Kocamın katıldığı yemeğe gitmek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرغب في حضور طعام العشاء الذي حضره زوجي |
Bunu dosyalarda buldum. Mark'ın katıldığı tek toplandı. | Open Subtitles | لقد وجدت هذا في دقائق الفيديو كان هذا الإجتماع الوحيد الذي حضره مارك في الأسبوع الماضي |
katıldığı NATO tatbikatlarında taktiksel mükemmeliyetinden bahsediliyor. | Open Subtitles | مشهود لة بالبراعة التكتيكية انضم الى حزب الناتو |
Kız ve erkek kardeşleriyle beraber katıldığı makalesinin adı "Anne ve Babama Neden Artık İhtiyacım Yok" | Open Subtitles | حيث انضم إليه إخوته لمقالته بعنوان " لمَ لم أعد بحاجة إلى أمي وأبي". |
Tüm köyün katıldığı, çiftçinin karısının cenazesinden sonraysa tüm o kazalar unutulmuştu. | Open Subtitles | بعد جنازة زوجة المزارع التي حضرها كل سكان القرية تم نسيان الحادثين |
Bugün, ben, özel sektörün de katıldığı, kamu sektöründeki yolsuzluğa odaklanıyorum. | TED | واليوم، سوف أركز على الفساد في القطاع العام، والتي يشارك فيها القطاع الخاص أيضاً. |
Partiye katıldığı için sağlıklı atalarına teşekkür ederiz, ama... | Open Subtitles | وقد دخل الحزب بفضل جذوره "الصحية"، لكن.. |
Evet, ama katıldığı yarışmada kazanmasının tek nedeni kraliçenin gizemli bir şekilde zehirlenmesiydi. | Open Subtitles | نعم , لكن عندما شاركت في المسابقه كان السبب الوحيد في فوزها هو ان الفائز تعرض الى تسمم غذائي اين بيزارو من هذا؟ |
Fakat geçmişte, evinizde şimdi komünist olduklarını bildiğimiz kişilerin katıldığı toplantılar olmuş. | Open Subtitles | لكن أقيمت في منزلك اجتماعات سياسية وعلى سنوات بأناس أمسوا شيوعيين الآن. |
Personelin katıldığı özel bir törenle | Open Subtitles | وفي حفل خاص حضره المسؤولون |
Stalin, Başkan Roosevelt ve Bay Churchill'in katıldığı Yalta Konferansı'nda sorumlu 50.000 Alman personelin biraraya getirilmesi ve özetle, idam edilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | ... (ستالين) اثناء حضوره مؤتمر (يالطا) والذى حضره كل من الرئيس... ... (روزفلت) ومستر (تشرشل) |
Antonio Castro'nun ortadan kaybolduğu gece katıldığı şu yardım gecesi o kulüpte mi yapıldı? | Open Subtitles | هذا الحدث الخيري الذي حضره (أنطونيو) ليلة إختفائه... هل تمّ إقامته في النادي؟ |
Mong-hak'ın ittifaka katıldığı günden itibaren biliyordum. | Open Subtitles | أعرف منذ فترة، بأن (مونغ هاك) انضم للتحالف. |
Obote'nin sürgün edilen adamlarına katıldığı söyleniyor. | Open Subtitles | اقترح بعض الناس أنه ربما انضم لمنفيي (أوبوتي) أجد صعوبة في تصديق هذا |
Komutan Laven, o eli kanlı tiranla savaşmak adına direnişe katıldığı için tutsak edildi. | Open Subtitles | ..القائد (لافين)،هوسجين . لأنه انضم إلى المقاومة لمكافحة هذا الطاغي الدموي. |
Ailesi ve arkadaşları ve onu sevenlerin katıldığı bir tören... | Open Subtitles | حضرها الأصدقاء والعائلة وأولئك الذين أحبّوه |
Kırmızılar, ikisinin de katıldığı etkinlikleri gösteriyor. | Open Subtitles | في الخانة الحمراء، الأحداث التي حضرها الاثنين |
Biz de her iki grubun da katıldığı bu fikir toplantısını organize ettik ve polis merkezi için tamamen yeni bir fikir bulduk. | TED | لذلك نظمنا هذه الجلسة لإيجاد الأفكار حيث يشارك فيها مجموعتان، و لقد خلُصنا إلى فكرة جديدة برمتها من أجل مركز الشّرطة. |
Kulübümüzdeki en yetenekli oyuncular yeteneklerini herkesin yoğun bir şekilde katıldığı 9-1'lik oyunu 9-9'luk bir oyuna dönüştürmek için öncülük etmede kullanıyorlar. | TED | أكثر اللاعبين احترافًا في نادينا يستعملون مهاراتهم لتغيير النتيجة من 9-1 لفريقهم إلى مباراة 9-9 يشارك فيها الجميع بحماس. |
Partiye katıldığı için sağlıklı atalarına teşekkür ederiz, ama... | Open Subtitles | وقد دخل الحزب بفضل جذوره "الصحية"، لكن.. |
Evet, ama katıldığı yarışmada kazanmasının tek nedeni kraliçenin gizemli bir şekilde zehirlenmesiydi. | Open Subtitles | نعم , لكن عندما شاركت في المسابقه كان السبب الوحيد في فوزها هو ان الفائز تعرض الى تسمم غذائي اين بيزارو من هذا؟ بيزارو؟ |
Fakat geçmişte, evinizde şimdi komünist olduklarını bildiğimiz kişilerin katıldığı toplantılar olmuş. | Open Subtitles | لكن أقيمت في منزلك اجتماعات سياسية وعلى سنوات بأناس أمسوا شيوعيين الآن. |