"kat" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطابق
        
    • كات
        
    • مرة
        
    • مرات
        
    • الدور
        
    • كيت
        
    • أضعاف
        
    • طبقة
        
    • اضعاف
        
    • بالطابق
        
    • كايت
        
    • الطوابق
        
    • بكثير
        
    • المستوى
        
    • للطابق
        
    Fakat B ve C odalarını birleştirdiğimiz anda, başka bağlantı olamaz. Demek ki en üstten dört kat aşağısı elendi. TED ولكن ما أن نصل غرفة ب بالغرفة ج، ليس هنالك أي أحتمالات أخرى، إذا يتم إستبعاد الطابق الرابع من أعلي.
    DRD'ler sirenin kaynak noktasını buldular. kat 7, depo bölümünün arkası. Open Subtitles الأليين حددوا مكان الصافره فى الطابق السابع فى عمق حجره التخزين
    Burası üst kat. İki yatak odası. İki yanda birer tane. Open Subtitles هذا هو الطابق العلوي وبة غرفتا نوم واحدة في كل طرف
    kat sana zıplamanı söylese, ne kadar yükseğe diye yaltaklanırsın. Open Subtitles كات تقول أقفزي و أنت تذللي, تستجديه لتعرفي بماذا تشعر
    Sadece birlikte yaşadığım insanlar kat, sadece Josh, Nora ve Sally. Open Subtitles فقط الأشخاص الذين أعيش معهم , كات فقط جوش ونورا وسالي
    Buhar, sudan 1000 kat fazla hacme sahiptir bu nedenle muhafaza binalarının boyutları rektöre göre çok daha büyüktür. TED يأخذ البخار حيزاً أكبر من الماء السائل ب1000 مرة لذا تصبح بناية الاحتواء النووي كبيرةً جداً مقارنة بحجم المفاعل.
    Üst kat komşumuz bütün gün beni kendi işlerine koşturdu. Open Subtitles جيراننا في الطابق العلوي جعلوني اعمل لهم اعمالا طوال النهار
    Bir keresinde onunla buluşmaya gittim. Bir otel odasındaydı, en üst kat. Open Subtitles مثل تلك المرّة عندما ذهبت لمقابلتها في غرفة فندقٍ في الطابق العلوي
    Zemin kat çekirdeğin yaşadığı yerdi, elektronlar üst katlara yerleşmişti. Open Subtitles تسكن النواة في الطابق الأرضي بينما تشغل الإلكترونات الطوابق الأعلى
    En üst katın ekstra lüks olduğunu sanıyordum. 62. kat. Open Subtitles اعتقدت أن الجناح الفاخر هو الطابق الأخير و رقمه 62
    Güncel bir kat planına ihtiyacım var. Mutlaka bir tane olmalı. Open Subtitles أريد رسم هندسي حديث لهذا الطابق حاول معرفة لو يوجد واحد
    Eğer zindanlara doğru ilerlerseniz ve kat Boss'unu yenerseniz, bir sonraki seviyeye çıkabilirsiniz. Open Subtitles إذا تمكّنتم من تجاوز الدهليز والقضاء على زعيم الطابق فستتقدّمون إلى الطابق التالي
    Herhangi bir şans, bizim kız kat olacak Stansbury cenazane. Open Subtitles لو كان محظوظين, ستظهر فتاتنا كات في جنازة آل ستانسبيرز.
    Sana bir şey, kat Tell Bir müzisyen çok olamaz Open Subtitles سأخبر بشيء واحد, غير ممكن أن تكون كات موسيقية راقية
    kat, Afrika'daki en iyi üniversitelerden birinde eğitim almıştı, oh hayır, dünyadaki en iyi. TED كات حائزة على شهادة من إحدى أفضل الجامعات في أفريقيا، بل العالم.
    Bak, kat biriyle çıkana kadar, ben kız kardeşiyle bir ilişkiye başlayamam. Open Subtitles انظر، أنا لا أَستطيعُ أَخْذ أختُها حتى تبْدأْ كات بالمواعدة.
    Dünyanın normal düzeyden 3.3 kat daha yukarı bir seviyede hislerinin olduğunu görüyoruz. TED نرى أن العالم يستخدم مشاعراً أكثر ب 3.3 مرة من المستوى العادي الآن.
    Kalp hastalığından erkeklerden iki, üç, dört kat daha fazla kadın ölüyor. TED النساء يمتن بسبب أمراض القلب أكثر من الرجال بمرتين وثلاث وأربع مرات
    Bütün kat, en üstteki 50 katı tümüyle yıkacak kadar patlayıcıyla dolu. Open Subtitles هذا الدور بأكمله ملئ بكمية كبيرة من المتفجرات كافية لتحطيم 50 طابق
    Tamam. kat giderse benim de gidebileceğimi söylemiştin, hatırlıyorsun değil mi? Open Subtitles هل تتذكر انك قلت انه يمكنى ان اخرج اذا خرجت (كيت
    Bu basit performans ölçümüzde dört veya beş kat daha hızlı. TED إنه أسرع بحوالي أربع أو خمس أضعاف بمقياس هذه التجربة البسيطة.
    Mavi ve beyaz unutma beni çiçekleriyle, onbeş kat yapacağım. Open Subtitles سأصنعها من خمسة عشرة طبقة وردي وأزرق عساني لا أنسى
    Yaklaşık olarak ilk Mısır piramidinden 3 kat daha yaşlılar. Open Subtitles لأنها تعود في التاريخ ثلاثة اضعاف عمر الأهرامات المصرية الأولى.
    Üst kat komşum tütün çiğnemeyi çok seviyor ama daha çok sevdiği şey ise kapımın önündeki duvara tükürmek. Open Subtitles انه يعيش بالطابق الأعلى وكل يوم ينزل وهي يمضغ البان وعندما يصل عن شقتي سيبصق ما في فمه ويذهب
    Yani kat'e bu şeyi incelettin ama bir şey bulamadı öyle mi? Open Subtitles لذا انت ابعدت هذا الشيىء عن .. كايت. لم تستطع ان تجد اى شيء.
    Çelik küpten bin kat daha iyiydi. Onu gördünüz mü? Open Subtitles لقد كانت أفضل بكثير من ذاك المكعب الفولاذي، هل شاهدتِه؟
    Bir ceket için mi 22 kat mı tırmandın? Open Subtitles لقد جئت للطابق الثاني والعشرون فوق إنبوب، فقط من أجل سترتك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more