"bir şey fark" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدركت شيئاً
        
    • لاحظت شيئا
        
    • لاحظت أي شيء
        
    • لاحظتُ شيئاً
        
    • أن هذا سيفرق
        
    • يحدث أي فارق
        
    • يحدث أي فرق
        
    • لمح شيئاً
        
    • أدركت شئ
        
    • لاحظت شيئاً
        
    Dün gece, sen ve ailenle otururken bir şey fark ettim. Open Subtitles الليلة الماضية عندما كنت أجلس معك و مع عائلتك أدركت شيئاً
    Birlikte geçirdiğimiz birkaç gün içinde, kendimle ilgili bir şey fark ettim, bu ilişkimizi değiştirecek bir şey. Open Subtitles لقد أدركت شيئاً عن نفسي في الأيام التي مضت وكنا نقضيها مع بعضنا وذلك سيغير الأمور فيما بيننا
    Bir defasında, rüyamda bir mezarlıkta yürüdüğümü görüyordum, ve birden garip bir şey fark ettim. Open Subtitles في احدى المرات , حلمت بأنني كنت امشي في مقبرة و فجأةً لاحظت شيئا غريبا
    Kızınızla ilgili sıra dışı bir şey fark ettiniz mi? Open Subtitles ‫لا شيء على الإطلاق ‫هل لاحظت أي شيء غير عادي ‫في ابنتك؟
    Bir keresinde bir futbol maçı seyrettim ve garip bir şey fark ettim. Open Subtitles لقد شاهدتُ مباراةً في كرة القدم مرّة وقد لاحظتُ شيئاً غريباً
    Sence bir şey fark eder mi? Open Subtitles أتعتقدين أن هذا سيفرق ؟
    Söylediklerin benim açımdan hiç bir şey fark ettirmez. Open Subtitles أي شيء تقولينه لن يحدث أي فارق بالنسبة لي
    - Haydi Lola, benimle dua et. - bir şey fark etmez. Open Subtitles هيا، يا لولا، صلّي مَعي - هذا لن يحدث أي فرق -
    Seninle ilgili bir şey fark ettim. Open Subtitles . لقد أدركت شئ عنك
    Tüm bu yatırımcılarla konuşma sürecinde, ilginç bir şey fark ettim. TED حسنا، في عملية التحدث لكل هؤلاء المستثمرين لاحظت شيئاً مثيراً يحدث
    Burada oturup hayatımda daha evvel olan şeylere geri döndüğümü düşünürken ...bir şey fark ettim. Open Subtitles أجلس هنا أفكّر في أن ألُم شتات حياتي التي إعتدت عليها أدركت شيئاً
    Erken vakitlerde Pasifik kıyısı otobanının trafiğinde takıldığım sırada bir şey fark ettim. Open Subtitles بينما أنا عالقة في ازدحام الطريق السيّار أدركت شيئاً
    Düğünden önce gelini görmenin kötü şans getirdiğini biliyorum ama bir şey fark ettim. Open Subtitles أعلم أنه حظ سيء أن أرى العروس قبل الزفاف ولكني أدركت شيئاً ما
    Uçak düşmeden önce, sıra dışı bir şey fark ettin mi? Open Subtitles قبل أن تتحطم الطائرة مباشرة هل لاحظت شيئا غريبا؟
    Uçak düşmeden önce, sıra dışı bir şey fark ettin mi? Open Subtitles قبل أن تتحطم الطائرة مباشرة هل لاحظت شيئا غريبا؟
    Ama mutlaka bir şey fark etmişsindir. Open Subtitles لكن بالطبع يجب أن تكون قد لاحظت شيئا بشأن الرجل.
    Üstünüze geldiğinde onunla ilgili tuhaf bir şey fark ettiniz mi? Open Subtitles عندما إنقض عليك، هل لاحظت أي شيء غريب بشأنه؟
    Fırlatma bölmesinde tuhaf bir şey fark ettin mi? Open Subtitles هل لاحظت أي شيء غريب بشأن حجرة الإنطلاق؟
    İstediğiniz gibi gözetlemeleri kapatıyordum ve bir şey fark ettim. Open Subtitles كنتُ أقوم بإيقاف المُراقبة كما طلبتِ، ولقد لاحظتُ شيئاً.
    FBI ajanıyla ilgili operasyon raporunu okuduğumda garip bir şey fark ettim. Open Subtitles حين قرأت الملف المتعلق بمهمتك ...مع عميل المباحث الفدرالية لاحظتُ شيئاً غريباً
    Sence bir şey fark eder mi? Open Subtitles أتعتقدين أن هذا سيفرق ؟
    Kuşaklı bir fıçı da giysem, bir şey fark etmeyeceğine oldukça eminim. Open Subtitles أنا واثق للغاية أن بإمكاني إرتداء برميل بزوج من الشرائط و هذا لن يحدث أي فارق
    bir şey fark etmez. Open Subtitles لن يحدث أي فرق
    Ne oldu ki? - Ahbap, bir şey fark ettim. Open Subtitles -لقد أدركت شئ يا صديقي
    Sonra başımı laboratuvarımdan dışarı uzatınca bir şey fark ettim. TED ولكن عندما خرجت عن موضوع بحثي قليلاً، لاحظت شيئاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more