"bundan haberi" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعلم ذلك
        
    • يعلم بهذا
        
    • علم بذلك
        
    • يعرف عن هذا
        
    • يعرف هذا
        
    • علم بهذا
        
    • حول هذا الموضوع
        
    • تعرف عن هذا
        
    • ستعلم أبدًا
        
    • يعلم عن هذا
        
    • يعلمون بهذا
        
    • يعرف بشأن ذلك
        
    • يعرف بهذا
        
    • يعرف عنه
        
    • يعلم بها
        
    Shalini benimle gelmişti. Sanırım Akash'ın bundan haberi yoktu. Open Subtitles شاليني كانت معي تقريبا وأكاش لم يكن يعلم ذلك
    Uçağın tüm iletişim sistemleri devre dışı bırakıldı pilotların bile bundan haberi yoktu. Open Subtitles قمنا بتعطيل الاتصال الصادر حتى طياركم ، لم يكن يعلم بهذا
    İkizlerim var. 3 yaşındalar ve bundan haberi olup olmadığını bile bilmiyorum. Open Subtitles ولديّ توأمين, في سنتهما الثالثة ولا أعرف ما إذا كان على علم بذلك فلم أخبره قط
    Eğer bu düşündüğüm kişiyse, bundan haberi olan herkes büyük tehlike içine girecektir. Open Subtitles إذا كان هذا هو الذي أعتقد أنه هو، أي شخص أن يعرف عن هذا هو في جحيم الكثير من الخطر،
    Sadece hiç kimsenin bundan haberi olmadığından emin olun. Open Subtitles تأكد فقط بأن لا أحد غيرنا يعرف هذا
    Bu ikisi ruh eşi ama henüz kadının bundan haberi yok. Open Subtitles نعم , أنهم تؤام الروح بـ استثناء انها ليست على علم بهذا
    bundan haberi yoksa katil hata yapmış olabilir. Open Subtitles وإذا لم يكن القاتل يعلم ذلك فربما قام بخطأ
    Henüz bundan haberi yok ama yardımımıza ihtiyacı var. Open Subtitles لا يعلم ذلك بعد ولكنه بحاجة لمساعدتنا
    -Kocanızın bundan haberi var mı? Open Subtitles هل زوجك كان يعلم ذلك ؟
    Taktik değil. Başka kimsenin bundan haberi yok. Open Subtitles لا توجد أيّ وسيلة، لا أحد آخر يعلم بهذا الأمر.
    bundan haberi yok. O, bizi satmaz. Open Subtitles لم يعلم بهذا الأمر يا (جاي) ما كان ليخوننا
    Ailelerimizin bundan haberi olmayacak. Open Subtitles لا والداها ولا والديّ على علم بذلك
    bundan haberi varsa tabii. Open Subtitles ما لم يكن على علم بذلك
    Nasıl oluyor da kimsenin bundan haberi olmuyor? Open Subtitles كيف يكون ذلك ممكنا أن أحداً لا يعرف عن هذا الأمر ؟
    Benim kocam Kanal 12 Haberlerinde sunucu. bundan haberi yok. Open Subtitles زوجي هو المذيع لقناة الأخبار 12، هو لا يجب أن يعرف عن هذا
    Yoon Yi'nin bundan haberi var. Merak etmeyin nine. Open Subtitles لا تقلقي يون يي يعرف هذا بالفعل
    Beyaz Saray'ın bundan haberi olmalı. Open Subtitles البيت الأبيض لابد أن يعرف هذا
    - Chuck'ın bundan haberi yok. - Öyle mi? Open Subtitles -تشاك) ليس على علم بهذا)
    Ben düzenledim, ben yönettim ve Başkanın bundan haberi vardı. Open Subtitles أنا مدبر لذلك، وأنا سهلت عليه وعرف الرئيس حول هذا الموضوع
    Sizce polislerin bundan haberi var mıdır? Open Subtitles هل تعتقدون أن الشرطة تعرف عن هذا حتى الآن ؟
    Ne FBI ne de karının bundan haberi olur. Open Subtitles لا المباحث الفدرالية أو زوجتك ستعلم أبدًا
    Huzura tek başıma, kendi isteğimle geldim. Kimsenin de bundan haberi yok. Open Subtitles جئت إليك لوحدي وبإرادتي الحرة ولا أحد يعلم عن هذا
    - Hayır, polis onları canlı istiyor. - Polisin bundan haberi var mı? Open Subtitles لا الشرطة يريدونهم أحياء- الشرطة يعلمون بهذا ؟
    Carlos amcanın bundan haberi var. Çok kişi bundan zarar gördü. Open Subtitles عمّكِ "كارلوس" يعرف بشأن ذلك جُرح الكثيرون
    Ama Harper'ın bundan haberi yoksa davamıza zarar verecek bir kanıtı ona hediye etmiş oluruz. Open Subtitles لكن ان كان هاربر لا يعرف بهذا اذن نحن نعطيه دليل يؤذي قضيتنا
    Collier'ın bundan haberi var, ama ellerini kirletmekten korkuyor. Open Subtitles كولير يعرف عنه لكن هو خائف جدا أن تتسخ يداه
    Detroit'te bir sorun var. Ve kimsenin bundan haberi olmayacak. Open Subtitles هناك مشكلة في (ديترويت) ولن يعلم بها أي حد على الإطلاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more