Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟ |
Sizin için yapabileceğim bir şeyler varsa bütün akşam ofisimde olacağım. | Open Subtitles | سوف أبقى طول المساء هل هناك شيء أستطيع أن أفعله لك؟ |
Evet, bu gece, senin için yapabileceğim çok fazla bir şey yok. | Open Subtitles | أجل، لا يوجد الكثير من العمل القانوني الذي يمكنني فعله لك الليلة |
Amirim, sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني فعله لأجلك ، أيها الرئيس ؟ |
Eğer sizin için yapabileceğim birşey olursa, istemek için çekinmeyin. | Open Subtitles | هل هنا شيئا استطيع فعله لك, لا تتردد فى ان تطلب اى شئ. |
Sizler için yapabileceğim bir şey olursa haber verin yeter. | Open Subtitles | أخبروني إذا كان هناك شيء آخر أستطيع تقديمه لكم |
Eğer sizin için yapabileceğim bir şey olursa, sadece söyleyin. | Open Subtitles | فلو أن هناك أي أمر أستطيع فعله لأجلك فقط اطلب |
Ah hayatım benim senin için yapabileceğim bir şey olmalı. | Open Subtitles | فتاتي العزيزة, ربما هناك شيء يمكنني أن أفعله من أجعلك. |
Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. | Open Subtitles | لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا |
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı efendim? | Open Subtitles | إذا هناك أي شئ آخر أنا يمكن أن أعمل لك، سيد |
Ziyaretinizi daha keyifli hale getirmek için yapabileceğim birşey varsa, lütfen söyleyin. | Open Subtitles | إن كان هناك شيء أستطيع فعله لك فدعني أعلم |
Bilmenizi isterim ki, sizin için yapabileceğim herhangi bir şey varsa... | Open Subtitles | أردت منك أن تعلمين,اذا كان هناك أيُّ شيء أستطيع فعله لك... |
Şeytan bana derdi ki: "Sen Kathy Peterson ile evli olarak bulundun senin için yapabileceğim hiçbir şey yok." | Open Subtitles | "والشيطان كان يقول "لا شىء بيدى أستطيع فعله لك |
Onun için yapabileceğim en iyi şeyin ne olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | وأنا أفكر الآن في أفضل ما أستطيع أن أفعله لها |
Bak, senin için yapabileceğim herhangi bir şey falan varsa... | Open Subtitles | حسنًا، اسمع، إن كان هناك أيّ شيء يمكنني فعله لك.. في أيّ وقت.. |
Senin için yapabileceğim bir şey olursa bana haber ver. | Open Subtitles | ...لذا, فكما تعلم أطلعني إن كان هناك ..أمر يمكنني فعله لأجلك أي شيء بالمرة |
Bugün sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, bayım? | Open Subtitles | هل هناك شيء آخر استطيع فعله لك اليوم يا سيدي؟ |
Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı ? | Open Subtitles | هل من شيء آخر أستطيع تقديمه لكِ؟ |
- Senin için yapabileceğim bir şey olmalı. | Open Subtitles | -هيا لا بد من وجود شيء أستطيع فعله لأجلك |
Bu, benim sizin için yapabileceğim gerçekten son şey. | Open Subtitles | هذا الشيء حتما هو آخر ما يمكنني أن أفعله من أجلك |
Hazır aşağıdayken sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أي شئ آخر يمكنني فعله من أجلك بينما أنا هنا؟ |
Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء الذي أنا يمكن أن أعمل لك؟ |
Çok üzgünüm ama şu an senin için yapabileceğim hiçbir şey yok. Lütfen. | Open Subtitles | اسمعى, أنا آسف لكن لا يوجد شىء يمكننى فعله لكِ الآن |
Bu yüzden, eğer menüyü canlandırmak için yapabileceğim herhangi bir şey varsa, bana bildirin. | Open Subtitles | لذا إن كان بوسعي القيام بشيء للمساعدة في تطوير قائمة الطعام اعلمني رجاءً |
O yüzden bunun karşılığını vermek için yapabileceğim bir şey olursa söyle. | Open Subtitles | لذا إن يكُن هناك أيّ شيء بوسعي فعله لأردّ لك الجميل، فأعلميني. |
Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني |
Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | .لا أعرف هل هناك ما أستطيع فعله من أجلك؟ |