Bu hayati altyapıyı setlerle korumanın şaşırtıcı koruma maliyetini düşünün. | TED | تخيل التكاليف المرتفعة لحماية هذا البناء الأساسي بإنشاء السدود حوله. |
Ya da çoğu Amerikalı son altı savaşımızın dördünde bize yalan söylendiğini bilseydi bazı şeylerin ne kadar farklı olacağını düşünün. | TED | أو تخيل كيف كانت الأمور ستختلف لو أن معظم الأميركيين عرفوا أنه قد كذب علينا في أربعٍ من حروبنا الست الأخيرة. |
Ama bir de yoğun meme dokusunda teşhisin ne kadar zor olduğunu düşünün. | TED | ولكن تخيلوا لكم سيكون من الصعب اكتشاف الورم في الجزء الكثيف من الثدي |
Virüs ve bakterilerin bağışıklık sistemimizle olan bitmek bilemeyen savaşını düşünün. | TED | أعني، فكروا بتلك المعركة المفتوحة بين الفيروسات والبكتيريا، ونظام المناعة لدينا. |
Bence birbirinizi ne kadar özleyeceğinizi düşünmek yerine özlemeyeceğiniz yönlerinizi düşünün. | Open Subtitles | بدلاً من التفكير كمستشتاقان لبعضكما فكرا بالأشياء التي لن تشتاقا لها |
Ama madam, büyük tehlikelerin yanında, ...durumun uygunsuzluğunu da düşünün. | Open Subtitles | ولكن سيدتي، بعيداً عن الخطر المحدق، فكري في عدم الملاءمة. |
Sorunun, neden güçlü bağlarımızda olduğunu düşünürsek mesela hayat arkadaşınızı düşünün. | TED | إذن إذا فكرت بـالمشكلة مع روابطك القوية فكر بالزوج ، مثلاً |
düşünün ki derin öğrenme yaklaşımını kullanarak verimliliklerini artırmaya yardım edebilsek? | TED | تخيل إذا أستطعنا المساعدة في تحسين كفائتهم بإستخدام أساليب التعلم العميق |
Bir düşünün, ciddi kafa travmasıyla gelen bir hasta olduğunda, beyni şişiyor ve bu onun kafatası basıncını artırıyor. | TED | عليكم تخيل عندما يأتي المريض مع صدمة حادة في الرأس، يكون دماغه متورماً وهو يزيدُ من الضغط داخل جمجمته. |
Eğer hepimiz sade çözümlerle gelirsek neler başarabileceğimizi bir düşünün. | TED | تخيل ما يمكننا جميعاً فعله إذا توصلنا جميعاً لهذه الحلول، |
Şimdi, dünyadaki her şey üzerinde derinlemesine kontrolünüz olduğunu düşünün. | TED | تخيل الآن وجود تحكم دقيق بكل شيء موجود في العالم. |
Prekürsörleri çatıdaki bir PV hücresine, güneş hücresine püskürttüğünüzü ve bunun ışığı toplayan katmanlı bir yapıya kendini düzenlediğini düşünün. | TED | تخيلوا رش المواد الأولية على خلية كهروضوئية، على خلية شمسية، على سطح، وتركها لتتشكل ذاتياً إلى بنية طبقية تحصد الضوء. |
Bugün hepimiz görevimizi yapınca bu ses nasıl olacak, düşünün. | Open Subtitles | تخيلوا كيف سيبدوا هذا بعد أن ننتهى من عملنا الليله |
Zaman yolculuğunun gücü o manyağın ellerinde nelere yol açar, düşünün. | Open Subtitles | تخيلوا القوة التي يستطيع القيام بها صيّاد الوقت بيديّ ذلك المعتوه |
Okuldan veya işten eski bir arkadaşınızı en son gördüğünüz zamanı düşünün. | TED | فكروا في آخر مرة رأيتم فيها زميل دراسة قديم أو زميل عمل. |
Eğer bu onu ilk liberallerden biri gibi gösterdiyse bir daha düşünün çünkü dinlemeden önce eski alışkanlıklar geliyor; | Open Subtitles | وإذا كان هذا يجعله كشخصية متحررة قديمة، فعاودوا التفكير لأنه قبل الإصغاء، مارس العمل المعتاد من غزو و ذبح |
Adresiniz elimde var! Arayıp beni azarlamadan önce bunu bir düşünün! | Open Subtitles | لدي عنوانك ، فكري جيدا قبل ان تقمين بالإتصال بي مجددا |
Kaynaklar dahilinde geliştirilen önceki sektörleri ne kadar iyi hale getirdiğimizi düşünün. | TED | فكر في مدى نجاحنا في الصناعات السابقة التي طورناها من خلال المصادر |
Sadece bunu insanoğlu için büyük bir adım olarak düşünün. | Open Subtitles | فقط فكّروا بالأمر على أنه حمّالة ضخمة من أجل البشرية |
Şimdi, efendim düşünün ki 10 yaşındasınız ve buza çıktığınızda ... bacaklarınızda pad ler yerine Enquirer dergisinin eski sayıları var. | Open Subtitles | تخيّل يا سيّدي أن عمرك 10 سنوات وأنت موجود على ذلك الجليد وأنت تلصق صحفاً قديمة بذقنك بدلًا من الوسائد الحامية |
Çok güzel zaman geçirdiğinizi ama gecenin sonunda karşınızdakinin nişanlı çıktığını bir düşünün. | Open Subtitles | تخيلي أنك تقضين وقتاً محبباً وثم في نهاية الليل موعدك ارتبط بشخص آخر |
Bir de beni düşünün. Sutyenin bu kadar işe yaradığını hiç bilmezdim. | Open Subtitles | تخيّلوا شعوري أنا، لم أكن أعرف أنّ صدرية المرأة تشدّ بحزم هكذا |
Eğer beni aramak isterseniz, bu gece düşünün, ve yarın tercihinizi iletin, olur mu? | Open Subtitles | إذا أردتِ الإتصال بي فكّري في الموضوع ليلاً وأعلمني غداً، موافقة؟ |
Şimdi bunun günlük hayatımızdaki etkilerini bir düşünün. | TED | الان فكرو في التاثير الذي سوف يطرأ على حياتنا اليومية |
Ben küçük bir haber verirken sizler de bu reklam sloganı üzerine düşünün. | Open Subtitles | سأترككم جميعاً للتفكير في الشعار الآن ريثما أسرّب نبأ ما. |
Bunu bir düşünün Rahibe. Bu adamın ne kadar kibirli olduğunu görün. | Open Subtitles | فكرى كم سيكون هذا تعجرفاً ياأختاه |