"için de" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالنسبة
        
    • من أجل
        
    • أيضًا
        
    • ومن أجل
        
    • من اجل
        
    • لي أيضاً
        
    • أيضاً على
        
    • أيضا على
        
    • ولكي
        
    • ول
        
    • و بما
        
    • لك ايضا
        
    • ينطبق على
        
    • أيضاً أن
        
    • أيضاً بسبب
        
    Yalnızca,Senta ve kendim için de aynısının olacağını farz edebilirim. Open Subtitles يمكنى التأكد أنه سوف يكون نفس الشئ بالنسبة لسينتا ولى.
    Biliyorum biraz acı olabilir, ama bu hepimiz için de en iyisi. Open Subtitles أنا أعلم أنه يبدو قاسيا ولكن هذا أفضل شيء بالنسبة لنا جميعا
    Belli ki senin geleceğin için de önemli, yani sorun değil. Open Subtitles و من الواضح أنه مهم من أجل مستقبلك لذا الأمر رائع
    Bari nefesi koktuğu için de protesto edin anasını satayım! Open Subtitles لماذا لا يضعون خطأ عليه من أجل أنّه يتنفّس ؟
    - Haklısın, buraya sana yağ çekmeye gelmedim ama aynı zamanda menkul kıymetler kanunu hakkında hatırlatma duymak için de gelmedim. Open Subtitles إنكَ مُحق،إنني لمْ ،أقطع آتي إلى هنا لكي أتملّق بك لكنني لمْ آتي إلى هنا لتخبرني .بأمرٍ عن قانون الضمانات أيضًا
    Bunu anlamak için de bu yeni tür dilde yeni bir yapının ortaya çıktığını görmek istiyoruz. TED ومن أجل فهمه، ما نحتاج إلى رؤيته هو الطريق في هذه اللغة الجديدة حيث يوجد هيكل جديد يبني
    Savaşa giderken ağabeylerine söylemiştim... sanırım senin için de vakit geldi. Open Subtitles قلته لإخوتك عندما ذهبوا للقتال وأعتقد أنه حان الوقت بالنسبة لك
    Bu sizin ve diğer çiftçi pislikleri için de geçerli. Open Subtitles هذا بالنسبة لك و آي شخص آخر أيها المزارعين الأوغاد
    Benim için de sorun yoktu. Senin için de sorun olmadığını düşündüm. Open Subtitles هذا كان دائماً مُريح بالنسبة ليّ لقد تصورت أنه مُريح لك أيضاً
    Aynı şey sigara için de geçerli. Haftasonu cezasına da karşı çıkarsan atılırsın. Open Subtitles الشيء نفسه بالنسبة للتدخين، وإذا رفضت الحجز في عطلة نهـاية الاسبوع، سوف تُطردّ
    Fazlı Bey için de Allah'a ulaştıran bir yol vardır. Open Subtitles بالنسبة للسيد فاضلي كذلك له طريق خاص يقوده إلى الله
    Charles besin zincirinin Dünyadakiler için olduğu kadar dünya dışı yaşam için de var olan bir kuvvet olduğuna inanıyor. Open Subtitles يعتقد تشارلز أن السلسلة الغذائية هي مجرد حقيقة من أجل قوة حياة الكائنات الفضائية كما هو الحال بالنسبة الى الأرضيون.
    Takımlarımızdaki yerler için de büyük talep söz konusu ve neticede yüksek miktarda bağış yapan ailelerin çocukları takımlara girebiliyor. Open Subtitles الطلب كبير من أجل مكان في فرقنا وفي العادة العوائل التي تقوم بتبرعات كبيرة تحصل أطفالهم على أماكن في فرقنا
    Yalnızca kendim için değil dünyanın zenginlikleri için de değil bütün insanlık için. Open Subtitles لَيسَ لي وحدي ليس من أجل كل الثروة في العالم بل لأجل البشرية
    Merak etme, eminim bebeğin için de küçük güzel bir kafes yaparlar. Open Subtitles لا تقلقي، أنا متأكدة بأنهم سيصنعون حاضنة صغيرة جميلة من أجل طفلكِ
    Seni aramadım, o da salaklıktı ve onun için de özür dilerim. Open Subtitles وبعدها لم أتصل أبكِ، والذي كان غباءً مني، وأعتذر على هذا أيضًا.
    Bu ayrıca, kardeşlerimin terzimizin diktiği en yeni giysileri giymeleri için de bir fırsattı. TED كانت أيضًا فرصة لأشقائي لارتداء ملابسنا الجديدة، التي صنعها خياطنا.
    Bunun için de, Raj'ın aşkını reddetmekle kalmadı Raj'ın çocuğunu bile aldırdı. Open Subtitles ومن أجل ذلك رفضت حب راج بل أيضا أجهضت طفله
    Ve ona bakabilmek için iki işte birden çalıştığınız için de üzgünüm. Open Subtitles وانا متأسفة على انكِ لديكِ عمل لوضيفتي من اجل تقديم العون اليها
    Bunun senin için garip olduğunu biliyorum, çünkü benim için de çok garip. Open Subtitles أعلم أن هذا غريب بالنسبة إليك . لأنه غريب حقاً بالنسبة لي أيضاً
    Aynı fizik ve aynı iş mantığı büyük araçlar için de geçerlidir. TED المنطق الفيزيائي والتجاري نفسه ينطبق أيضاً على المركبات الكبيرة.
    Laboratuarınızda deney yapmama izin verdiğiniz için de teşekkür ederim. Open Subtitles أريد أن أشكركم أيضا على إتاحة الفرصة لي للقيام تجاربي هنا في المختبر الخاص بك.
    Bunu yapabilmek için de çalıntı parayı açığa çıkartmasını sağlamalıyız. Open Subtitles ولكي نفعل ذلك يجب أن نجعله يخرج ومعه المال المسروق
    Newton için olduğu kadar benim için de her şeyin birleşik parçalarına göre hareket ettiği çok açıktı: Soluncanlar kıvrılıyor, kuşlar uçuyor, kangurular zıplıyordu. TED كان هذا واضحًا لي، ول(نيوتن)، أن الأشياء تتحرك بناء علي أجزاء مكوناتها: فتتلوى الديدان، وتطير الطيور، ويقفز الكنغر.
    Param olmadığı için de bana 500 dolar borç vermeni rica ediyorum. Open Subtitles و بما أننى لا أمتلك نقوداً ، سوف أقدر لك أن تقرضنى 500 دولاراً
    Paranın hepsi benim için değil Nate. İkiniz için de. Open Subtitles ليس كل المال لي يا نيت , انه لك ايضا يا رجل
    Bence bu sadece futbol için değil, hayat için de geçerli. Open Subtitles وأعتقد أن هذا ينطبق على كل الحياة ليست كرة قدم فقط
    Benim çocuk Mahoney'ye baktığınız için de ayrıca teşekkür ederim. Open Subtitles أريد أيضاً أن أشكرك لإنتباهك إلى ولدي مهوني
    - Önceki günkü duyduğum... .."Schadenfreude" için de üzgünüm. Open Subtitles نعم، شكراً وأنا أسفه أيضاً بسبب الشماتة في اليوم السابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more