"bir asker" - Translation from Turkish to Arabic

• الجندي
• جنديا
• جندية
• كجندي
• جندي
• الجندى
• رجل عسكري
• كان جندياً
• جنديًا
• جنديّ
• جنديّاً
• في الجيش
• ظابطاً
• جُندياً
• جنديّة

Bu korkunç bir şeydi, fakat olmam gerektiğini düşündüğüm bir asker olmak için ne eğitimli ne de yeterli olmadığım açıktı.
كان ذلك مرعباً. لكن من الواضح أني لم أتدرب، ولم أكن مؤهلاً، كي أصبح الجندي الذي اعتقدت أني أريد أن أكونه.

bir asker, tek bir karıncanın hayatının önemli olmadığını bilir.
الجندي يعلم ان الحياه لا تهم ماذا بشأن المستعمره ؟

Şimdi, senin iyi bir asker olmaya devam etmeni istiyorum.
الآن، ولست بحاجة لك لمواصلة أن يكون جنديا جيدا هنا.

bir asker, bir savaşçı olmalısın. Korkusuz ve cesur.
يجب أن تكوني محاربة,جندية لا تعرفي الخوف , و لا الأحساس

bir asker olarak söylüyorum, ben onun arazisine hiçbir şey atmadım.
هذه كلمة مني أقولها كجندي أنا لم أرمي شيئا على ممتلكاته

Kaçan herhangi bir asker, vatan hainliğinden suçludur... ve bir köpek gibi vurulacaktır.
أي جندي يهرب من الجندية يُتهم بالخيانة العظمى و ينبغي اصطياده كأي كلب

Burada gerçek bir asker, serçelerin arasında bir şahindir.
الجندى الحقيقى هنا يكون مثل الصقر بين العصافير

İki yaşında acımasız ve fakir yetimhaneden alınıp acımasız bir asker ve karısına verilir aşırı bir disiplinle karşı karşıya kalır ve öyle de büyütülür.
مُتَبناة من عمر الثانية وملجأ أيتام فقير من قبل رجل عسكري وزوجتي أُخضعت إلى تربية إنضباط شاق

İyi bir asker yenilgiyi kabul etmez, burnunun ucunda olsa bile.
الجندي الجيد لا يعترف بالهزيمة أبداً حتى عندما تحدق في وجهك

Bugün sadık bir asker olabilirsin patronların için ölüme gidebilirsin veya bütün silahları onlara çevirebilirsin ve sadece gerçekleri söyleyebilirsin.
تستطيع أن تكون ، آوه الجندي المخلص اليوم كن الوقود الخاص لمدافع رؤساء عملك أو يمكنك قلب المدافع عليهم الآن

bir asker, merdivenleri çıkma emrini verdi, o da çıkıyor.
عندما يعطيه الجندي الأمر بأن يصعد الدرج, فإنه ينفذ.

Ama asker olmak istiyorsa, gerçek bir asker olmalı.
لكن إذا أراد أن يكون جنديا فهكذا لابد أن يكون

Neden çocuğa, babasının son ana kadar... çok cesur bir asker olduğunu söylemiyoruz?
لم لا نخبر الصبي أن أباه كان جنديا شجاعا جدا حتى النهاية

Bu yüzden asilerin arasında nasıl bir asker haline geldiğimi sana anlatmam gerekiyor.
إذا أريد ان اخبرك كيف أصبحت جندية مع المتمردين

bir asker isterse kadın olsun, bu davacı gibi, askeriyeyi dava edemez.
لا يجوز لأي جندي أو جندية مثل المدعية أن يقاضي الجيش

bir asker olarak, bu konseye cevap verirsin... ve emirleri soru sormadan uygularsın.
كجندي ستسدعى لهذا المجلس و تنفذ الأوامر بدون أسئلة

bir asker koluyla test edilmez.
إختبار الجندى لا يكون فى ذراعه. إنه يكون هنا.

Tanrım, ama ama seni uyarmalıyım, babam eski bir asker ve otoriteyle ilgili sorunum olduğunu söyler.
لكن يجب ان احذرك ان ابي كان رجل عسكري سابق وهو يقول, بأنه كان يخوض متاعب جادة مع السلطات

Sonra bi' polis çıkageldi ve bir asker de olabilir, ikisini ayırt etmek zor.
ظهر عندها الشرطي و من المحتمل انه كان جندياً لم يكن معرفة ذلك سهلاً

Floransalı bir asker ve politikacı olan Dante, Tanrıya bütünüyle sadıktı ama Roma Katolik Kilisesi tarafından sıklıkla eleştiriliyordu.
كان دانتي جنديًا ورجل دولة من فلورنسا، ومخلصًا لله بشدة، ولكن كان غالبًا ما ينتقد الكنيسة الكاثوليكية الرومانية.

Senin böyle acı çektiğini görmek beni öldürüyor. Şu an bir asker olabilirsin ama benim gözümde hâla küçücük bir çocuksun.
يقتلني أن أراكَ تعاني، أعلم أنّكَ جنديّ الآن، ولكنّكَ لا تزال طفلي الصّغير.

Eğer karşı tarafın askeriyse, iyi bir asker demektir.
إذا كان جنديّاً في الجيش المقابل فهو جنديّ جيّد

Bu kadın becerilmiyor çünkü sevgilisi bir asker.
لدينا هنا واحدة حبيبها في الجيش و هي لا تحصل على متعة كافية

bir asker ile evlendiğin için baban çok mutlu olmuştur.
لابد وأنَّكِ أسعدتِ والدك.. وأنَّكِ تزوجتِ ظابطاً بالجيش.

bir asker için iyi konuşuyorsun.
كلامك فقيه بالنسبة لكونك جُندياً

İyi bir asker oldum her zaman. Benden istediğin her şeyi yaptım.
لقد كنتُ جنديّة مخلصة ولقد نفّذت كل ما طُلب منّي