"ikna etme" - Translation from Turkish to Arabic

    • إقناع
        
    • مُقنعين
        
    Görünüşe göre ikna etme yeteneği güçlü olan tek baba ben değilim. Open Subtitles يبدو أنني لست الأب الوحيد الذي يتمتع بقدرات إقناع رائعة أليس كذلك؟
    BM'deki dostları ikna etme çalışmalarına devam edin ama onlar ne derse desin, son karar benim. Open Subtitles حاول إقناع أصدقائنا في الأمم المتحدة ولكن مهما يقولون فإن القرار الأخير يرجع لي
    Dul karısını göz koyduğum şirketin hisselerini satmaya ikna etme hususunda çok yardımcı oldu. Open Subtitles في إقناع أرملته ببيعها حصته، في الشركة التي كنت أضع عيني عليها.
    Adamları evet oyu kullanmaya ikna etme konusundaki desteğin karşılığında teklifimiz, adam başı bir, sana da iki pay. Open Subtitles وعرضه أن لكل رجل حصة واحدة، وحصتان لك في مقابل إقناع الرجال بالتصويت لصالحه
    İkna etme gücüne sahip dostların var. Open Subtitles لديك أصدقاء مُقنعين جداً
    Şunu söyleyebilirim ki yönetim kurulunu, şirketi geri alabilmen için ikna etme konusunda çok istekliyim. Open Subtitles توفّر سلامة الجسد والأسنان، يكفي أن نقول أنّي متحمّسة جدًّا للمساعدة في إقناع المجلس ببيع الشركة لك.
    100,000 kişiyi ikna etme yolu Open Subtitles محاولاً إقناع 100 ألف أسود غاضب
    100,000 kişiyi ikna etme yolu Open Subtitles محاولاً إقناع 100 ألف أسود غاضب
    İkimiz de odadaki her erkeği sizin için önemi olduğuna ikna etme yeteneğinize hayran kaldık. Open Subtitles أجل. لقدكنانتعجبكلانامنقدرتك ... في إقناع كل رجل حولك إنه يعني شيئاً ما لكِ.
    Doğuştan bir hintliydi. kendi ülkesinde yaşayan hintli vatandaşları ikna etme kabileyetiydi. Open Subtitles ليس باكستانياً بل هو هنديُّ الأصل هذه المنظمات الإرهابية نجحت في إقناع الناس أن "الهند" ليست وطنهم
    İfadende House'un, Cuddy'i ikna etme ayrıntılarını atla. Open Subtitles (لا تذكر تفاصيل إقناع (هاوس لـ(كادي) عند إدلائك بشهادتك
    severek evlendiğin şeytanı ikna etme pahasına onu seviyorum, Richard Open Subtitles ولكن بسعر إقناع الشيطان كان لابد أن تتزوجه من تحبينه أنا أحبه يا (ريتشارد)
    Nesillerdir öldürdüğümüz insanlara, onlardan artık nefret etmediğimizi Ma'an'da bir petrol rafinerisi açarak ikna etme potansiyelime mi? Open Subtitles إقناع نفس القبائل الذين كنا نبيدهم لأجيال والذين لم نعد نكنّ لهم كرها بعد الآن لأننا نبني مصفاة بترول في (معان)؟
    İkna etme gücüne sahip dostların var. Open Subtitles لديك أصدقاء مُقنعين جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more