"davranmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • التصرف
        
    • تتصرف
        
    • يتصرف
        
    • بالتصرف
        
    • التظاهر
        
    • تتصرفين
        
    • أتصرف
        
    • التصرّف
        
    • نتصرف
        
    • يتصرّف
        
    • معاملة
        
    • للتصرف
        
    • التمثيل
        
    • اتصرف
        
    • يعاملني
        
    ...senin bunun hastanenin reklamı için ne kadar iyi olabileceğini görebileceğini ve seni insan gibi davranmaya zorlamam gerekmediğini düşündü. Open Subtitles يظن أنك ربما ترى أخيراً كم يمكن أن تكون هذه الحالة ترويجاً رائعاً لهذا المشفى ولا تجعلني أجبرك على التصرف
    Ama sonra çok garip davranmaya başladı ve şimdi neye inanacağımı bilmiyorum. Open Subtitles وبعدها بدء في التصرف بشكل غريب والأن لا أعرف ما الذي أصدقه
    Işıkları gören bir çok insan var ve hayvanların acayip davranmaya başladığını söylüyorlar. Open Subtitles الكثير من الناس رأوا أضواءً و يشتكون من حيواتهم التي تتصرف بطرق غريبة
    En gözde modlardan biri, Sentetigini aciyi hisseder gibi davranmaya programlamak. Open Subtitles واحد من التعديلات المفضله هو برمجة نضامكِ ان يتصرف ويشعر بالألم
    Aptal gibi davranmaya başlamadan önce nerede olduğunun bi' hatırla. Open Subtitles تذكر أينَ أنت, يا صديقي, قبلَ أن تبدأ بالتصرف كأحمق
    Boşuna bir başkasıymışsın gibi davranmaya çalışma, kim olduğunu anlamadığımı mı sanıyorsun? Open Subtitles يمكنك التوقف عن التظاهر. كلما أريد. أعتقد أنك لا تعرف من أنت؟
    Madem bu kadar inciniyorsun neden böyle davranmaya devam ettiğini anlayamıyorum. Open Subtitles إذا كان يؤلمك، فلا أفهم لماذا تتصرفين بالطريقة التي تتصرفين بها
    Garip davranmaya, tuhaf şeyler görmeye başlar... veya kaçmaya çalışırsam beni durdur. Open Subtitles إذا بدأت أتصرف بغرابة أو بدأت أحلام غريبة
    Evine uğradı ve sanki biraz babamsı davranmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Open Subtitles لم يزوركَ , وبدا أن كان يحاول التصرف بأبوية بعض الشيء
    Yaratıcı hoş ayrıntılarla bizi değişik davranmaya zorlar. TED الإغراء على التصرف بشكل مختلف مع لمسات إبداعية مبهجة
    Şimdi normal biri gibi davranmaya başladığına göre rica ediyorum. Open Subtitles ،ولكن يبدو أنكِ بدأتي في التصرف كالأشخاص الطبيعين لذا، سوف أطلُـب هذا منكِ
    Sessiz ol ve bağırmayı kes. Böyle davranmaya nasıl cüret edersin? Open Subtitles التزم الهدوء وأوقف الصراخ كيف تجرؤ على التصرف بهذا الشكل؟
    Ama, bir gün dersten sonra, sürtük gibi davranmaya başladı. Open Subtitles ولكن في ذلك اليوم بدأت تتصرف بحقارة معي بعد الصف
    Bilmem farkında mısın, kız arkadaşın aradığında garip davranmaya başlıyorsun. Open Subtitles تتصرف كما لو انه من الغريب ان صديقتك تتصل بك
    Bilerek mi böyle ahmak gibi davranıyorsun ahmak gibi davranmaya hakkın olduğunu göstermek için mi bilmiyorum her halükarda ahmak gibi davranıyorsun. Open Subtitles لاأعلم إن كنت تتصرف بحقارة عن قصد أو فقط لتُبين أنه من حقك أن تتصرف بحقارة في كلتا الحالتين فأنت تتصرف بحقارة
    Bu süre zarfında kötü davranmaya başlayan başka bir adam daha oldu. TED خلال ذلك الوقت، كان لدينا رجل آخر أصبح يتصرف بفظاظة.
    Seks çok iyi olduğundan çıldırmış gibi davranmaya başladın. Open Subtitles حيث الجنس هو عظيم حقا وتبدأ يتصرف مثل شخص مجنون.
    Aptal gibi davranmaya başlamadan önce nerede olduğunun bi' hatırla. Open Subtitles تذكر أينَ أنت, يا صديقي, قبلَ أن تبدأ بالتصرف كأحمق
    Bak, olgun davranmaya çalışıyordum ama ödümü patlatıyorlar, odamda istemiyorum onları. Open Subtitles حاولت التظاهر بالشجاعه ولكنهما يثيران فزعي بشده ولا أريدهما داخل غرفتي
    Uzun zamandır seni izlemeyi bırakmıştım, ama tuhaf davranmaya başlayınca ben de endişelendim. Open Subtitles لقد تخليّت عن مراقبتك منذ مدّة لكن عندما بدأتي تتصرفين بغرابة كنت قلقا
    Bilirsin uyum sağlamaya çalışıyordum. Normal bir çocuk gibi davranmaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول أن أكون متلائمة مع المكان ، كما تعلم أتصرف مثل طفلة عادية
    O tür çocuklardan biri, bilirsin, kötü gibi davranmaya çalışan. Open Subtitles هو أحد أولئك الأطفال تعرف أنه يحاول التصرّف بكل سوء
    Eğer işler normale dönecekse o zaman normal davranmaya başlamalıyız. Open Subtitles لو أنّ الأمور ستعود لطبيعتها فعلينا أن نتصرف على طبيعتنا
    Ailesi dağılıyor kendisi üzerinde çok baskı hissediyor mükemmel davranmaya çalışarak sorunların çözülebileceğine inanıyor. Open Subtitles عائلته تتهدّم لذلك يُحمِّل نفسه عبئاً كبيراً أن يتصرّف بأحسن حال
    Yükselişteyken insanlara kötü davranmaya ne derler biliyorsun. Open Subtitles تعلمون ما يقولون عن معاملة الناس بشدة على الطريقة التي يصل؟
    Benim hasta olduğum, dedikodusunu yapmaktan ölmüşüm gibi davranmaya geçtiniz. Open Subtitles لقد انتقلتم من التكهن بأنني مريض للتصرف و كأنني ميت
    O kahrolası .mcık er ya da geç bizden biri gibi davranmaya başlayacak. Open Subtitles هرتى الحمقاء بدات فى التمثيل مثل احد الرجال عاجلا ام آجلا
    Bak, olgun davranmaya çalışıyorum, Addison. Open Subtitles شوفي، انا الحين قاعده اتصرف كانسانه عاقله
    O günden itibaren babam bana bir kadın gibi davranmaya başladı. Open Subtitles ومنذ ذلك الوقت , والدي بدأ يعاملني مثل امرأة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more