| Bizim için bir taktik avantaj sağlayacak, sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | سيكون من ميزة تكتيكية بالنسبة لنا ؟ ؟ هل تظنين ذلك ؟ |
| Şimdi, çok da iyi görünmüyor, ama beklenmedik bir avantaj oldu. | Open Subtitles | أما الآن , لا يبدو جميلاً. ولكن ميزة غير متوقعة واحدة |
| avantaj bizden yana. Daha da fazlası onlar bir olayı küçümsüyor. | Open Subtitles | الأفضلية لنا اكثر من اي شيء آخر هم يحتقرون موقع الأحداث |
| Sende olduğu ve sende olmadığı için sana saniyenin onda biri kadar bir avantaj veririm. | TED | لأنك تحمل هذا النمط الوراثي وأنت لا تحمله، فسأعطيك أفضلية البداية بعشر من الثانية. |
| Fakat bu avantaj bir dezavantajdan doğar çünkü evde ihtiyaçları olan ilgiyi alamamışlardır. | TED | ولكن هذا الميزة أتت من عيب، لأن احتياجاتهم لم يتم الايفاء بها في المنزل. |
| Daha uzun topuk kemikleri var. Onlara âdil olmayan bir avantaj verilmiş. | Open Subtitles | في الكرة او في غسيل القماش هذا يعطيهم ميزة السرعة الغير عادلة |
| Bu, saldırgana muazzam bir avantaj sağlıyor, çünkü savunucu kime karşı mücadele vereceğini bilmiyor. | TED | وهذا يعطي ميزة هائلة للمهاجم، لأن المدافع لا يعرف ضد من عليه ان يقاتل. |
| Öte yandan, bu silahların saldırı konusunda bir avantaj sağladığını biliyoruz. | TED | من ناحية أخرى ، ونحن نعلم أن هذه الأسلحة تعطي ميزة للمهاجمم. |
| Ve bu yüzden rekabetçi avantaj elde edebilmek için öylesine büyük bir kitleye yatırım yapmak gibi bir mantık buldu. | TED | وأوجد ذلك منطقًا للاستثمار في مثل هذا النوع من الكتلة الساحقة من أجل تحقيق ميزة تنافسية. |
| Ancak evrimin ilkelerine göre göreceli avantaja sahip gruplar, avantaj yok olana dek büyüme eğilimi gösterir. | TED | لكن وفقًا لمبادئ نظرية التطور، فإن المجموعات التي لديها ميزة خاصة، غالبا ما تنمو حتى تختفي هذه الميزة. |
| Böyle bir avantaj varsa daha da ileri gitmen gerekir. | Open Subtitles | ما تفعله عندما يكون لك الأفضلية هو أن تستغل الأمر |
| Bu hukuk seçeneğine göre bize daha fazla avantaj sağlar. | TED | وهذا يعطيه الأفضلية مقارنةً بالجانب القانوني. |
| avantaj o adamın elinde... | Open Subtitles | حسناً، كانت لديه الأفضلية إنهم لديهم رشاشات آلية |
| Tanith her kim için çalışıyorsa, bu yeni kalkanlar ona büyük avantaj sağlıyor. | Open Subtitles | حسنا, أيا كان تانيث يعلم الآن أن الدرع الجديد يعطيه أفضلية |
| Yan tarafta çalışırsak avantaj kazanabiliriz. | Open Subtitles | إنْ انتظرنا من الجانب الصحيح، سيكون لدينا أفضلية هنا. |
| Gece savaşlarında avantaj genellikle saldıran tarafta olur. | Open Subtitles | عند خوض معركة في الظلام المهاجمين لهم اليد العليا دوماً |
| Eğer onu avantaj adına kullanmak niyetindeydiyseler bu seçeneği ellerinden aldık. | Open Subtitles | لو حاولوا النفوذ عليه فنحن الآن قد أبعدنا ذلك الخيار منهم |
| Şimdilik başarısızlık gibi görünüyor, ama bu bize avantaj sağlayacak. | Open Subtitles | لعل الأمر يبدو كأنه كبوه الآن لكن الأمور ستنقلب لصالحنا |
| Bu özel durumda kadınsılık eksikliğin bir avantaj olabilir. | Open Subtitles | في هذه الحالة عدم تحليكِ بالصفات الأنثوية سيكون في صالحنا |
| Korkarak onlara avantaj veriyorduk. Ama bu gün bitecek. - Anlaşıldı efendim. | Open Subtitles | لقد منحناهم الأفضليّة بسببِ خوفنا حسناً، سينتهي هذا اليوم |
| Gob'un ezelî düşmanı, eşcinsel olduğunu açıklamış ve bunu gösterisinde avantaj olarak kullanmıştı. | Open Subtitles | عدو (جوب)، اللدود قد اعترف بشذوذه وقد استخدم تلك الافضلية في عروضه السحرية |
| Doğru ten ya da doğru organ üzerinden gösteriş yapmanın bir avantaj kazandırmadığı yeni bir yüzyılda yaşamayı öğrenmek, senin için. | TED | سيكون عليك أن تتعلم كيف تعيش في قرن جديد حيث لا مزايا للتظاهر بلون البشرة أو الأعضاء المناسبة. |
| İkinci planı kasayı ele geçirip, avantaj elde etmek olabilir. | Open Subtitles | لدينا هويته الخطة البديلة له ستكون محاولة الحصول على نفوذ |
| Otoparklar, görünebilirliği kontrol edip, kendinize avantaj sağlamanız açısından da harika yerlerdir. | Open Subtitles | مواقف السيارات مكان جيد ايضا للتحكم بإختفائك وتعطي نفسك الأفضليه |
| New York Borsası'nın en büyük üçkâğıtçısı ile çalışmış olman sana avantaj sağlayabilir. | Open Subtitles | حسناً ، لقد عملت لصالح اكبر نصاب في وول ستريت ربما سيكون ذلك لصالحك |
| Bizim avantaj için kullanmak mümkün olmalıdır Hangi onları bizim görevi tamamlamak iken dikkatini dağıtmak için. | Open Subtitles | مما يمكننا أن نستخدمه لمصلحتنا لإلهائهم بينما ننهي عملنا |