| Kötü bir haberim var. avcı, kara atmacıyı da getirmiş. | Open Subtitles | أخبار سيئة , لقد أحضر الصياد هذا الصقر الأسود معه |
| Beni nereye götürürsen götür... Prens Humperdinck' ten iyi avcı yoktur. | Open Subtitles | ..لا يهم أين تأخذنى لا يوجد صياد أبرع من الأمير هامبردينك |
| Sen kimseye avcı olduğumu söyleme, ben de senin salak olduğunu söylemem. | Open Subtitles | أنت لن تخبر أحد أنني المبيدة وأنا لن أخبر أحد أنك حمقاء |
| Bu sabah bir avcı bulmuş. | Open Subtitles | أي صيّاد وجده في وقت مبكّر من هذا الصباح. |
| Dünyada iki türlü insan vardır. avcı ve av. | Open Subtitles | هذا العالمِ منقسمِ إلى نوعين من الناس الصيّاد و المُطَارَدون. |
| Sadece bu gece iki çocuğumun bir avcı tarafından öldürülmesine şahit oldum. | Open Subtitles | فقط في هذه الليلة رأيت اثنين من أتباعي يُذبحون من قبل الصيادين |
| avcı Sınavı demek kendine güvenen insanların hayallerini yıkmak demek. | Open Subtitles | حيث مُتعة سحق أحلام الشباب الواثقين بأنفسهم في إختبارات الصيد. |
| Millet, telefonlarınızla konuşmaya devam edebilirsiniz. Gerçek avcı ruhu budur. | Open Subtitles | إلى الجميع، واصلوا التحدث عبر هواتفكم، فتلك هي روح الصياد. |
| Ama bir avcı.. Haftanın her günü kendisi için yemek bulabilir. | Open Subtitles | بينما الصياد يستطيع أن يجد طعامه في أي يوم من الأسبوع |
| Ördek yok. Öyleyse ördek sen olacaksın, ben de avcı! | Open Subtitles | إن لم يوجـد هنـا بط، إذن أنتِ البطة وأنا الصياد! |
| Tamam, ben bir aşk adamıydım. Tabii ki primli bir avcı olmadım. | Open Subtitles | حسنا ً، أنا كنت عاشق، و متأكد بأننى لست لا صياد ماهر |
| Sarışın çok asabi. Diğeri de öyle. Sen bir avcı arıyorsun. | Open Subtitles | الأشقر مُحبط الآخر كذلك تبحثان عن صياد وتبحثان عن الشجاعة للصيد |
| Bütün ormanda benim kadar iyi bir avcı yok. | Open Subtitles | لماذا , لأنه لا يوجد في الغابة كلها صياد في براعتي |
| avcı bile olsa tek kişinin bizi koruyabileceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف أن شخص واحد حتى المبيدة يمكنها حمايتنا |
| O kadar güçlü bir avcı ki kendinden on kat ağır bir avı alt edebilir. | Open Subtitles | صيّاد قويّ جداً بحيث يمكنه اسقاط فريسة عشر مرّات وزنه. |
| - Ming Yasalarını bilirsin. Onun krallığının dışında, avcı, birden av olur. | Open Subtitles | خارج مملكتِه الخاصةِ يصبح الصيّاد مطارد من الصيادين |
| Bir grup avcı yaklaşıyor. Çantalarında bir sürü yabani hayvan var. | TED | تتقدم مجموعة من الصيادين. الأمتعة مليئة بالألعاب البرية. |
| Aslında avcı olmak istediğim yok. Canım sınava girmek istedi sadece. | Open Subtitles | لستُ أودّ الغدوّ صيّاداً، إنّما أردتُ أن أخوض إختبارات الصيد فحسب. |
| - Seni döneceğiz diye uyarmıştık avcı. - Epey uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد تم تحذيرك بأننا سنعود يا مبيدة استغرقك الأمر وقتاً كافياً |
| Büyük ihtimalle devlet arazisine avcı getiriyorlar ve işi ticarete dökmüşler. | Open Subtitles | اعتقد انهم يحضرون صيادين الى ارض حكومية اعتقد انه عمل تجاري |
| Evet, ben de biliyorum. avcı olmak isteyen herkes duymuştur. | Open Subtitles | لقد سمعتُ بذلك، كل من يودّ الغدوّ صيّاداً سمع بذلك. |
| İyi bir avcı olmayabilirsiniz Doktor, ama fotoğrafçılığınız müthiş. | Open Subtitles | أنت لم تصبح صياداً ماهراً فقط يا دكتور ولكن مصوراً جيداً |
| Bu avcı çetesi heybetli olmakla kalmıyor, üstelik de çok büyük. | Open Subtitles | هذه الجماعةِ مِنْ الصيّادين ليست فقط هائلة ولكن كبيرةُ جداً أيضاً |
| Ama bu sefer, avcı sinsice öbür dişiyi taklit ederek cevap verir. | TED | ولكن هذه المرة يتسلل المفترس برد يشبه تمامًا ما قالته الأنثى الأخرى للتو. |
| Eğer bu gerçekten bir avcı kampıysa, yiyeceğini çalamayız. Neden? | Open Subtitles | إذا هذا معسكر صيد حقيقي فلا يمكننا أن نسرق طعامهم |
| Dişi bir Kurt Örümceği. Tek başına, göçebe bir avcı. | Open Subtitles | إنها أنثى عنكبوت الذئب، صيّادة منفردة متجوّلة، |