"gittikçe daha" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكثر فأكثر
        
    • يزداد
        
    • ازداد
        
    • أكثر وأكثر
        
    • المزيد
        
    • تصبح أكثر
        
    • وأصغر
        
    • يزدادُ
        
    • يزيد سوءاً
        
    • فشيئاً
        
    • متزايد
        
    • أكثر و أكثر
        
    • تصبح أفضل
        
    Sizin gibi olmayan insanları anlamak gittikçe daha zor hale geliyor. TED فيصبح أصعب أكثر فأكثر أن تفهم الناس الذين يختلفون عنك.
    Onun teorisi, dağların gittikçe daha da yükseldiği gerçeğiydi. Open Subtitles نظريته تستند بالكامل على حقيقة أن الجبال تعلو أكثر فأكثر.
    Ağır bir şekilde silahlanmış sivil bir nüfusun bunların olmasına neden izin verildi diye gittikçe daha kızgın hale gelmesinin sizin kişisel güvenliğiniz için ne anlama geldiğini hayal edin. TED تخيلوا ما يعنيه لأمنكم الخاص وشعب مدجج بالسلاح يزداد غضبا على غضب حول السبب الذي سمح لهذا بالحصول.
    Değişmeyeceğime söz verdim, ama gittikçe daha da kötüleştiğimi hissediyorum. Open Subtitles لقد وعدت بأن لا اتغير لكني أشعر بأنني ازداد سوءاً
    Zira bütün hafta TED'de de duyduğumuz üzere dünyamız, insanların artan nüfusu ve ihtiyaçlarıyla birlikte gittikçe daha da küçülüyor. TED ولأننا كما سمعنا في تيد طوال الإسبوع بأن العالم يصبح أصغر وأصغر بزيادة أعداد الناس فيه تريد أشياء أكثر وأكثر
    Uyuyan orta sınıf üzerinde duruyorlar. gittikçe daha fazla insan fakirleşiyor. Open Subtitles إنهم يزيلون الطبقة المتوسطة الغافلة المزيد والمزيد من الناس يصيبهم الفقر
    Neden gittikçe daha yakışıklı oluyorsun? Bu benim gergin hissetmeme neden oluyor. Open Subtitles لماذا كونك تصبح أكثر وسامة يجعلني عصبية ؟
    Ve kafasında bu ilişkiyi gittikçe daha da ilerletiyormuş. Open Subtitles ويَحْصلُ على أكثر فأكثر عميق , هذا علاقةِ الحبّ في رأسهِ.
    gittikçe daha fazla babana benziyorsun. Open Subtitles أنت تشبه والدك أكثر فأكثر أنت تشبه والدك أكثر فأكثر
    gittikçe daha fazla babana benziyorsun. Open Subtitles أنت تشبه والدك أكثر فأكثر أنت تشبه والدك أكثر فأكثر
    Problem, eşitsizliğin şuan yüksek seviyeye ulaşmasıdır ve her gün gittikçe daha kötü bir hal alıyor. TED لب المشكلة هو أن اللامساواة قد وصلت لأعلى مستوياتها تاريخيًا والأمر يزداد سوء يوميًا
    gittikçe daha da kötüleşiyor, değil mi? Open Subtitles إن الأمر يزداد من سيء إلى أسوأ أليس كذلك؟
    gittikçe daha da kötüleşiyor, değil mi? Open Subtitles أجل ، و الأمر يزداد من سيء إلى أسوأ ، أليس كذلك؟
    - gittikçe daha da kötüleşti. - Onu durduramaz mısın? Open Subtitles بآخر شهر ازداد سوءً - هل يمكنكٍ إيقافه ؟
    Haber yaptığımız konular gittikçe daha uluslarası bir hal aldı. TED فالقضايا التي نعلنُ عنها تعدّ قضايا متعددة الجنسيات أكثر وأكثر.
    Varlığımızın devamını sağlamak için gittikçe daha çok çevremizi değiştirme kabiliyeti kazanıyoruz. Open Subtitles ولقد حصلنا على المزيد والمزيد من القدرات لنعدل بيئتنا حتى نعزز بقائنا
    Dostum, artık her şey gittikçe daha da garip geliyor. Open Subtitles الامور تصبح أكثر غرابة أكثر فأكثر يا رجل
    Bak, kimin hatası olduğu umurumda değil, o gittikçe daha bela oluyor, ve ben buna katlanmayacağım. Open Subtitles حسنٌ ,لايهمني غلطُ من هذا، إنهُ يزدادُ سوءًا، وإنيّ لن أتقبل ذلك.
    Tümör gırtlağını kapatmaya başladığı için nefes alması gittikçe daha da zorlaşacak. Open Subtitles والآن الورم يعيق اللوز لذا التنفس سوف يزيد سوءاً
    Eğer konsantrasyonunu koruma yeteneğini yitirirsen bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin. TED إن لم تستطع الحفاظ على تركيزك، سوف تخسر صلتك بالإقتصاد شيئاً فشيئاً.
    Ben bir sanatçı ve mühendisim. Bu gittikçe daha sık karşılaştığımız bir bileşim. TED أنا فنان ومهندس. الذي هو ، على نحو متزايد ،النوع الاكثر شيوعا من الهجين.
    Kullanıcıların gittikçe daha çok önem kazanmasının ikinci nedeni büyük ve yıkıcı buluşların kaynağı olmalarıdır. TED السبب الثاني لماذا المستخدمون هم أكثر و أكثر أهمية و ذلك لأنهم االمصدر للإبتكارات الكبيرة و المضطربة
    Koku gittikçe daha iyi olmaya başladı, değil mi? Open Subtitles الروائح تصبح أفضل وأفضل,أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more