Bravo. Sonra da seni sınıfta bıraksınlar. Neden gitmek istemiyorsun? | Open Subtitles | اذن فالشيطان سيدفع ثمن ذلك لماذا لا تريد تذهب ؟ |
Bugün bile, artık her sorununız olduğunda doktora gitmek zorunda değilsiniz. | TED | أصلا اليوم ، ليس عليك الذهاب إلى الطبيب في عدة حالات. |
Çünkü ilk kez yanımda duran kişinin gitmek isteyeceğinden korkuyorum. | Open Subtitles | لأننى للمرة الأولى أخاف أن يقرر الشخص الذى بجوارى الرحيل |
Fakat olduğum yerden olmak istediğim yere gitmek için, bir şeye ihtiyacım vardı. | TED | ولكن للذهاب من حيث كنت الى حيث اردت ان اكون كنت احتاج شيئا |
Eve gitmek istiyorum bu üniformayı çıkarmak ve gösteriyi bırakmak! | Open Subtitles | أريد العودة للبيت إنزع هذا الزي الرسمي و اترك العرض |
Buraya her geldiğimde gerçekten gitmek istediğim başka neresi olabilir ki diye düşünürüm. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هنا, فكرت أي مكان .ًأخر نريد أن نذهب اليه حقا |
Dün sabah gitmek için ısrar etti, sanki bir şeyler canını sıkıyordu. | Open Subtitles | صباح أمس أصرّت على المغادرة و كأنها كانت قلقة بشأن أمرٍ ما |
Bu elbiselerden kurtulup bir gece kulübüne gitmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الخروج بهذه الملابس وبلوغ بعض النوادي الليلية |
Bir dakika önce eve gitmek istedi... ama sen onu umursamadığın için... canı sıkıldı, ve soğuk çorba içti. | Open Subtitles | من دقيقة فقط كانت تريد أن تذهب لبيتها ولكن منذ أن تجاهلتها فقد أصيبت باليأس ولهذا تناولت مشروب الجازباتشو |
Dairenize gitmek ister misiniz? Eminim yorucu bir gün olmuştur. | Open Subtitles | أتريد أن تذهب لشقتك أنا واثق أنه كان يوما متعبا |
Ve turların tümü tamamen interaktif, eğer bir yere gitmek istersem -- | TED | و كل الجولات تفاعلية بالكامل، فماذا لو أردت الذهاب إلى مكان ما |
Ve umarim insanlari bu websitesine gitmek icin ikna etmek. | TED | ونأمل أن ذلك سيلهم الناس على الذهاب إلى ذلك الموقع. |
Yine de gitmek istersen daha sonra konuşuruz. Roma'da iki ay daha. | Open Subtitles | أكمل الفصل الدراسي , وان كنت لاتزال تريد الرحيل ,سنتناقش عند عودتك |
İnsanlar gitmek gibi bir seçenekleri olduğunda tutsak gibi hissetmezler. | Open Subtitles | يقل الشعور بالسجن لدى الناس عندما يكون أمامهم خيار الرحيل |
Oldukça eminim. gitmek için zaten iyi bir sebep var. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد هناك سبب جيد للذهاب على أية حال |
Fark, savaşta adam öldürmüş olmam. Artık eve gitmek istiyorum. Gayet basit. | Open Subtitles | الفرق هو اننى قتلت اشخاصاً خلال الحرب والأن اريد العودة إلى وطـنى |
Ama bu sefer niye diğer öğrencilerle gitmek konusunda ısrar ettin? | Open Subtitles | لكن لماذا أصريت ان نذهب سويه مع بقية الطلبة هذه المرة؟ |
Kurtarma helikopteri sahile indikten sonra gitmek için ricada bulunmuştum. | Open Subtitles | لقد طلب مني المغادرة بعد هبوط مروحية الإنقاذ على الشاطئ |
Buradan gitmek mi istiyorsun, evlat. Bir aramayla seni buradan gönderirim! | Open Subtitles | اتريد الخروج من هنا باتصال واحد بامكانى ان اخرجك من هنا |
Bir arkadaşım vardı ve insanlar onu merak ettiklerinde arayıp alışverişe gitmek ya da garajlarını temizlemeye yardım etmek isteyip istemediğini sorardı. | TED | لدي صديق ممن إذا قلق الناس عليه، فإنّهم يتّصلون به ويسألونه إن كان يرغب بالذهاب للتسوّق أو أن يساعدهم في تنظيف مرأبهم. |
Siz gringolar bir yere gitmek için, çok meşakkate katlanıyorsunuz. | Open Subtitles | الغريب يواجه الكثير من المصاعب في أي مكان يذهب إليه |
Bu sinir bozucu bir deneyim oldu, evime gitmek istiyorum. | Open Subtitles | كانت تلك تجربه مثيره للاعصاب انا اريد ان اذهب للمنزل |
Üniversiteye gitmek istedim ama babam fakirdi, aynı şekilde amcamda | TED | أردت الذهاب الى الجامعة لكن والدي كان فقيرا كذلك عمي |
Düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. | Open Subtitles | فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه. |
Hepimiz bir şeyler istiyoruz. Mesela ben Avustralya'ya gitmek istiyorum. | Open Subtitles | كلّنا نريد شيئا ما أنا مثلا,أريد أن أذهب إلى أستراليا |
Bir dans turnesi tatil değil! Yalnızca gitmek istiyorum. | Open Subtitles | إن رحلة رقص ليست بعطلة أريد فقط أن أرحل بعيدا |