"filmler" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفلام
        
    • الافلام
        
    • الأفلام
        
    • افلام
        
    • أفلاماً
        
    • للأفلام
        
    • والأفلام
        
    • السينما
        
    • أفلاما
        
    • أفلامك
        
    • أفلامي
        
    • أفلامًا
        
    • الأفلامِ
        
    • بأفلام
        
    • بالأفلام
        
    - Kapa çeneni! Madem bir dâhi, neden komik filmler yapamıyor? Open Subtitles يا له من عبقري، كيف لا يستطيع صنع أفلام كوميدية ؟
    Çok bağlayıcı bir sözleşmesi vardı ve Fox dışında filmler yapmıştı. Open Subtitles مُستغلة بعقد مٌلزم لشركة فوكس و لكنها مثلت أفلام خارج الشركة
    İyi filmler yapma arzusu bizi ayakta tutan tek şeydi. Open Subtitles الارادة في انتاج أفلام جيدة هو المسوغ الذي جعلنا نواصل
    Ben New York'a sırf filmler yüzünden geldim, mesela Borsa Şekeri... Open Subtitles لقد جئت إلى نيويورك بسبب .. بعض الافلام مثل جدار السكر
    Ben burada elektriği, kirayı, ısınmayı ve onların maaşlarını öderken 6 kişi burada bütün gün durmuş birbirine fıkra anlatıp filmler hakkında konuşuyor. Open Subtitles ستة أشخاص يقفون هنا لأيام لكى يمزحون و يتحدثون عن الأفلام بينما أدفع أنا الغاز و الإيجار و النور و الضرائب و رواتبهم
    Bütün gece eski filmler izleyelim. Televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. Open Subtitles دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز
    En üst seviyede, dünyanın her yerinden gelen seçilmiş filmler yer alıyor. Open Subtitles عند المستَوى الأعلى هناك الإنتقاء الرسّمي، أفلام تنتقّى من جميع أنحاء العالم
    Video oyunları, TV gösterileri, kitaplar ve filmler hâline getirip keyfini sürdüler. Open Subtitles يمكن أن يكون ممتعاً مثل ألعاب الفيديو، مثل برامج التلفزيون، كتب، أفلام.
    Bir sonraki yüksek bütçeli bomba filmler gerçekten piliç vuruşları mı olacak? TED وهل ستكون الأفلام القادمة ذات الميزانية الكبيرة أفلام نسائية؟
    Madenciler kurtarılabilir, hastalar kurtarılabilir, güzel filmler çekilebilir. TED يمكننا إنقاذ عمال المناجم، يمكننا إنقاذ المرضى، يمكننا إنتاج أفلام رائعة.
    Biliyor musunuz, baba olmanın en sevdiğim kısmı izleyebildiğim filmler. TED أتعلمون، أفضل شيء في كون المرء أباً أنه يستطيع مشاهدة أفلام الكرتون
    Başka zaman da insanlar yoğun dolu dolu filmler izlemek ister. TED في أوقات أخرى يريد الناس مشاهدة أفلام قوية.
    Çünkü işlemlerin oluş şekillerini düşündüğümüze en yakın haliyle gösteren filmler yaratmak gerçekten çok zor. TED لأن إنشاء أفلام للعمليات كما نتصور حدوثها فعليًا صعب حقًا.
    Katıldığımız savaşlar. Senin yazdığın kitaplar, benim çektiğim filmler. Open Subtitles الحروب التى خضناها , الكتب التى الفتها , الافلام التى صنعتها
    filmler hakkında okumayı sevmiyorum. Çok vahşiler. Open Subtitles انا لا احب القراءة عن نقض الافلام انها صارمة
    Milyonlarca kez butarz filmler izledim dostum bu filmler bizi daha zeki yapiyorlar Open Subtitles لقد رأيته مليون مرة أيها الأحمق ستيف عبقري بصناعة الأفلام بطل أمريكي حقيقي
    Şimdi, uyumaya çalış, çünkü sabah kalkacaz ve filmler yapacağız. Open Subtitles والان, حاولالخلودالى النوم. لأن علينا أن ننهض مبكراً ونصنع الأفلام
    Bütün gece eski filmler izleyelim. Televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. Open Subtitles دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز
    Gectigimiz birkac ayda muhtesem restoranlarda yemek yiyip caz kuluplerine gidip, muhtesem filmler izleyip cok guzel sarkılar dinledim. Open Subtitles لست أدري، في الشهور المنصرمة أكلت في مطاعم فاخرة وذهبت إلى نوادي موسيقية وشاهدت أفلاماً رائعة سمعت موسيقى جميلة
    Ve filmler bakış açılarını, yolları inşa ettiğimizden daha hızlı değiştirirler TED ويمكن للأفلام تغيير وجهات النظر أسرع من تشييدنا للطرق.
    Öyküler, filmler sonuçta modern öykülerdir, önemsiz, ıvır zıvır değildir. TED القصص والأفلام التي هي مجرد قصص حديثة ليست بالأمر التافه
    Ve 60'lı yıllar filmler için içler acısı bir dönemdi. Open Subtitles وما شابهها من الأفلام المثيرة للشفقة شكلت السينما خلال السيتينات
    Şiirin yanı sıra müzikaller ve kısa filmler de yapıyorum. TED أكتب المسرحيات الغنائية ، و أصنع أفلاما قصيرة جنبا إلى جنب مع قصائدي.
    O pis filmler yüzünden bozuldu mu yine senin bilgisayar? Open Subtitles هل ربما ، قامت بكسر الكمبيوتر مرةً أخرى لإنها وجدت قائمة أفلامك الإباحية؟
    Birçok insan filmlerimi seyreder ama filmler gerçek değildir, değil mi? Open Subtitles شكراً لك , الكثير من الناس شاهد أفلامي لكن الافلام ليست حقيقية
    Ama hepsi insan olmanın ne demek olduğunu anlatan filmler olacak. TED لكن كلها ستكون أفلامًا عن ماذا يعني أن تكون إنسانًا
    Üzücü filmler hakkında ne demiştik? Open Subtitles الذي كَانَ إتفاقيتَنا حول الأفلامِ الحزينةِ؟
    Hatta bize derdin ki, ben sinemaya geçip Tarkovski gibi filmler yapacam. Open Subtitles حتى قلت لنا آنذاك سأدخل مجال السينما وسأقوم بأفلام مثل تراكوفيسكى
    Kız 17 yaşında. Porno filmler küçük yaştakiler için yasalara aykırıdır. Open Subtitles إنها بالسابعة عشرة، إن إستخدام القُصّر بالأفلام الإباحية ضد القانون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more