"istemiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• تريد
• تريدين
• يريد أن
• ترغب
• يريدون
• لايريد
• تريدني
• يريدني
• يريدك
• لاتريد
• تود
• يود
• يطلب
• تُريد
• تريدي

Çünkü anne artık öğretmenden bebeğinin geç kaldığına dair uyarı almak istemiyor.
لأن ماما لا تريد ملاحظات سيئة أخرى من المدرسة حول تأخر أبنتها

Şimdi, tanıklık yapmaya devam etmek istiyor musunuz istemiyor musunuz, Bay Young?
الأن ، هل تريد أم لا تريد أن تستكمل أستجواب السيد ينج؟

Şimdi, Tanıklık yapmaya devam etmek istiyor musunuz istemiyor musunuz, Bay Young?
الان ، هل تريد ام لا تريد ان تستكمل استجواب السيد ينج؟

Tracy, Dylan'ı geri istiyor. Dylan'ı geri istemiyor musun, Tracy?
تريسي تريد استعادة ديلين ألا تريدين إعادة ديلين , تريسي؟

Lanet olsun, o çatışmadan beri kimse burayı kiralamak istemiyor.
اللعنة منذ تبادلًا النار ولا احد يريد أن يستأجر عندنا

Hiç bir şey yapmak veya hiç bir yere gitmek istemiyor.
كما انها لا ترغب بالقيام باي شيء ولا الذهاب لاي مكان

Bence canın dayak istemiyor. Hayır ama canın dayak istiyorsa ben sana atabilirim.
لا أعتقد بأنك تريد التعرض لأذى, لإنه إن أردتَ التعرض لأذى, فبمقدوري إيذائك

Annenin ölüm yıl dönümünde bir kızı öpmek istemiyor musun?
أنت لا تريد تقبيلي بسبب ذكرى موت أمك اليوم ؟

Fakat gol atmanın nası birşey olduğunu hissetmek istemiyor musun?
لكن ألا تريد أن تعلم بماذا تشعر عندما تفوز بالهبوط؟

Ama küçük Audrey artık benimle oynamak istemiyor, değil mi?
لكن اودري الصغيره لا تريد اللعب معي ثانيا,اليس كذلك ؟

Kuzgunlara katılman için çabalamamı istiyor musun, istemiyor musun? Evet, istiyorum.
هل تريد ان اساعدك في الانضمام لفريق رايفنز ام لا ؟

Peki benim kim olduğumu ve burada ne yaptığımı bilmek istemiyor musun?
إذا ألا تريد أن تعرف من أنا و ماذا أعمل هنا ؟

Bir daha ikimizle de konuşmak istemiyor. Ama o iyi.
لا تريد أن تتحدث إلى أحد منا مجدداً لكنها بخير

Sende artık âşık olup bir yuva kurmak istemiyor musun?
ألا تريدين مقابلة أحد تستقرين معه و تقعين في حبه؟

Senin için yaptığım onca şeyden sonra arkadaşının komşusu olmak istemiyor musun?
لا تريدين أن تعيشي بجوار صديقك, بعد كل ما فعلت من أجلك؟

Burada kimse sizin küçük reality show'unuzun bir parçası olmak istemiyor.
ولا واحد هنا يريد أن يكونُ جزءَ من عرضِك الهزلى الصَغيرِ

O zaman neden şirketiniz kadınları güç sahibi olacak yerlere terfi etmeyi istemiyor?
حسناً إذا لماذا شكركتكِ لا ترغب بترقية النساء إلى مناصب أكثر سلطة ؟

Soruma cevap verin. Zengin olmak istiyor musunuz istemiyor musunuz?
اجب على سؤالى هل يريدون ان يصبحوا اغنياء ام لا

Kim olduğunu göremiyorum, ama belli ki fark edilmek istemiyor.
لايمكني رؤيته، لكن من الواضح أنه لايريد أن يتم ملاحظته

Bisikletimi kullanıyorum. Annem, ondan gerekeni öğrenmedikçe araba kullanmamı istemiyor.
لقد ركبت دراجتي لأن أمي لا تريدني بأن أقود أبداً

Chappelle beni burada istemiyor. Kendi adamları var, ben onlardan değilim.
لا يريدني شابيل في هذا المنصب ولديه رجاله وأنا لست منهم

Neden geldiğini bilmiyorum. Seni hiç kimse burada görmek istemiyor.
لا اعلم لما اتيت لا احد يريدك هنا بعد الان

sana zarar veriyordu, artık zarar vermek istemiyor, bu sorunu çözecek.
هي تأذي وهي لاتريد أن تؤذى وهذا سيجعل كل شيء ينتهي

İki kişilik bir iş bu, Şef. Kanadı takmak istiyor musun, istemiyor musun?
انه عمل رجلين ايها الرئيس هل تود رفع هذا الجناح أم لا ؟

Her türlü bağlayacaksın o kemeri. Kimse bunu görmek istemiyor.
فلترخي حزامك على اية حال لا أحد يود رؤية ذلك

Kimse bizden savaşmamızı istemiyor, biz kendimiz hayatlarımızı ortaya koyuyoruz.
لا أحد يطلب منا الخروج للقتال ووضع حياتنا علي المحك

Çünkü yüzüm Rohit'in yüzüne benziyor! O beni görmek istemiyor.
لأن وجهَي يذكرها بـ روهيت] , أنها لا تُريد مُقَابَلَتي]

Hayır, canım gitmek istemiyor. Bir şeyler yemek ister misin?
أنا لن أذهب علي ما يبدو هل تريدي الذهاب للأكل؟