"bir ev" - Translation from Turkish to Arabic

    • منزلاً
        
    • إنه منزل
        
    • منزل في
        
    • منزلا
        
    • على منزل
        
    • عن منزل
        
    • من منزل
        
    • انه منزل
        
    • هذا منزل
        
    • لدينا منزل
        
    • منزل من
        
    • بيتٌ
        
    • على بيت
        
    • منزلًا
        
    • في بيت
        
    Ona bir ev vermek istiyorum. Bunu bozmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles أريد أن أقدم له منزلاً ولن أسمح لك بإفساد الأمر
    İleri zekâ geriliği olan çocuklar için devlet tarafından finanse edilen bir ev. Open Subtitles إنه منزل مُمول على نفقة الدولة للأولاد الذين برهنت المحاكم على كونهم بُلداء
    Halledebilmem için Hamptons'da sahte bir ev durumu kurmak zorundaydım. Open Subtitles لذا أعتقد أني أستطيع تحمّل مصاريف اختلاق منزل في هامبتنز.
    Gittiğin yerde fazla sivrilmeyip, kendine yeni bir ev bulacaksın. Open Subtitles وستمشي وراسك بالاسفل، وفمك مغلقا. ستجعل لنفسك منزلا جديدا هناك
    Satın almak ya da kiralamak için şehirde bir ev bulamasaydınız, siz de çoğu insanın sonunda yaptığını yapmaya sürüklenirdiniz. TED إن لم يكن بوسعك العثور على منزل بمدينة لتشتريه أو تؤجره، ستُجبَر أنت أيضًا على فعل ما يفعله معظم الناس،
    Anne, Larita ve ben, Londra'da bir ev bulmak istiyoruz. Open Subtitles أمى ،أنا ولاريتا نريد أن نبحث عن منزل فى لندن
    Ne kadar güzel bir ev. Open Subtitles ياله من منزل فاتن ان الريف هنا بغاية الجمال
    bir ev aldım ve Tanrı izin verdiği sürece burada kalmayı düşünüyorum. Open Subtitles للرحيل عن المخيم لقد إشتريت منزلاً وأنوي العيش هنا طالما يهبني الله
    kira sözleşmesi iptal edilebilir Amiral ve ablam kendilerine başka bir ev bulabilirler. Open Subtitles إلغاء عقد إيجار كلينج وأنه مع أختي سيدبران منزلاً آخرلهما هذا كل شئ
    Fakat sezgilerimden kurtulamıyorum, bu ev mutlu bir ev değil. Open Subtitles لكن لا يسعني إلا أن أشعر أنه ليس منزلاً سعيداً
    EM: Bu resim gerçek bir -- itiraf ediyorum, gerçekten imitasyon bir ev. TED هذه صورة لمنزل حقيقي، في الحقيقة، إنه منزل زائف حقيقي.
    Burası eski bir ev. Bir çok şeyin onarılması lazım. Open Subtitles حسناً، إنه منزل قديم والعديد من الأشياء تحتاج للتصليح
    St. George, Entrada'da bir ev kiraladım, kasabanın birinci sınıf kapalı sitelerinden biri. TED قمت باستئجار منزل في سانت جورج باينترادا، واحدة من أول المجتمعات المسورة.
    Demek istediğim normal bir ev kadını gibi davranmayı öğrenmelisin. Open Subtitles سيجب عليك أن تتعلمى لتكونى ربة منزل في الضواحي
    Ben Hollywood'da bir ev kiraladım ve kitabımı orda bitirmeye karar verdim. Open Subtitles لكنني استأجرت منزلا في تلال هوليوود و قررت ان أنهي كتابي هناك
    - Böyle bir ev için oldukça büyük. - Çok terliyorum. Open Subtitles ـ جهاز كبير جداً على منزل بهذا الحجم ـ أشعر بالحر
    Benim büyük horozum üç oğlu tarafından saldırıya uğradı bu yüzden o üçü için başka bir ev bulmam gerekiyor. Open Subtitles ديك أبي قد انقض عليه ابناه الثلاثه ديك أبي قد انقض عليه ابناه الثلاثه لذا, ابحث عن منزل لهم الثلاثة
    Şehir dışındaki büyük bir ev NY'daki küçük bir evden çok daha ucuzdur. Open Subtitles منزل كبير في الريف يكلف اقل بكثير من منزل صغير في مدينةنيويورك
    Bu büyük bir ev. Umduğumdan büyük. District Gölü'nü bilirsin. Open Subtitles انه منزل كبير, اكثر مما تتوقعين, تعلمين مناطق البحيرات
    Bu dört gün içinde rehabilite edilmiş bir ev. TED هذا منزل تم إصلاحه، إنتهى في أربعة أيام.
    Burada kalırsak, ailemiz için bir ev olacak ama ortada bir aile kalmayacak. Open Subtitles ان بقينا هنا . فسيكون لدينا منزل العائلة لكن لن يكون هناك عائلة
    Canla başla çalıştılar ve sonunda güzel bir yerde 3 yatak odası olan bir ev alacak kadar para biriktirdiler. TED عملا بكل جهدهما، وفي نهاية المطاف تمكنا سويًا من الحصول على المال لشراء منزل من ثلاث غرف نوم في حي جميل.
    Eski bir ev burası. Sigorta atmıştır. Open Subtitles إنه بيتٌ قديم يجب أن يكون القاطع الكهربائي قد احترق
    Bu sefer, gerçek cinayetlerin işlendiği tek bir ev üzerinde yoğunlaşacağız. Open Subtitles هذه المرّة سوف نركّز على بيت واحد حيث حدثت جرائم قتل حقيقية هنا
    Büyüyünce mimar olacağım bu sayede bize büyük bir ev inşa edeceğim. Open Subtitles عندما أكَّبر سأكون مهندسة معمارية. لكي يتسنى لي بناء منزلًا كبيرًا لأجلنـا.
    2 odalı bir evde yaşıyorduk ve yeşil bir Volvo'muz vardı, bir ev hanımı annemiz vardı, bu saçmalık çünkü o her zmaan çalıştı. Open Subtitles عِشنَا في بيت يتكون من غرفتين معيشتين لقد قدنا فولفو خضراء.. كان يجب علينا ان نبقي في البيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more