| Amacınız yakalanmadan içeri girmek, üçer tane dinleyici yerleştirmek ve evden dışarı çıkmaktır. | Open Subtitles | هدفك أن يكسب دخول يركّب ثلاث بقّ كلّ وتغادر منزل البقّ بدون المسك |
| Yanında kız varsa, bu kulüplere girmek çok daha kolay oluyor, bilmiyor musun? | Open Subtitles | من السهل دخول هذه الأندية إذا كان لديك فتيات .. هل لاحظت ذلك؟ |
| Eğer Birleşik Devletlere girmek istiyorsa, kurallarımızı kabul etmek zorundadır. | Open Subtitles | اذا ارادت أن تدخل للولايات المتحدة فبجب أن تقبل بقانوننا |
| - Sadece aklına girmek düşündüğümden daha fazla güç gerektiriyor. | Open Subtitles | إنه فقط يأخذ سحراً أكثر مما اعتقدت للدخول إلى عقلها |
| Ancak benim yöntemim korktuğum şeyleri, ürktüğüm şeyleri, bilmediğim şeyleri yapmak, kimsenin henüz bulunmadığı alanlara girmek. | TED | ولكن تكمن طريقتي في القيام بأشياء تُخيفني، أشياء لا أعرفها، الذهاب إلى أماكن لم أزرها من قبل. |
| Magic Castle'daki depoya girmek istiyorum. | Open Subtitles | لنفترض أنني أريد أن أدخل لمستودع القلعةالسحرية. |
| Akşam kapanmadan önce binaya girmek zorundaydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يدخل الى المبنى قبل ان يتم غلق المكتب. |
| Hepimiz mağaraya ışınlanabiliriz, eğer tüplere girmek için bize bilgisayar açığı verebilirsen. | Open Subtitles | يمكننا جميعا التنقل إلى الكهف إذا يمكنك منحنا ترخيص الكمبيوتر لدخول الأنابيب |
| Mutfağa girmek yasak sana bundan sonra. Sadece mutfağın dışında çalışabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ ممنوعة من دخول المطبخ للآن يُمكنكِ العمل في الردهة فقط |
| Yetişkin bir adam olduğunda, müzik sektörüne girmek istediğine karar verdi. | TED | وحين أصبح رجلًا يافعًا، قرر أنه يريد دخول مجال الموسيقى. |
| Kemiğe defalarca girmek yerine, sadece kalçanın ön ya da arka kısmından bir kez giriyoruz. | TED | عوضا عن دخول العظم عدة مرات ندخل فقط مرة، في مقدمة الحوض أو مؤخرة الحوض |
| Anlaşılan bu kız bir mankenlik ajansına girmek için fotoğraf istiyor. | Open Subtitles | تريد هذه الفتاة الصور أن تدخل معرض الأزياء على ما يبدو. |
| Şimdi yapılan şey, bir mikrobun içine girmek, metabolik yapısını değiştirmek ve sonuç yaşayan bir kimya fabrikası. | TED | الان ، ما تفعله هو أن تدخل داخل الميكروب، تغير في مسارات الأيض خاصته ، وتحصل على مصنع كيميائي حي. |
| İçeri girmek için grupta olmalı ya da izniniz olmalı ben okulun müdürüyüm | Open Subtitles | للدخول يجب أن تكوني في فرقة أو لديك ترخيص أنا مديرة فرقة المدرسة |
| Son Hortkuluk'un şatoda olduğunu düşünüyoruz ama içeri girmek için yardımınız lazım. | Open Subtitles | ونعتقد أن أخر واحدة منهم بداخل القلعة، ونحن بحاجة لمساعدتك للدخول هُناك |
| - Tek yapmamız gereken oraya girmek! - Bazı Alman tümenleri giremezsiniz diyor. | Open Subtitles | كل ما علينا فعلة هو الذهاب إلى هناك لكن هذة الإنقسامات الألمانية تقول انك لا تستطيع |
| Çocuklar, cidden şu an bu konuya girmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا أريد أن أدخل في هذا الموضوع الآن |
| girmek isterse, girer. Disket için nereye gitmesi gerekiyor? | Open Subtitles | لو أراد الدخول ، فسوف يدخل أين يجب عليه أن يذهب لتشغيل الإسطوانة؟ |
| FBI'dan oradaki kabile toprakları girmek için izin almak aylar alır. | Open Subtitles | الحصول على تصريح من المباحث الفيدرالية لدخول أرض قبلية يستغرق أشهراً. |
| Birinin evine yasa dışı olarak girmek konusundaki görüşün nedir? | Open Subtitles | ما هو موقفكِ تجاه شرعيّة اقتحام المنازل بشكل غير مشروع؟ |
| İçimde, röportajın vurucu kısmına girmek üzere olduğumuza dair bir his var. | Open Subtitles | عندي شعور أننا على وشك أن ندخل في الجزء المهم من المُقابلة |
| Güvendesin o zaman. İçeri zorla girmek isteseydi seni telefonla arıyor olmazdı. | Open Subtitles | حسنا، إذا أنتِ بأمان ، لو كان يريد إقتحام المنزل ، ما كان سيتصل |
| Sana derim ki, seni tanımak balta girmemiş bir ormana girmek gibi. | Open Subtitles | أؤكد لك، التعرّف عليك أشبه بدخول الغابة. |
| Yoksa kimse yerde bir kadın yatarken içeri girmek istemez. | Open Subtitles | لأن لا أحد سيرغب بالدخول بوجود إمرأة تتلوى على الأرض. |
| Detaylara girmek istemiyorum ama, oldukça büyük bir proje. | Open Subtitles | لا أريد خوض التفاصيل الآن لكنّه رائع جداً |
| Ben ayrılmak için giriyorum, sen okula girmek için. | Open Subtitles | أنا سأتلقاها كي أخرج من هنا ما أنتِ كي تدخلي |
| Özelinize girmek istemiyoruz ama bir rahatsızlığı mı vardı? | Open Subtitles | نحن لا نعني اختراق سريتك، لكن هل هو يعانى من شئ؟ هل هو مريض؟ |