"birleşme" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدمج
        
    • الإندماج
        
    • الاندماج
        
    • التكامل
        
    • الاتحاد
        
    • دمج
        
    • إندماج
        
    • اندماج
        
    • الشمل
        
    • شمل
        
    • الجماع
        
    • توحيد
        
    • الإتحاد
        
    • الأرتباط
        
    • التزاوج
        
    Eğer bu birleşme gerçekleşirse ve bu işi alamazsak gidecek bir işimiz olmayacak. Open Subtitles لو تم الدمج ولم نغلق نحن الصفقة لن يكون هناك وظيفة نعود إليها
    Son olarak, birleşme yaklaştıkça... sigortalarınızda değişiklikler olduğunu fark edeceksiniz. Open Subtitles وفي النهاية, خلال عملية الدمج ستلاحظون بعض التغيرات في الفوائد عليكم
    Enerji komisyonu temsilcisi olarak bu birleşme hakkında ciddi endişelerim var. Open Subtitles بصفتي ممثّل عن لجنة الطاقة، يعتريني قلق عميق بشأن ذلك الإندماج
    Ama söylemem gereken, eğer bir birleşme düşünüyorsan, bazı harika fikirlerim var. Open Subtitles ولكن يجب أن اخبرك لو ان الاندماج سيفشل توصلت إلى تطورات عظيمة
    Bütün ulusa ve dünyaya bu birleşme yolunda bir kaldırım kurduğunu gösterdi. Open Subtitles عن جيله والتي سوف تمهد الطريق لتحقيق التكامل عبر هذا الوطن
    Bu birleşme için büyük çabalar harcandı. Open Subtitles الكثير من الجهد بذل لجعل هذا الاتحاد ممكنا
    Tekrar birleşme ya da birleştirmenin önceki halidir. Open Subtitles أنه عبارة عن توحيد، دمج كُلّ شيء قد ظهر من قبل
    Yarın yönetim kurulu iki hava yolu şirketiyle birleşme konusunda oylama yapacak. Open Subtitles تزداد الأمور سُوءاً. غداً، سيُصوّت مجلس الإدارة على إندماج شركتين لنقل الركّاب.
    birleşme gerçekleştiğinde, Teknosa'da iş bulma konusunda iyi şanslar sana. Open Subtitles حظ سعيد بحصولك علي عمل في شركة راديو شاك الحقيرة بمجرد حدوث الدمج
    Eğer bu birleşme ile ilgiliyse bilmelisin ki birleşmeyle ilgili sadece ufak bir etkiye sahibim. Open Subtitles لو بخصوص الدمج يجب أن تعلموا إنني أشعر شعورا سيئا بخصوص الدور الصغير الذي لعبته في هذا الأمر
    Bu birleşme iflasın bütün finansal zorunluluklarını... Open Subtitles كان ذلك الدمج سيسدد كل المطالبات المالية
    Hisselerin birleşme ve kötü yönetim nedeniyle dip yaptığını ileri sürecek. Open Subtitles ستدّعي أنّ السهم قد إنخفض بسبب عمليّة الإندماج و سوء الإدارة
    Ron'ları ve Tyson'ları birleşme konusunda acil toplantıya çağır. Open Subtitles ثم أبلغى فريقى رونز وتايسون أنه سيعقد اجتماع طارئ هنا فى الظهيرة بخصوص الإندماج
    Bu birleşmede potansiyel gördük ve kimse bunun başarılı bir birleşme olabileceğinden kuşku duymadı. Open Subtitles لقد اعتقدنا فى إمكانية الإندماج ولا أخال أى أحد يشك أنه سيكون أكبر مغامرة ناجحة
    Bu şubeden çok etkilendik ve bu birleşme için çok heyecanlıyız. Open Subtitles نحن مندهشون جدا بهذا الفرع ونحن متحمسون جدا بشأن هذا الاندماج
    Conley White'la birleşme işi bitince... ve bizim departman ayrılınca... zengin olacağız. Open Subtitles إذا كان الاندماج مع كونلي وايت هو، سوف مجموعتنا تصبح مستقلة وسنكون الغنية.
    Oturup Gloria'nın birleşme zırvalıklarını dinlemek zorunda kaldığımıza inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق بأن عليك الجلوس والاستماع لكلوريا وثرثرتها عن برنامج التكامل
    Gerçek Yeniden birleşme için, biliyorsun ya. Open Subtitles ليس لاعادة الاتحاد الحقيقى كما تعرف. عمَا تتكلم؟
    Bir birleşme orjinal anlaşmanın asla bir parçası olmadı. Open Subtitles دمج الشركة لم يكن جزءًا من الترتيبات الأساسية
    Başkalarının birleşme planlarını engelleyecek kadar içeriden neler olduğunu öğren. Open Subtitles مـا يكفي لعرقلة أي خطط إندماج قد تطرأ وعليك بإكتشـاف عمـا إذا كـانت الدفـاتر التجارية جـاهزة لنـا
    Diane, herhangi bir birleşme Chumhum'da üç yıllık bir pencere gerektiriyor. Open Subtitles دايان أي اندماج يستلزم احتكار أرباح تشام هام لنا لـ3 سنوات
    Sahip olmaktan kaçındığı birleşme olabilir mi? Open Subtitles يمكن أن يكون لم الشمل انه يريد لتجنب الاضطرار؟
    kadınların ayrıldıkları çocukları ile bir araya gelecekleri birleşme merkezleri, TED هذه مراكز لإعادة شمل السيدات مع أطفالهن.
    Cinsel birleşme konusunu açık bir şekilde ele almaya ne dersin? Open Subtitles بمناقشة نقوم ان تمانع هل صريح بشكل ؟ الجماع موضوع حول
    Tam birleşme için bir dilekçe yazdık. Open Subtitles اطلقنا عريضة استرحام لآجلا توحيد طبقات المجتمع
    Barış için birleşme önergesi savaş çıkarmak için kullanılmıştı. Open Subtitles إتفاقية الإتحاد للسلم، استخدمت لشن الحرب
    Karar aşamasında olan birleşme olayını duydum. Ve kullanılmak hiç hoşuma gitmez. Open Subtitles لقد سمعت عن قضية الأرتباط وأنا لا اقدر أستغلالكم لي
    Ekim 2007 Hapishanede, cinsel birleşme günü, en özel gündür. Open Subtitles في السجن لا يوجد يوم أكثر أهمية من يوم التزاوج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more