"dan daha" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفضل من
        
    • بكثير من
        
    • اكثر من
        
    • اكبر من
        
    • أقوى من
        
    • أطول من
        
    • يعنى أيضا
        
    • بكثيرٍ من
        
    Düşünün, Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının, 25 yıl önce Başkan Reagan'dan daha iyi mobil iletişimi var. TED فكروا فيها، أن هاتف نقال محارب الماساي في وسط كينيا لديه ارسال جوال أفضل من الرئيس ريجان قبل 25 سنة.
    DZV. Dostum, bu UFO'dan daha güzel. Fakat, o da uyuyor. Open Subtitles ان تى اى هذا أفضل من اليوفو و لكنها تصلح أيضا
    Razzle Dazzle 86'dan daha iyi bu arada. Open Subtitles با لمناسبة ، هو أفضل بكثير من ملهى رازل دازل 86
    Büyük ihtimalle Calera'dan daha iyi. Open Subtitles أعتقد أنه أفضل بكثير من الخمر الذي في يديك
    Başka bir ironi, çifte ironi şu ki oradaki incir ve zeytin ağaçlarından, Eduardo foie gras'dan daha fazla para kazanabilir. TED والسخرية الأخري الأكبر ان ذلك يحتوي علي التين والزيتون ادواردو يمكنه ان يجني اموالا من ذلك اكثر من اموال فطيرة الأوز
    Dildozer'den, "Kıç Patlatan"dan daha büyük... tarihte daha önce görülmüş her şeyden çok daha büyük- yepyeni Kıçdozer'i ile Open Subtitles اكبر من البلدوزر اكبر من المؤخره اللاصقه اكبر من اي شيء اخر بالتاريخ اسدوزر الجديد
    Ama bu şekilde intikam alamayız, böyle Jaffa'dan daha iyi olamayız. Open Subtitles لكن لن ننتقم بهذه الطريقة او لن نكون أفضل من الجافا
    Hayır, bir tane. Ford profile Hitchens'dan daha çok uyuyor. Open Subtitles لا واحد فقط فورد يطابق الوصف بشكل أفضل من هيتشنز
    Benim gibi yaşlı bir Eisbiber'dan daha iyi örnekler vardır. Open Subtitles هناك الكثير من العينات الأخرى أفضل من شخص عجوز مثلي
    Jordan'ın LeBron'dan daha iyi olduğunu düşünmesinin nedeni de aynı. Open Subtitles هذا هو سبب رؤيتها أن جوردن أفضل من لو برون
    Ama sağlığı Britanya'dan daha iyi olan yalnızca Avustralya değil. TED ولكن ليست أستراليا فقط أفضل من بريطانيا في الصحة
    Kocası, büyük babasının Alexios'dan daha iyi bir imparator olacağına dair bir tarihçe yazdı ama Anna buna katılmadı. TED كان زوجها قد كتب تاريخًا بحجة أن جده من شأنه أن يجعل من إمبراطور أفضل من اليكسيوس، لكن آنا لم توافق
    Bence artık Ay'dan daha uzağa gitmeliyiz en azından Mars'a. Open Subtitles أعتقد أنه سيتعين علينا الذهاب أبعد بكثير من القمر على أقل تقدير .. إلى المريخ
    Bunun Venüs'ü Dünya'dan daha soğuk yapacağını düşünebilirsiniz. Open Subtitles يتعينُ على هذا أن يجعل من الزهرة أبرد بكثير من الأرض.
    Hyun Ji ya da Hae Chul'dan daha çok senden nefret ediyorum Hye Jung. Open Subtitles أكرهكِ يا هاي جونغ, أكثر بكثير من هيون جي وَ هاي تشول.
    Sırf kütüphaneleri bile San Francisco'dan daha güzel. Open Subtitles المكتبات وحدها ترفعها أعلى بكثير من سان فرانسيسكو
    Burada senin için Holten'dan daha değerli birşey mi var? Open Subtitles هل هناك شئ هنا مهم اكثر من ذهابك الي هولتن
    - Vay canına. - "Vay canına"dan daha fazlasını duymayı umuyordum. Open Subtitles واو لقد كان لدي امل بان احصل على اكثر من واو
    Rusya'da, hükümetin Nina'dan daha çok istediği bir mahkum var. Open Subtitles هنالك بعض السجناء في روسيا حكومتي تريد اكثر من نينا
    The Beatles'ın Hz.İsa'dan daha büyük olduğunu söylediği için, ama şimdi, yani, anladım ki bu, Open Subtitles لقوله البيتلز كانوا اكبر من المسيح لكن الآن, أعني انه مثل
    Şu mini buzdolabındaki Dr. Shazz'dan daha sert bir içeceğiniz var mı çocuklar? Open Subtitles يا رفاق هل لديكم أي مشروب أقوى من د.شاز في تلك الثلاجة الصغيرة
    Bu işte Jemma Moore'dan daha eskiyim. Open Subtitles حسنا، لقد تم القيام بذلك وقتا أطول من جيما مور.
    Bir bakıma Tanrı'dan daha yaşlı denebilir. Open Subtitles و هو ما يعنى أيضا أنها طاعنه فى السن
    Dünya'dan daha büyüktür ve çok kalın bir atmosfere sahiptir. Open Subtitles أنه أضخم بكثيرٍ من الأرض وبه غلافٌ جوي سميك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more