"kararlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • القرارات
        
    • قرارات
        
    • القرار
        
    • بقرارات
        
    • خيارات
        
    • قرارت
        
    • القرارت
        
    • قراراتي
        
    • قراراً
        
    • بالقرارات
        
    • بخيارات
        
    • الإختيارات
        
    • وقرارات
        
    • أحكام
        
    • الاختيارات
        
    Onlar tarafından alınan kararlar kalabalığın bilgeliği üzerine inşa edilir. TED إن القرارات التي سيتخذها هؤلاء الناس ستكون مبنية على الحكمة.
    Artık herhangi bir karar verirken bilgisayar kullanıyoruz, üstelik yeni kararlar alırken bile. TED نحن نستخدم الألة لنتخذ كل أنواع القرارات، ولكن ايضاً الأنواع الجديدة من القرارات.
    Her zaman belirsizlikler karşısında kararlar alıyoruz. Kelimenin tam anlamıyla her zaman. TED نحن نتخذ القرارات في مواجهة الشك طوال الوقت، حرفياً في كل الوقت.
    Kötü uyku bize riskli, aceleci kararlar aldırır ve empati yeteneğimizi köreltir. TED تجعلنا قلة النوم نتخذ قرارات خطيرة وطائشة وهي استنزاف لقدرتنا على التعاطف.
    Şu anda vereceğiniz kararlar, eğer doğru vermezseniz, yıllarca pişman olursunuz. Open Subtitles سيد روكر أنت لا تفهم القرار أنت تتخذه في هذه اللحظة
    Oysa ki, tanım gereği, bu kararlar bizler öldükten sonra bize olacaklarla ilgili. TED في الواقع، بحكم تعريفها، هذه القرارات حول شئ سيحدث لنا بعد أن نموت.
    İşleri batırmamak adına çok çok zor kararlar verdim ve bu kararları verirken bir çeşit risk aldığımın farkındaydım. Open Subtitles لقد اتخذت بعض القرارات الصعبة جداً جداً حتى أتجنب هذا كنت أعلم باتخاذي لتلك القرارات أنني سأعرض نفسي للخطر
    Önceden bayağı iyiymiş, ama Bilişim Teknolojisi alanında kötü kararlar almış. Open Subtitles لقد كان شخصاً مهماً، لكنه إتخذ بعض القرارات السيئة بصناعة المعلومات
    Sayılarla arası çok iyi ve gerektiğinde zor kararlar alabilecek kapasitede. Open Subtitles لقد أثبت أنه قادر على التعامل مع الأرقام وإتخاذ القرارات الحازمة
    Sayılarla arası çok iyi ve gerektiğinde zor kararlar alabilecek kapasitede. Open Subtitles لقد أثبت أنه قادر على التعامل مع الأرقام وإتخاذ القرارات الحازمة
    Evet, beynime kan pompalayan bu kalbim sayesinde akla yatkın kararlar alabiliyorum ve bu adi, maddeci gün tarafından sindiril-- Open Subtitles نعم , قلبي الذي ينبض بالدم الى عقلي لأستطيع القيام ببعض القرارات العقلانية و الابتعاد عن تلك الأمور المادية الرخيصة
    Tüm bu kararlar biberon mu, bardak mı; basketbol mu, dans mı; Open Subtitles حياة كاملة من القرارات . قارورة أم كوب, كرة السلة أم الرقص
    Ama başkanlığının ikinci dönemine kadar delice kararlar almaya başlamayacak. Open Subtitles لكنه لم يبدأ اتخاذ القرارات المجنونة حتى فترة رئاسته الثانية
    Ama hep yanlış kararlar veriyorum sanki ve neden hep böyle oluyor anlamıyorum. Open Subtitles لكن كأنّي مستمرٌّ باتّخاذ القرارات الخاطئة، و لا أعرف لما يستمرّ حدوث ذلك.
    Anlaşılması zor konuları çocuklarımıza ne zaman açıklayacağımıza dair kararlar alırız. Open Subtitles يجب علينا القيام بتلك القرارات الغريبه عن ماذا نقول لأطفالنا ومتى
    Böylesine değişen karşılaştırmalar mantıklı kararlar vermeye çalışırken başa bela olur. TED هذه المشكلة للمقارنات المتنقلة يمكن أن تربك محاولاتنا لأخذ قرارات عقلانية.
    Vermek zorunda olduğumuz kararlar hakkında en ufak fikrin yok. Open Subtitles ليس لديك أدني فكرة عن القرار الذي تحتم علينا إتخاذه
    Durum şöyle Richie. İnsanlar çaresiz kaldıklarında yanlış kararlar verirler. Open Subtitles إذاً, إليكَ الأمر, الناس يقومون بقرارات بائسة عندما يشعرون باليأس
    Paranın geri kalanı için bir takım zorlu kararlar vermeliyiz. Open Subtitles لذلك لتدبير بقية المبلغ المطلوب علينا أن نبدأ باتخاذ خيارات صعبة
    Alabileceğim hisse senetleri ile ilgili vermem gereken kararlar var. Open Subtitles اسمعي، هناك قرارت عليّ اتخاذها بشأن أفعال قد أقوم بها
    Onlar hakkında henüz zekice kararlar verecek kadar çok şey bilmiyoruz. Open Subtitles نحن لا نعرف مع ماذا نتعامل لنتخذ أى نوع من القرارت
    Emin olun ki aldığım kararlar görünürde daima en hayırlı sonuca hizmet eder. Open Subtitles تطمّن، قراراتي دائمًا من وجهة نظر جيدة في نهاية المطاف
    1,3 milyar kişi tarafından alınan toplu kararlar sağlık ve eğitimden, menkul ve tüketim ürünlerine kadar ekonomide her alanda dalgalanmalara yol açtı. TED قراراً جماعياً قرره 1.3 بليون شخص تسببت في التقلبات الاقتصادية والطلب على كل شيء، من الرعاية الصحية والتعليم الى الاصول و السلع الاستهلاكية.
    Hatta Beyaz Saray'da, gerçekten kararlar aldığına da inanmanızı istiyorlar. Open Subtitles ويريدونأيضاًمنكانتصدق بانه بالفعل يقوم بالقرارات داخل البيت الأبيض
    Ve eğer, baskı altında sorumlulu kararlar verip, veremeyeceğiniz test edilecek. Open Subtitles و سنختبركم لنرى إذا كان بإمكانكم أن تقوموا بخيارات سريعةو مسؤولةتحتالضغط.
    Bazı kararlar vermen gerekiyor. Open Subtitles حسنا، يتوجب عليك القيام ببعض الإختيارات.
    Hayatta bir sürü hata yaptım ve tabi saçma kararlar aldım. TED قمت بالكثير من الأخطاء وقرارات خاطئة، بالطبع.
    Sonuç olarak da ahlaki kararlar alma yeteneğine sahip değildi. Open Subtitles ولهذا السبب لم يعد باستطاعته أن يستنتج أي أحكام أخلاقية
    Ailem öldükten sonra, hayatımı gözden geçirdim, ve fark ettim ki gerçekten düzgün kararlar vermemişim. Open Subtitles نظرت الى حياتي وادركت باني لم اختر الاختيارات الصحيح لذا سجلت في مدرسة التمريض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more