| Sanırım annemin dosyası ile ilgili yeni bir şeyler buldum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه لديّ بعض المعلومات الجديدة التي تخص قضية أمّنا |
| Eğer kanlı bir bıçak bulabilseydik.. Güzel bir dava dosyası hazırlayabilirdik. | Open Subtitles | لو كان لدينا دليل جسماني عندها قد يمكننا عمل قضية صحيحة |
| Hey, 60'lı yıllardayız Red. Herkesin dosyası var. | Open Subtitles | إننا في الستينات، هناك ملفات عن الجميع، صحيح؟ |
| Senin hakkındaki 2.5 cm kalınlığında olan dosyası kadar değil. | Open Subtitles | ليس أكثر إثارة من الملف الغليظ الذي كان يمتلكهُ بخصوصكَ. |
| Evet ama ordaki onun kimlik dosyası. Bize senin onun için yazdığın kişisel dosya lazım. | Open Subtitles | بالطبع،ووجدنا ملفه ضمن متعلقاتك الشخصية. |
| Bir kayıp ihbarı dosyası üzerinde uğraşırken ilginizi çekebilecek bazı parmak izleri buldum. | Open Subtitles | إستلمتُ قضيّة شخص مفقود اليوم ووجدتُ بعض بصمات الأصابع التي قد تثير إهتمامك. |
| Adı Hong Wen Piau, 32 yaşında, suç dosyası yok. | Open Subtitles | اسمه كونج ون بياو، 32 سنة، ليس له سجل جنائي. |
| Dün gece yatırıldı. Bu dosyası. | Open Subtitles | لقد أتت هنا فى وقت متأخر البارحة وها هو ملفها |
| Sonuç olarak alışılagelmiş dava örneklerinden farklı olarak insan hakları savunmasına benzer bir dava dosyası yarattık. | TED | لذلك قررنا أن نطوّر قضية ليست كقضية براءة اختراعك المعتادة و لكن كقضية حقوق مدنية |
| Christopher'ın dosyası ciddiydi ve bu itibarla çözülmesi gerekiyordu ama onu hayatı boyunca bir suçlama ile damgalamayı düşünmemiş olmam, doğru bir çözümdü. | TED | قضية كريستوفر كانت قضيه جاده ولابُد أن أكون حذر معها، ولكن لم أستطع أن أصفه بالمجرم لبقية حياته بالأمر الصحيح |
| Smiler Grogan dosyası kapandıktan sonra üç hafta tatil yapmak istiyorum. | Open Subtitles | بمجرد أن أنتهي من قضية سمايلر جروجان ، سأخلي مكتبي أريد أن آخذ عطلة لثلاثة أسابيع آخذ جينجر في عطلة رائعة حقيقية |
| Joey, Cop dosyası garip şeyler tutar. Silinenleri falan. | Open Subtitles | جوى ملفات المهمله بها البيانات الباقيه اشياء تم مسحها |
| Başlangıç için 9 ya da 10 tane cinayet dosyası var elimizde bunları inceleme için kullanacağız. | Open Subtitles | في البدء، لدينا 9 أو 10 ملفات جنائية يجب التحرّي عنها |
| Sana bir ses dosyası dinleteceğim, bugün babandan aldığımız üç aramadan biri. | Open Subtitles | سأعرض لكِ ملف صوت, واحد من ثلاثة ملفات حصلنا عليها من والدكِ مبكراً اليوم |
| Soneji dosyası hala mutfak masasının üstünde mi? | Open Subtitles | ذلك الملف عن سونجى، هل ما زال على طاولة مطبخك؟ |
| Kıbrıs kaydının sahte olduğunu kanıtlayacak bir ses dosyası içerdiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | التي تحتوي الملف الصوتي الذي يثبت أن تسجيلات قيرص مزيفة |
| Çocukluk dosyası da silindi yani orada da fotoğrafı yok. | Open Subtitles | لقد تمّ حذف ملفه كجانح يافع ولا توجد فيه صورة حتى |
| dosyası silahlı soygunla dolu, bir saldırı uyuşturucu satışı geçmişi yok. | Open Subtitles | ملفه مليئة بسرقات بقوة السلاح، إعتداء واحد، لا تاريخ تعامل. |
| Buz Kamyonlu Katil dosyası yeniden açıldı. Resmen. | Open Subtitles | لقد تمّ إعادة فتح قضيّة قاتل شاحنة الثلج رسميّاً |
| On saniye içinde kocanız size Raj Malhotra'nın görev dosyası konusunda bilgi verdi. | Open Subtitles | ـ نعم فى عشر ثوان كان زوجك قد أعطاك معلومات عن سجل خدمة راج مالهوترا |
| İşte onun dosyası. Bir göz at, pazartesi görüşürüz. | Open Subtitles | ها هو ملفها , اقرأيه وسأراكِ يوم الإثنين |
| Rafine meteor parçaları ve Clark'ın dosyası vardı. Ona güvenmemeliydim. | Open Subtitles | لقد قام بتنقية صخور النيزك ويملك ملفاً عن كلارك لا أصدق أنني وثقت به |
| Mikrofonu var, şeyleri nasıl yapacağınızı anlatabilir ve ses dosyası gönderebilir. | TED | به ميكرفون ، يخبرك ما ينبغي عليك فعله، كما يمكنه إرسال الملفات الصوتية. |
| dosyası ve fotoğrafı ekranınıza geliyor şimdi. | Open Subtitles | قبل 14 عاماً. ستظهر لمحة موجزة عنه وصورته على شاشتك الآن. |
| Connecticut'a gitmek Trish Davenpot dosyası üzerinde çalışmak ve fidye ödemesine babasını hazırlamak için 9 saatimiz var. | Open Subtitles | هذا يعطينا اقل من تسع ساعات للوصول الى كونيكتيكت افتحوا ملفا لتريش دفنبورت و قوموا باعداد ابيها لايصال الفدية |
| Bu kilitli bir NFN, yani Ulusal Güvenlik dosyası. | Open Subtitles | إنه ملفّ "بدون الإسم الأول" مشفّر. الأمن القوميّ |
| Herhangi bir depolama aygıtı olur, video dosyası olur bellek aygıtı olur. | Open Subtitles | نعم، أيّة أجهزة تخزين، ملفّات الفيديو، سواقة الذاكرة |
| Hemen karar vermek zorunda değilsin. İşte bu da "Man Made" dosyası. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقرري الآن هذا هو ملف قضيتك. |
| Böyle büyük bir olayın, arşivlerde dava dosyası yok. | Open Subtitles | جريمة بهذا الحجم، ومع ذلك لا يوجد سجل لملف القضيّة بمبنى المدينة |