Geçen yıl Norveç'te birkaç tane buldum. Onları buzun üstünde görüyoruz. | TED | وجدت اثنين في النرويج السنة الماضية .. نحن نراهم على الجليد |
Ve yalnızca buzlanma süresi değil, buzun yaşı ve derinliği de değişiyor. | TED | وليس سطح الجليد هو الوحيد الذي يتغير، بل يتغير عمره وعرضه أيضًا. |
Bu buzulun sâyesinde buzun büyük gücünün gizemini çözmeye başladık. | Open Subtitles | والشّكر لهذه الأنهار الجليديّة لنبدأ بفهم أسرار قوة الجليد العظمى |
Bu adamlar Hokey görmeyi bu kadar çok istiyorlarsa, onları buzun üstüne çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لو هؤلاء الاشخاص يودون مشاهدة ومباراة الهوكى اذا يجب ان نضعهم فى الثلج |
Önemli olan cesetlerin buzun içinde değil, altında donmuş olması. | Open Subtitles | مفتاحنا أن الجثث لم تكن مثلجه داخل الثلج لكن بأسفلهم |
Konnie, buzun neden hızlandığını ve denize yayıldığını anlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول كوني معرفة سبب تسارع الجليد وتوقفه عند ولوجه البحر |
buzun içinde yolumuzu açarak lanet olası kutuyla birlikte uçağı bulduk. | Open Subtitles | فتحنا ممراً بالمتفجرات عبر الجليد وعثرنا عليها مع ذلك الصندوق اللعين |
Eğer ben de buzun altında ölü olsaydım, aynı şeyi yapmalarını isterdim. | Open Subtitles | لأني أريد من أحدهم أن يفعل ذلك لو كانت جثتي تحت الجليد |
Sorun şu ki buradaki buzun altında ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | تكمن المشكلة بأننا نجهل حقاً ما ينتظرنا تحت الجليد هنا |
Bilim insanları denizaltı kayıtlarına bakma izni aldıklarında buzun hızlı biçimde inceldiğini keşfettiler. | Open Subtitles | عندما اُذن للعلماء الإطلاع على تسجيلات طواقم الغواصات، وجدوا أنّ الجليد يضمر سريعاً |
Sorun şu ki buradaki buzun altında ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | تكمن المشكلة بأننا نجهل حقاً ما ينتظرنا تحت الجليد هنا |
Antarktika'yı kaplayan buzun çoğu bölümü dört kilometreden daha kalın. | Open Subtitles | يصل سمك غالبية الجليد الذي يغطي أنتاركتيكا إلي 4 كيلومترات |
İşte o zaman tamam dedim.. Bir şekilde, hikaye, buzun içinde.. | Open Subtitles | و ذلك حينما برغم ذلك، حسنا ، الحكاية هي في الجليد. |
Bence buzun altındaki bir bakteri olma olasılığı daha yüksek. | Open Subtitles | أجد فكرة أنها بكتيريا ملتصقة بجانب الجليد السفلي أكثر إحتمالا |
Uzay keşiflerinin Kutsal Kâsesi o buzun içinde gizli olabilir. | Open Subtitles | تحت هذا الثلج ربما يكون هناك عصا إستكشاف الفضاء المقدسة |
Duyduğun çatırdama var ya, şu an üzerinde durduğun buzun sesi. | Open Subtitles | ذلك الصوت المتصدّع الذى تسمعه أنه الثلج الذي أنت تقف على |
Geri çekilen buzun kıyılarında toplanıp morina balıklarını avlamak için dalarlar. | Open Subtitles | يتجمّعون عند حافّة الثلج المنحسر ويغوصون ليبحثو عن القُدّ القطبيّ والكبلين |
Bu yüzden, buzun üzerindeki dünyayla bir hayat bağı olmalı. | Open Subtitles | لذا يتحتّم عليها ترك منفذ نجاة للعالم الذي يعلو الثلج. |
Bu kadar buzun görevimizde bize nasıl katkı sağlayacağını görmekte zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | لا أستوعب فائدة حوالي اثنا عشر كيسا من الثلج في مُهمّتنا الكبرى. |
Kulübe, aslında buzun üstünde. | Open Subtitles | في الطريق إلى كوخ عمي الرائع في الغابة إنه حقيقةً أقرب إلى كوخ ثلج لصيد السمك |
Bir buzun üstünden geçip kontrolü kaybederek birkaçını altıma alana kadar iyi gidiyordum. | Open Subtitles | كـان لا بأس به حتى سرت على قطعة جليد و كدت أدهس بعضهن |
Zavallı Michael buzun kırılmasıyla gölün içine düştü. | Open Subtitles | ومايكل فقير إتّجهَ لليمين خلال الثلجِ. |
Ve geri gelen yankılar buzun içinde ve altında neler olduğuna dair bilgi bulunduruyor. | TED | فيعود الصدى حاملاً المعلومات حول ما يجري داخل وتحت الصفيحة الجليدية. |
Fok minik bir buzun üstüne çıkmayı başarıyor. | Open Subtitles | بطريقة ما، نجحت الفقمة في بلوغ طوف جليدي صغير |
-Ne? Görünüşe göre karanlık koridorda buzun ötesinde kanıtları varmış. | Open Subtitles | بس واضح انه فيه دليل في العالم التاني ورا التلج |
Nimetleri bol, her seye kadir Tanrim, yerin ve goklerin, suyun ve buzun yiyeceklerin sahibi, sana sukurler olsun. | Open Subtitles | جامع الطعام العظيم القادر علي كل شيء, أب الأرض,والسماء,والماء والثلج والطعام, نشكرك. |
Bu yerdeki buzun kalınlığını gösteriyor. | Open Subtitles | و هذا يوضح مدي كثافة الغطاء الجليدي فوق الأرض |
Her neyse dostum, buzun eriyor. | Open Subtitles | عموماً يا صاح، ثلجك يتقاطر |
buzun üzerinde durmazsan, arkadaşın elektriğe çarpılacak. | Open Subtitles | لو لم تبقى مكانك سيُصعق شريكك. |