"diye bir şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • من قبل عن
        
    • هناك شيء يدعى
        
    • شيء يسمى
        
    • خرافة
        
    • هناك ما يسمى
        
    • بشيء يدعى
        
    • هناك شيء اسمه
        
    • يوجد شيء اسمه
        
    • هناك شيء مثل
        
    • هناك مثل هذا الشيء
        
    • أبداً عن
        
    • شئ مثل
        
    • يوجد شيء يدعى
        
    • يوماً عن
        
    • لها وجود
        
    Cep telefonu diye bir şey duydunuz mu hiç? Open Subtitles ألم تسمعا من قبل عن شئ يُدعى الهاتف الخلويّ؟
    Yavaş ol yavru ördek, karma diye bir şey var. Open Subtitles حسناً, أنتظري, إيتها البطه الصغيره هناك شيء يدعى القدر لا نريد ان نكون في الجهة الخاطئه
    Brian, hayalet diye bir şey yoktur. Open Subtitles براين .. ليس هنالك شيء يسمى أشباح كل شيء فقط
    Fakat bu bir efsanedir çünkü ille de sakallı, şişman ve yaşlı bir adam olacak diye bir şey yok. Open Subtitles لكن هذه مجرد خرافة أتعلمون ماذا؟ ليس بالضرورة أن يكون رجل ضخم مع لحية طويلة ليس بالضرورة أن يكون كبيراً بالسن
    Hiç sanmıyorum. Senin tersine, saat 13:00 diye bir şey olduğu benim aklıma bile gelmemişti. Open Subtitles لا أعتقد ذلك ، فأنا على عكسك لم أظن أبداً أن هناك ما يسمى بالساعة 13
    Rüşvet ve şantajla ilişkili olaylarda, "kurabiye kavanozu" diye bir şey duyuyor musun hiç? Open Subtitles , " أنت , هل سمعت بشيء يدعى " الكعكة يستخدم كغطاء للرشوة , أو الفساد ؟
    Çünkü, açık söyleyeyim, hafif konjestif kalp yetmezliği diye bir şey yoktur. Open Subtitles لأنه، فقط لنكون صريحين، ليس هناك شيء اسمه قصور قلب احتقاني بسيط.
    Ama mükemmel erkek diye bir şey yoktu, değil mi? Open Subtitles انتظري قليلا, لا يوجد شيء اسمه رجل كامل اليس كذلك؟
    Şayet ilerleme diye bir şey varsa buna sebep olan ne? TED حسنا,إذا كان هناك شيء مثل التقدم, ما هي مسبباته؟
    Söylediğim şu, Mulder, uzaylılar tarafından kaçırılma diye bir şey yok. Open Subtitles الذي أقول، مولدر، بأنه ليس هناك مثل هذا الشيء كإختطاف أجنبي.
    Bana verme onu! Hiç siyah inci diye bir şey duymamıştım. Open Subtitles لا تعطنى إياهم ، إننى لم أسمع أبداً عن اللآلئ السوداء
    Güvenlik kontrolü diye bir şey duydun mu? Open Subtitles هل سمعتُ من قبل عن عمليات التفتيش الأمنية؟
    Vücut modifikasyonu diye bir şey duydun mu hiç? Open Subtitles هل سمعت من قبل عن عمليات للتعديل في الجسم؟
    Belki de öncelikli kayıt olma diye bir şey olmadığıdır. Open Subtitles ربما في الحقيقة ليس هناك شيء يدعى أولوية التسجيل.
    Belki anlamak için yeterli RAM'in yoktur Michael ama kardeş sevgisi diye bir şey var. Open Subtitles -ربما ليس لديك شريحة ذاكرة حتى تفهم هذا لكن هناك شيء يدعى الحب الأخوي
    Suçluluk duyduğunu sanıyorsun ama öyle değil. Ortada suç diye bir şey yok. Open Subtitles أنت تعتقد أنك تشعر بالذنب ولكن الأمر ليس كذلك لا يوجد شيء يسمى الذنب
    Steve Ballmer, Microsoft'un CEO'su, daha bir kaç sene önce Linux'u eleştiriyordu. Şöyle dedi: "Linux'a binlerce programcının katılımda bulunması diye bir şey yok; bu bir efsane." TED إستيف بالمر، الآن المدير التنفيذي لمايكروسوفت، كان ينتقد لينكس قبل سنتين مضت ، وقال، أوه، هذا عمل آلالاف المبرمجين الذين يسهمون ل لينكس ، هذه خرافة .
    Biliyorsun aşırı çalışmak diye bir şey var. Open Subtitles هل تعلم.. هناك ما يسمى بالتمرين الزائد عن الحد
    "Delil zinciri" diye bir şey duyan oldu mu? Open Subtitles ألم يسمع أي أحد منكم بشيء يدعى "سلسلة الأدلة"؟
    Sen sahneye çıkana kadar müzik menajeri diye bir şey olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles إنني لم أكن أعلم بأن هناك شيء اسمه مدير موسيقي، بغضّ النظر عمّا يفعلونه حتى ظهرت أنت في المشهد
    Bu grafikte görebileceğiniz üzere, düşük enerjili ve yüksek gelirli bir ülke diye bir şey yok. TED كما ترون في هذا الرسم البياني، ببساطة، لا يوجد شيء اسمه بلد منخفض الطاقة وذو دخل مرتفع.
    - Bekle, bekle, bekle. Kusursuz bilim diye bir şey yoktur. Her şey hemen işe yarar olamaz. Open Subtitles انتظروا، هناك شيء مثل العلم المحض ليس كل شيء يمكن الاستفادة منه فورًا
    Ama herkes bilir ki ilk görüşte aşk diye bir şey yoktur. Open Subtitles صوتك مثل العاشقه لكن ليس هناك مثل هذا الشيء كالحب من أول نظره
    Galiba "tekte öldürme" diye bir şey duymamışlar.herhalde. Open Subtitles أعتقد أنهم لم يسمعوا أبداً عن الطلقة القاتلة
    Sorumlulukların bilincindesin. Bundan hoşlanırım. Ama aşırı olgun davranmak diye bir şey var. Open Subtitles أنتِ كبير لتتحمّلي مسئولية، يعجبني ذلك ولكن هناك شئ مثل البلوغ
    Önceden bildirmek diye bir şey olamaz. Güven bana, ben bir zaman yolcusuyum. Open Subtitles لا يوجد شيء يدعى بالتنبئ صدقي المسافر عبر الزمن
    Donkey teoremi diye bir şey duydun mu? Open Subtitles هل سمعت يوماً عن نظرية التطابق في الزوايا والجهات؟
    Çünkü Güney Amerika'nın şişme bebekleri diye bir şey yok. Open Subtitles لان الدمى الموجودة فى امريكا الجنوبية لــيس لها وجود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more