هذه في التاسع والعشرونِ، أصدقائكَ إختفوا |
| Onunla konuşamazsın. O sen ya da arkadaşların gibi değil. | Open Subtitles | لا يمكنك التحدث إليه إنه ليس مثلك أو مثل زملائك |
| Ama şunu bir düşün, onlar gerçek arkadaşların olsaydı seni seçmeye zorlarlar mıydı? | Open Subtitles | ولكن فكري بذلك الأمر لو أن صديقاتكِ كن صديقاتك المخلصات أكن يجعلنكِ تختاري؟ |
| Ya restorandan geçen bu arkadaşların size el sallaması mümkün değil mi? | Open Subtitles | وأليس من الجائز ان هؤلاء الاصدقاء اثناء مرورهم بالمطعم قد يلوِّحون لك عبر النافذة؟ |
| Atlantis ve Satedalı arkadaşların arasında seçim yapman mı gerekiyor? | Open Subtitles | يجب أن يأتي يوم لتختار بين أتلانتس وأصدقائك من ساتيدا؟ |
| Dinle Ray, işte anlaşma. arkadaşların kalabilir. | Open Subtitles | اسمع يا راي ، إليك هذا الإتفاق سأسمح لأصدقائك بالبقاء |