"da bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ما في
        
    • واحد في
        
    • واحدة في
        
    • أخرى في
        
    • أيضًا
        
    • يدل على
        
    • طبية ب
        
    • مكان ما
        
    • أو شيء ما
        
    • من نوع ما
        
    • ما ب
        
    • ما بالشرق
        
    • فندق
        
    • القاره القطبيه
        
    Hayatınızın bu pakete bağlı olduğunu hayal edin, Afrika'da bir yerde ya da New York'ta, Sandy kasırgasından sonra. TED تخيل إن كانت حياتك تعتمد على هذه الرزمة، في مكان ما في أفريقيا أو في نيويورك، بعد إعصار ساندي.
    Polonya'da, bir nehir, köprü ve iskelesi olan bir yerde... Open Subtitles في مكان ما في بولندا حيث يوجد نهر, جسر ومرفأ
    Tayvan ve Çin Washington'da bir yerde gizli bir toplantı yapacaklar. Open Subtitles تايوان و الصين لديهم اجتماع سري في مكان ما في العاصمه
    Bay Chan, bir dahaki gidişinde bana da bir tane getirebilir mi? Open Subtitles هل يمكن للسيد تشان أن يحصل واحد في المرة القادمة؟ لا بأس
    - Saygon'da bir gece. Hepsi bu. - O da pek iyi gitmedi. Open Subtitles ـ ليلة واحدة في سايجون، هذا أنا ـ نعم، هذا لم يكن جيدا
    Fransa'da yurttaş senatosu için bir kampanya mevcut, İskoçya'da bir başka kampanya ve tabii ki burada, Macaristan'da bu yapılabilir. TED هناك حملة لبناء مجلس شيوخ مواطن في فرنسا وحملة أخرى في اسكتلندا، ويمكن، بطبيعة الحال، القيام بها هنا في المجر.
    Diyelim ki 1900'de Orta Batı'da bir yerde 10 dönüm arsanız vardı. TED على سبيل المثال، تخيل أنك، في عام 1900، تملك 100 فدان من الأرض في مكان ما في ميدويست.
    Sonra modern insanlar Afrika'da bir yere göç ettiler, Afrika dışına, büyük ihtimalle Orta Doğu'ya gittiler. TED ونعلم ان الانسان الحديث تطور بصورة ما في افريقيا وخرج من افريقيا الى الشرق الاوسط
    Amazon'da bir yerde sıradışı bir ağaç düşünün. TED وفي مكان ما في غابات الأمازون هناك شجرة هامشية.
    Aslına bakarsanız, Bahamalar'da bir yerlerde bir butiğinin olduğunu düşünüyoruz. TED في الواقع، نحن نعتقد أنها تمتلك متجراً في مكانٍ ما في الباهاما
    Amerika'da bir projede, 300 masum kişiden bilgi toplandı. İşlemedikleri bir suç yüzünden hapis yatan 300 kişi TED في مشروع ما في الولايات المتحدة, تم تجميع المعلومات عن 300 اشخاص ابرياء و 300 متهمين تم ادانتهم لجرائم لم يقترفوها.
    Afrika'da bir yerde bir ape yeni büyük savana üstünde yürümeye başladı. TED في مكان ما في أفريقيا، بدأ القرد يمشي خلال السافانا الجديدة.
    biri gayet değerli sayılabilecek Afrika'da bir laboratuvar, TED أحدهما هو في الواقع مختبر متطور إلى حد ما في أفريقيا.
    Sibirya'da bir yerde bir mastodon kazıp çıkarmışlar. Open Subtitles لقد استخرجوا الماستودون في مكان ما في سيبيريا
    Bu o zamanki Pekin, Pekin veya Şanghay'da bir tek yüksek bina yoktu. TED هذه بكين في تلك الفترة ولا حتى مبنى شاهق واحد في بكين او شانغهاي.
    Ay'da bir kaç kez olur. Bu otelimiz var.Çok insan geliyor. Open Subtitles يحدث أن يضم الفندق العديد من الناس مرة واحدة في الشهر
    Hapiste 5 yıl ya da bir savaş birliğinde servis yapmak. Open Subtitles خمسة أعوام أخرى في السجن أو الخدمة في وحدة عسكرية نشطة.
    Vücudumuzu çalıştırır ama aynı zamanda da bir güç türü. TED هو ما يحرك أجسادنا، لكنه أيضًا شكل من أشكال القوة.
    Odamda birinin ya da bir şeyin olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Open Subtitles لا شيئ يدل على أن أي أحد أو أي شيئ كان بغرفتي
    Biri ya da bir şey, adamımızı yol koşucusuna döndürdü. Open Subtitles شخص ما أو شيء ما حول رجلنا إلى طائر الجري
    Şirketlerimiz var, kar amacı gütmeyen kurumlar var ve yardım kuruluşları var ve bütün bu grupların çalışanları ya da bir çeşit gönüllüleri var. TED لدينا شركات ومؤسسات غير ربحية وجمعيات خيرية كل هذه المجموعات التي لديها موظفين أو متطوعين من نوع ما.
    - Bedava. Portland'da bir yerde bir çöp kutusunda buldum. Open Subtitles لقد أخذته من صفيحة قمامة في مكانٍ ما ب(بورتلاند)
    Son duyduğumda Orta Doğu'da bir yerlerdeydi. Open Subtitles , آخر ما سمعته أنا كانت في مكان ما بالشرق الأوسط
    Okyanusta, Malibu'da bir sahil evi. Ve Sherry'de bir süit tutacağız. Open Subtitles منزل على شاطيء المحيط فى ماليبو وسنحجز جناحاً فى فندق شيرى
    İki uçağa da bir bilet alacağım. Open Subtitles يجب أن أذهب إلى القاره القطبيه لذلك أريد تذكريتين لكلتا الرحلتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more