| Buraya kalpten inandığım bir besin devrimini başlatmak için geldim. | TED | لقد جئت إلى هنا لأبدأ ثورةً غذائيةً أؤمن بها بشدة. |
| Ben de burayı satın almaya geldim iyi bir teklifle hem de. | Open Subtitles | وليس بمقدورك دفع الضرائب وقد جئت إلى هنا لأعرض شراء المكان منكم |
| geldim çünkü kaderimin dünyanın fatihinin yanında yaşamak olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا هنا لأنى أعرف قدري لأعيش إلى جانب الفاتح للعالم. |
| Evet mi hayır mı? Jessica: Evet. Hindistan'dan yeni geldim. | TED | نعم أم لا؟ جيسيكا: نعم، لقد عدت من هناك للتو |
| Bugün buraya bunun için geldim. Ya o adamlardan biri görürse? | Open Subtitles | لهذا أتيتُ إلى هنا اليوم ماذا لو رأى أحدهم هذا ؟ |
| Parisli bir arkadaşımla kalmak için, bir yıl önce geldim. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا منذُ عام للعيش مع صديقي، إنّه باريسي |
| Daha yeni geldim anne. Azıcık zaman geçireyim seninle istiyorum. | Open Subtitles | لقد أتيت لتوي يا أمي، أريد قضاء بعض الوقت معك |
| El Paso söz konusu olamayacağına göre, işte buraya geldim. | Open Subtitles | منذ خرجت ال باسو من الحسابات ها انا ذا هنا |
| Buraya daha yeni geldim ve sen benden gitmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أنا مجرد موجود هنا و أنتِ تريدين مني أَن أَرحل ؟ |
| Bir insan olarak geldim hiç kimse, köyünün Tanrı'ların adına yıkıldığını görmek istemez. | Open Subtitles | لقد ذبح جنودك 5 آلاف من الياكي هنا باسم إلهكم للسلام كنت طفلاً |
| Steyşın vagonu güzel karım aldığı için buraya yürüyerek geldim. | Open Subtitles | لقد مشيت الى هنا الليله زوجتى العزيزه اخذت السياره الواجون |
| Alıştığınız rahat hayat artık sona erdi demek için geldim. | Open Subtitles | انا هنا لاقول لكم ان الحياه كما تعرفونها قد انتهت |
| Kendimi ona hep yakın hissederdim. Bu yüzden buraya geldim. | Open Subtitles | لطالما شعرت بأنني قريبة منها، هذا سبب قدومي إلى هنا |
| Bir kez daha ailemin evine, karanlıkta ve yalnız geldim. | Open Subtitles | مرة أخرى عدت وحدى و فى الظلام اٍلى بيت أبواى |
| Tatlım, ben geldim! Patronum yemeğe geliyor, bana temiz bir gömlek lazım. | Open Subtitles | عزيزتي ، لقد عدت ، سيأتي مديري على العشاء وأحتاج لقميص نظيف |
| Annemin ya da babamın evine gitmek yerine sana geldim. | Open Subtitles | أتيتُ إلى مكتبك عوضاً عن منزل أمي أو منزل أبي |
| Bu akşam buraya geldim çünkü erkek arkadaşım olan domuza öfkeliydim. | Open Subtitles | لقد جئتُ إلى هنا الليلة لأنني كنت غاضبة من خنزير صديقي |
| Size bağımsızlığımıza yapılan bu saldırıyı hemen çözmeniz için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت أمامك لكي تفضّ هذا الهجوم على سلطتنا الآن. |
| - Peşimden geldin. - Bir suçlu olduğun için geldim. | Open Subtitles | ـ لقد جئتِ ورائى ـ لقد جئت ورائك لأنك مجرم |
| Dün gece buraya geldim çünkü bunların hiç biri bana mantıklı gelmemişti. | Open Subtitles | اتيتُ إلى هُنا اللّيلةُ الماضية. لأنّ لا شئ من هذا يبدو منطقياً. |
| İçimden bir ses buraya gelmemi söyledi. Seni görmeye geldim. | Open Subtitles | لسبب ما, شعرت إني إذا حضرت للمنزل, سأتمكن من رؤيتك |
| Buraya endişelerimi gidermeye geldim ya da en azından ne olduklarını görmeye. | Open Subtitles | جِئتُ هنا لتَبديد قلقِي، أَو لَهُ بَعْض السقيفةِ الخفيفةِ على الأقل عليهم. |
| Hayır tanımazdım. Buraya sadece neler olup bittiğini görmek için geldim. | Open Subtitles | لا لم أعرفهم أنني قدمت فقط لأرى ما سبب كل هذا |
| Eminim dediğimiz her kelimeyi dinliyor. Tamam tatlım, işte geldim. | Open Subtitles | أراهن أنه يستمع لكلِّ كلمة نقولها حسناً يا عزيزي , ها أنا قادم |
| Bu sabah, her zamanki gibi, 8:30'da geldim. İçeri girdim... | Open Subtitles | هذا الصباح انا وصلت كالعادة حوالى 8.30 صباحاً , دخلت |
| Hayır, hiç şüphem yok ama şehir morgundan şimdi geldim. | Open Subtitles | لا,اطلاقا, ولكنى قد عُدت للتو من مشرحة المدينة |
| Druscilla, ben geldim! Neden yaptın bunu bebeğim? Neden terk ettin beni? | Open Subtitles | دروسيللا ، أنا بالمنزل لماذا فعلتى هذا يا صغيرتى ؟ |
| Buraya iki şey yapmaya geldim: birilerini dövmek ve bira içmek. | Open Subtitles | : أنا آتي هنا للقيام بشيئين ركل بعض المؤخرات وشرب الجعة |