"garip olan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجزء الغريب
        
    • الشيء الغريب
        
    • هو الغريب
        
    • الغريب في
        
    • ما الغريب
        
    • الغريب هو
        
    • الامر الغريب
        
    • الشيء المضحك
        
    • والغريب
        
    • والشيء الغريب
        
    • مالغريب
        
    • ما الغريبُ
        
    • غريب بشأنه
        
    • غريب حيال
        
    • أتعلم أمراً غريباً
        
    Garip olan kısmı hiçbir fikrimin olmaması. Open Subtitles وهذا هو الجزء الغريب أنا ليس لدي أدنى فكرة
    Ama çok Garip olan şey, insanları defnetme izni için belli büyüklükte bir araziniz olmasına gerek yok TED ولكن الشيء الغريب حقا هو أنك لست بحاجة لامتلاك قطعة أرض ذات مساحة محددة قبل أن يسمح لك بالبدء بدفن الناس فيها.
    Garip olan şey ise, bunu düşünürken zamanın yavaşlaması. Open Subtitles ذلك هو الغريب. الوقت يُداهمك وأنت تفكّر:
    Ama Garip olan, iyilerden hiç kimse göremiyor Open Subtitles لكنَّ الغريب في الأمر، أنَّ لا أحد منَّا يستطيع قراءة
    Garip olan neydi biliyor musun, hiç de garip olmaması. Open Subtitles حسناً , أتعرف ما الغريب ؟ أن هذا لم يكن غريباً
    Öyle bence, ama Garip olan şey intranet kullanmış olmaları. Open Subtitles أموالي تقول نعم, ولكن الغريب هو انهم كانوا يستخدمون الإنترانت
    Garip olan kısmı aslında o değil, değil mi? Open Subtitles هذا ليس الجزء الغريب فعلا,أليس كذلك؟
    Garip olan şu ki, 4 haftadır ölüymüş. Open Subtitles إليكم الجزء الغريب إنه ميت منذ 4 اسابيع
    Garip olan tarafı bunun ilk kez olduğunu düşünmemdi. Open Subtitles الجزء الغريب أظن انها الأولى
    Garip olan şey şu ki biz son zamanlarda bir hayli ilerleme kaydetmiştik. Open Subtitles الشيء الغريب هو أننا كنّا نحرز تقدماً كبيراً مؤخراً
    Garip olan ise, eğer bunu doğru okuyorsam kendilerini uyandırmak için bir zaman belirlememişler. Open Subtitles الشيء الغريب , مع ذلك إذا قرأتُ هذا بشكل صحيح لم يكونوا قد أعطوا أنفسهم نداء للاستيقاظ
    - Evet, ama Garip olan deliklerin onu sığmayacağı kadar küçük olması. Open Subtitles أجل، لكن الشيء الغريب أن الفتحات كانت صغيرة جداً لتسمح له بالسقوط بها
    Ama Garip olan ne biliyor musun? Open Subtitles ولكن هل تعرفين ما هو الغريب غير انه خبير
    Her şey ses tonunuzda bitiyor, Garip olan kısım da bu. Open Subtitles كلها هي نبرت صوتك وهذا هو الغريب
    Garip olan şey ise zaten kokan böceği denemiş olduğunu söylemesiydi Open Subtitles الغريب في قولها أنها جربت بالفعل البق النتن.
    Ne olmuş yani, bu kadar Garip olan ne? Hiçbir şey. Open Subtitles حسناً، ما الغريب في هذا الأمر؟
    Garip olan şu ki hiçbiri olay yerinde gördüğümüzle eşleşmiyor. Open Subtitles الامر الغريب هو جمعيها مختلفه عما رأينا في موقع الجريمة
    Garip olan ne biliyor musun, saç ektireceğim aklıma gelmezdi. Open Subtitles الشيء المضحك هو، لم افكر ابدا أن أكون ذلك النوع من الرجل للحصول على المقابس.
    Garip olan ise, bu türler doğada bir arada bulunmazlar. Open Subtitles والغريب ان هذه الفصائل لا تتجمع طبيعياً في البيئة الطبيعية
    Garip olan ise, bunun yüzünden çıldıran sadece bendim. Open Subtitles والشيء الغريب كان أني كنت الوحيد الذي خفت منه
    - Garip olan ne biliyor musun? Open Subtitles تعرف مالغريب في الامر ؟"
    Garip olan ne biliyor musun? Open Subtitles أتعرِفُ ما الغريبُ في هذا؟
    Bilmiyorum.Onda Garip olan birşey var. Open Subtitles لا أعرف هناك شيء غريب بشأنه
    Bu herifle ilgili sence de Garip olan bir şey yok mu? Yok. Aslına bakarsan, oldukça normal görünüyor. Open Subtitles ألم تظنّي أنّه ثمّة شيء غريب حيال هذا الرجل؟
    Garip olan da Billy'e katılmam gerekirdi. Open Subtitles أتعلم أمراً غريباً إنني... يجب أن أكون مع (بيلي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more