"hatalar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاخطاء
        
    • الأخطاء
        
    • اخطاء
        
    • أخطاءً
        
    • بأخطاء
        
    • بالأخطاء
        
    • العيوب
        
    • الأخطاءِ
        
    • أخطائي
        
    • أخطاء
        
    • خطايا
        
    • تقترف
        
    • باخطاء
        
    • بخطأ
        
    • أخطاءاً
        
    Arada hatalar var, ama en azından büyüterek saymayı biliyor. TED لدينا بعض الاخطاء .. ولكن العد يتم على الاقل
    Bazı hatalar hayvanlar, rakamlar hakkında. TED وكان بعض تلك الاخطاء متعلق بالحيوانات .. عددها اقصد
    Ona affedilmez hatalar yaptığını ve çekilmesi gereken zamanın geldiğini söyleyeceğim... Open Subtitles سأقول أنه صنع بعض الأخطاء التى لا تُغتفر وحان الوقت ليتنَحّى
    Sanırım oldukça aptalca şeyler yaptım, oldukça aptal hatalar. Open Subtitles و لابد أننى أقترفت اشياء حمقاء اخطاء حمقاء صغيرة
    Biliyorum hatalar yapmış ama onun gibi yetenekli biri burada kalacağına dışarıda sanatını icra etmeli. Open Subtitles أعرف أنه اقترف أخطاءً لكن أي شخص بموهبته مكانه هو الرسم الهزلي على الممشى وليس خلف القضبان
    Evet, sinirlerime hakim olamadığımda bazı hatalar yaptım. Open Subtitles نعم، أنا قمت بأخطاء فى محاولة السيطره على اعصابى
    Bence Küba meselesinde bazı hatalar yaptı. Open Subtitles اعتقد انه ارتكب بعض الاخطاء في ما يتعلق بكوبا
    Bazı hatalar, iki kez yapılmaya değer. Open Subtitles أتعلم بعض الاخطاء تستحق أن يقوم بها الشخص مرتين
    "Ancak özel hayatımda, vahim hatalar yaptım. Open Subtitles ولكن في حياتي الخاصة مارست الكثير من الاخطاء
    Ona affedilmez hatalar yaptığını ve çekilmesi gereken zamanın geldiğini söyleyeceğim... Open Subtitles سأقول أنه صنع بعض الأخطاء التى لا تُغتفر وحان الوقت ليتنَحّى
    -Bu yanlış. Tanrı bilir, böyle biri nasıl hatalar yapar. Open Subtitles الرئيس يعلم ما الأخطاء التى يقع فيها رجل مثل هذا
    Bazı hatalar, mesela, Madam Curie'nin Radyum'u bulması büyük bir bilimsel potansiyele dönüştü. Open Subtitles بعض الأخطاء مثل إكتشاف السيدة كيري للراديوم الذي ظهر له تطبيقات علمية عظيمة
    Önce yanlış adamla evleniyor ardından üst üste aptalca hatalar yapıyor. Open Subtitles متزوجه من الشخص الخطأ وترتكب اخطاء غبيه مع الاخرين
    Bak, ben hatalar yaptım, bunu biliyorum, ama eğer o senin hayatındaysa, onu asla unutamayacaksın. Open Subtitles حسنا لقد فعلت اخطاء كثير اعلم هذا لكن اذا كانت في حياتك لن تتخطاها ابداً اليسون
    Geçmişte her iki tarafın da yapmış olduğu hatalar artık geçmişte kaldı. Open Subtitles و اخطاء الماضي من الماضي من كلا الجانبين
    Ama ben tekrar tekrar çok büyük hatalar yapıyorum... ve sonuçlarından çocuklarım mağdur oluyor. Open Subtitles نعم، حسناً أنا أرتكب أخطاءً كبيرة مراراً و تكراراً و أطفالي هم من يعانوا
    hatalar yaptığımı fark ettim. Ama aynı zamanda hatalarımdan ders çıkarmayı da öğrendim. Open Subtitles رأيتُ أنني ارتكبتُ أخطاءً ولكن يُمكنني أيضاً التعلم منها
    Devasa hatalar yaptılar ve asla düzeltmediler. Open Subtitles لقد قاموا بأخطاء هائلة و لم يقوموا بإصلاحها
    Biliyorum bazen işleri karmakarışık eder ve büyük hatalar yapar. Open Subtitles أنا أدري أنها أحياناً تفسد الأمور و تقوم بالأخطاء الكبيرة
    İstediğimiz bir takım şeylerde pek çok hatalar var. Open Subtitles فثمة كثير من العيوب ببعض الأمور التي نريدها
    bazı hatalar yaptım ama hepsini düzelteceğim tamam mı? Tamam. Open Subtitles قمت ببَعْض الأخطاءِ لكن سَأَحسٍن كل شيء، حَسَناً؟
    Ben dahil değil benim hatalar koca ve olur olmaz Bu hapisten ücretsiz. Open Subtitles أنا لن أورط زوجي في أخطائي وأنت لن تكون حرا من هذا السجن
    Trajik hatalar, algılamalar insanları sonsuza dek birbirlerine düşman eder. Open Subtitles أخطاء مأساوية وتصورات غير صحيحة تقلب الناس ضد بعضهم للأبد
    "hatalar." Kusurlar değil. Open Subtitles خطايا فقط دون ال .. فقط خطايا
    Bazı hatalar... önemli değildir. Open Subtitles أحياناً تقترف البعض وتكون بخير
    Bak, hayatım boyunca hatalar yaptığımın farkındayım, Bay Madison. Open Subtitles انظر. انا ادرك اني قمت باخطاء في حياتي يا سيد (ماديسن)
    Ortaya çıkacak hatalar yapmadın, değil mi? Open Subtitles لم تقم بخطأ وقت إعترافك , أفعلت ذلك ؟
    hatalar yaptım başkanlık makamına leke süren korkunç hatalar ve bu nedenle de hayatım boyunca acı çekeceğim zaten. Open Subtitles لقد اقترفت أخطاءاً أخطاءاً رهيبة، لطخت سمعة مكتب الرئاسة.. وهذا ما سأدفع ثمنه بقية عمري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more