"bir şansın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديك فرصة
        
    • فرصة واحدة
        
    • على فرصة
        
    • هناك فرصة
        
    • لديكِ فرصة
        
    • فرصة جيدة
        
    • لديك أمل
        
    • خيار واحد
        
    • هنالك فرصة
        
    • هذه فرصتك
        
    • لديكَ فرصة
        
    • فرصة لتعترفي
        
    • فرصة معها
        
    • فرصه يمكنك
        
    • لكِ فرصة
        
    İlk patlamadan kurtul, ve daha iyi bir şansın olsun. Open Subtitles انجو من الجولة الأولى و ستكون لديك فرصة معتبرة للنجاة
    Ama o kapıdan geçersen ve o zaman hazır olursan bir şansın olabilir. Open Subtitles ولكن إذا ذهبتي من خلال الباب, وانتي مستعده لها, قد يكون لديك فرصة.
    Kelimelerini çok doğru seç çünkü sadece bir şansın var. Open Subtitles لكن إختر كلماتك بعناية، لأنهُ ليس لدينا سوى فرصة واحدة
    Bekle. Şimdi bir şansın olabilir derken ne demek istedin? Open Subtitles انتظر , ما الذي تعنيه أني سأحصل على فرصة الأن؟
    Dinle, doksanıncı doğum gününü kutlamadan çıkabilmen için küçücük bir şansın var. Open Subtitles حسنٌ، إسمع، هناك فرصة صغيرة جدّاً بأنّ تخرج قبل عيد ميلادك الـ90
    - bacağım sorunlu.. belki bir şansın olabilir... Open Subtitles بإصابتي في ساقي، فربما تكون لديكِ فرصة للنجاة
    Söylediğimi aynen yaparsan, hayatını geri almak için bir şansın olabilir. Open Subtitles إفعل ما أقفوله لك بالضبط، وسيكون لديك فرصة أن تستعيد حياتك
    Gerçekten de o şeye karşı bir şansın olacağını düşünmedin değil mi? Open Subtitles لم تكن تحسب أنّ لديك فرصة حقيقية لهزيمة ذلك الشئ، أليس كذلك؟
    Kendini kurtarmak için yalnızca bir şansın var. Peki her maçın gerçek sonucu ne? TED لديك فرصة وحيدة لإنقاذ نفسك، لذا ما هي النتيجة الحقيقية لكل مباراة؟
    Blaisdell olmadan en ufak bir şansın yok. Open Subtitles ليس لديك فرصة لو تَركتَ بليسديل يساعدُك.
    Senin de onun kadar paran varsa, kurtuluş bileti için bir şansın olur. Open Subtitles الآن، إن كان لديك أموال كالتي لديه، قد تكون لديك فرصة لشراء طريقك للخارج.
    Benimle aynı kaderi paylaşmamak için tek bir şansın olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles انا هنا لتحذيرك ولديك فرصة واحدة للهروب من مصيرى
    her zaman derler, İşvereninde iyi izlenim bırakabilmek için sadece bir şansın olur. Open Subtitles يقولون أنه لديك فرصة واحدة فقط لإعطاء الإنطباع الأول لصاحب العمل
    Pekala Bart, bombayı o delikten geçirmek için sadece bir şansın olacak. Open Subtitles حسنا، ستكون لك فرصة واحدة فقط لتلقي بالقنبلة من الفتحة
    Hayatta ikinci bir şansın olsun ve sen ne yaparsın? Open Subtitles تحصل على فرصة ثانية في الحياة، و ماذا تفعل ؟
    Çünkü, bilmiyorum, İncil'de yazdığı gibi, ikinci bir şansın olmayacak. Open Subtitles لانه.. كما قال الأنجيل كما قال الأنجيل لن تحصل ابدا على فرصة ثانية
    Ama şimdi trajedini unutmak için bir şansın var çocuğum. Open Subtitles ولكن الآن,هناك فرصة لنسيان المآسى يا طفلتى
    çok rekabetçi bir ortam ama benim tavsiye mektubumla birlikte eminim bir şansın olacaktır. Open Subtitles ولكن مع توصية مني، أنا متأكدة أن لديكِ فرصة. هذا يبدو رائعا.
    Bence, en azından Ölüm cezasından .... ...kurtulmak için bir şansın var. Open Subtitles أعطىَ نسبُكَ العائليُ، أعتقد عِنْدَكَ فرصة جيدة لتَفادي عقوبةِ الموت على الأقل.
    Şunu ilk elden biliyorum ki hükümet seni hedef alırsa, çok ufak bir şansın kalır. Open Subtitles أعرف أنه بمجرد ما تضعك الحكومة في رأسها يكون لديك أمل ضعيف
    Onu, seninle ya da sensiz yakalayacağız, bu yüzden eğer günbatımını seyretmek istiyorsan, tek bir şansın var. Open Subtitles سنقبض عليه برفقتك ودونك، فأمامك خيار واحد فقط، وذلك إن شئت رؤية غروب الشمس مجدداً
    Eğer silahlı olmasalardı, bence bir şansın olabilirdi. Open Subtitles إذا لم يكن هؤلاء الضباط مسلحين ربما تكون هنالك فرصة
    Bir süreliğine ayrı kalacağız. Sıradan bir hayat sürmen için bir şansın var. Open Subtitles سأرحل لبعض الوقت فحسب هذه فرصتك للحصول على حياة طبيعية
    Kendini kurtarmak için bir şansın vardı, ailemizi kurtarmak için. Open Subtitles كان لديكَ فرصة تحرير نفسك .. تحرير عائلتنا
    Umurumda değil, çünkü SPK ile temize çıkıp kendini kurtarman için küçük bir şansın var. Open Subtitles لا أكترث إن صدقتِ أم لا لكن هناك فرصة لتعترفي لهيئة المالية والتداول لتنقذي نفسكِ
    Ama bana söylediğine göre eğer ben olmasaydım, onunla kesinlikle bir şansın olurdu, yani, aslında sen geçen gece seks yaptın. Open Subtitles لَكنَّها أخبرتْني بأنّ لولاى لكان لك فرصة معها لذا، في الشروطِ الإفتراضيةِ لقد فعلتها أمس
    Yine de bundan kurtulmak için bir şansın var. Open Subtitles هناك فرصه يمكنك إنتهازها هنا
    Hemen harekete geçmeliydin çünkü onu öldürmek için başka bir şansın olmayacaktı. Open Subtitles كان عليكِ أن تتصرفي لأنّه لن تتاح لكِ فرصة أخرى لقتلِها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more