Yani evet, yapay zekâ dünyasında, teknoloji dünyasında enerjinin bir kısmı yayın akışınızda hangi reklamları gördüğünüzle ilgili olacak. | TED | صحيح أن جزء من المجهود في عالم الذكاء الاصطناعي، وعالم التكنولوجيا ينصب في نوعية الإعلانات التي تراها أثناء تصفحك. |
Görünüşe göre, günümüz dünyasında, borcu ödemenin gücü bağışlamanın gücünden daha büyük. | Open Subtitles | يبدو ذلك في عالم اليوم القوة لتبرئة الدين أعظم من قوّة المغفرة |
Evet, kocamın yatırım dünyasında olağanüstü bir geleceği görme yeteneği vardır. | Open Subtitles | نعم, في عالم الإستثمارات زوجي كانت لديه قدرة رائعة لرؤية المستقبل |
Örümceğin dış dünyaya verdiği tepkiyi iç dünyasında neler olduğunu anlayacak şekilde görebiliyoruz. | TED | فالعنكبوت يستجيب للعالم بطريقة تمكننا أن نرى ونعرف ما يحدث في عالمه الداخلي. |
Annem sihrin beyaz adamların dünyasında şeytani olarak kabul edildiğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرفت بأنَّ السحر يعتبر أمراً شريراً بعالم البشر |
Çünkü onun dünyasında ya çiftleşirsin ya da yersin - ve ben çiftleşmiyordum. | TED | لان في عالمها الكائنات نوعاً .. اما مفترس .. او مُفترس وانا لست مفترساً على ما يبدو |
Sihirbazlar'ın ve Canavarlar'ın dünyasında olmayı güçlü bir fatih gibi oraya hükmetmeyi orclara ve dev canavarlara, kılıcımla saldırmayı ne çok isterdim. | Open Subtitles | كم أتمنى أن أتمكن بالعيش في عالم السحرة ووحوش الحرب أحكم الأرض كفاتح عظيم أضرب الغول والأورك على حد سواء بسيفي البتار |
Kaptan Levi'nin Gözcü Birliği'ne katılmadan önce başkentin yeraltı dünyasında ünlü bir hayduttu. | Open Subtitles | .فقد كان سفّاحًا شهيرًا في عالم الجريمة بالعاصمة، قبل انضمامه إلى الكتائب الاستكشافية |
Hayır. O cehennem dünyasında başka bir şeyler olmuş. Asla itiraf etmeyeceğin şeyler. | Open Subtitles | كلّا، ثمّة شيء آخر حدث في عالم الجحيم ذاك، شيء تأبى الاعتراف به. |
Hayır. O cehennem dünyasında başka bir şeyler olmuş. Asla itiraf etmeyeceğin şeyler. | Open Subtitles | كلّا، ثمّة شيء آخر حدث في عالم الجحيم ذاك، شيء تأبى الاعتراف به. |
İlk olarak, kriptolama dünyasında hızlı bir tur atalım. | TED | في الواقع، أولًا، لنأخذ جولة سريعة في عالم التشفير. |
Nesnelerin İnterneti dünyasında toplumumuzun doğru işlev göstermesi için bu birbirine bağlı cihazları destekleyen sisteme olan güven çok önemlidir. | TED | ليضمن مجتمعنا الفعالية الصحيحة في عالم الأجهزة المتصلة بالإنترنت، فإن الثقة في الأنظمة التي تدعم الأجهزة المتصلة هي أمر حيوي. |
Bu durum bazen insan duygusunun dünyasında heyecanlı ve şehvetli bir hal alabiliyor. | TED | إذاً تصبح أكثر إثارة وإغراء بعض الأحيان في عالم المشاعر الإنسانية. |
Ürün tasarlama dünyasında ise güzel bebekler konsept arabalar gibidir. | TED | لذا في عالم تصميم المنتجات، الطفل الصغير هو مثل مفهوم السيارة. |
Tıpkı Internet dünyasında söyledikleri gibi: eğer şu anda da altı ay önce yaptığınızı yapıyorsanız yanlış şeyi yapıyorsunuz. | TED | كما يقولون في عالم الإنترنت: إذا كنت اليوم تفعل الشيء نفسه الذي كنت تفعله قبل ستة أشهر، فأنت تفعل شيئا خاطئا. |
Çok az arkadaşı vardı. Genellikle kendi dünyasında olan bir çocuktu. | Open Subtitles | لديه أصدقاء قليلين أغلب أوقاته يقضيها وحيداً في عالمه الخاص به |
Bakın benden sizin birlikte paylaştığınız bir fantazi dünyasında var olan küçük bir kızı bulmam için adam ve kaynak ayırmamı istiyorsunuz. | Open Subtitles | أنظر , أنتما تطلبا من أن أجد قوة بشرية ومصادر لأجد فتاة صغيرة لم تكن موجودة لقد إشتركتم في اللعب بعالم الخيال حول ذلك |
Oksitosin, bebeğin annenin dünyasında merkezde olması için annenin beyninde odaklanmaya ve dikkatini sağlamasına yardımcı olur. | TED | يساعد الأوكسيتوسين مخ الأم البشرية على التقريب وجذب انتباهها، حتى يكون الطفل الآن هو مركز عالمها. |
Hayır, Harry. Büyücüler dünyasında bile, sesler duymak iyiye alamet değildir. | Open Subtitles | لا يا هارى فالأصوات ليست بعلامة طيبة حتى فى عالم السحرة |
Zamâne dünyasında, yasadışı göçmenler hakkında olumsuz tek bir şey bile söyleyemezsin gibi. | Open Subtitles | في عالمنا اليوم، لا يمكنك قول أي شيء سلبي عن المهاجرين غير الشرعين |
Şov dünyasında bile izin verilmeyen çok çirkin bir seviyeye geldin. | Open Subtitles | لقد كنت بغيضاً بنحو لا يسمح به حتى في مجال الفن |
Yoksulluk sızlanmaları. Onun dünyasında yerimiz yok. Asla da olmayacak. | Open Subtitles | جنود وضعاء، ليس لدينا مكان بعالمها ولن يكون لنا مطلقاً |
Geleceğim ama sırf sana hayal dünyasında yaşadığını göstermek için. | Open Subtitles | سأفعل، ولكنْ لأثبت لكَ بأنّكَ تعيشُ بعالمٍ خيالي. |
Onların dünyasında eleştirel düşünmeye izin yoktu. | TED | كان التفكير النقدي في عالمهم غير مسموح به. |
Fakat teknoloji ve teknoloji dünyasında olan pek çok şey gibi korsanlığın da kötülük ve iyilik için eşit derecede gücü var. | TED | لكن كمعظم الأشياء التقنية وفي عالم التكنولوجيا، للقرصنة الإلكترونية قوتان متساويتان للخير أو للشر |
Bu Buluta bağlı kalarak iç dünyasında neler döndüğünü anlayabilirsin. - Bilemiyorum. - Bu, sana tanrıların bir hediyesi. | Open Subtitles | بمشاركتك في تلك السحابة يعطيك رؤية كاملة لعالمها الداخلي هذه هبة من الرب |
Yıllar sonra anladım ki... eğlence dünyasında insanlar para kazanırmış. | Open Subtitles | أن الناس يستلمون رواتب لعملهم في صناعة الترفيه |
Evlenme hukuku dünyasında... | Open Subtitles | في عالمِ القانون الزواجي هناك وسائل متعددة |