| Bir tanesi gerçek Kont Drakula'dan artakalanların olduğu bir tabut. | Open Subtitles | واحد من هذه الصناديق يحتوي على بقايا جثة الكونت دراكولا |
| Prens ve Kont, kemikler kırılmadan önce herkesin sağlıklı olması konusunda ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | الأمير و الكونت يصرون دائما أن يسترد كل شخص صحته قبل أن يكسروه |
| Kont yıkılmıştı. Sevdiği kadın ona ihanet etmiş, yalan söylemişti. | Open Subtitles | الكونت كان محطماً , المرأة التي أحبها عروسه , خدعته |
| Bu olağan prensiplerinize göre olası bile değildi, Kont Rupert. | Open Subtitles | من الصعب أن يتبادر ذلك إلى ذهنك يا كونت روبرت |
| Kont adamın geleceğini bana söylemediği halde, adamı içeri aldım. | Open Subtitles | لقد سمحت له بالدخول ,رغم ان الكونت لم يخبرنى بقدومه |
| Mösyö Graves yemeği sipariş ettiğinde Kont Foscatini ölmüştü bile. | Open Subtitles | الكونت فوسكاتينى كان مقتولا بالفعل ,ياصديقى عندما طلب جربفيز العشاء.. |
| Kont Iüks bir şatoya, böcek ve özel toprağına ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | الكونت لديه العقارات الفاخرة .وآكلي الحشرات ووحله الخاص . أليس كذلك؟ |
| Kont. Kabalığımı bağışlayın, ama girişimci insanlara destek olduğunuzu biliyorum... | Open Subtitles | أيها الكونت, اعذرني على اندفاعي لكني أعرف أنك تقدر المبادرة |
| Kont Tommaso Lupo ile de konuşmuş olmama çok şaşırdım... | Open Subtitles | حديث لا علاقة لهذا الحديث الخاص مع الكونت توماس لوبو |
| Kont a götürün, ve ödülünüzü alın... ama ben de sizinle gelmek istiyorum. | Open Subtitles | ثم تأخذه الى الكونت و تحصل على جائزتك و لكنى اريد الذهاب معك |
| Hayır, ben Kont Orloff ile gösterinin ortasında salondan ayrılmıştım. | Open Subtitles | لا , لقد رحلت بعد نصف الحفلة مع الكونت اولاف |
| Kont Dooku Jedi'yın kellesini götürürsek bize iyi ödeme yapar. | Open Subtitles | الكونت دوكو سوف يدفع لنا جيدا اذا رجعنا براس الجيداي |
| Kont, kaçabiliriz diye korktuğundan, bizi gözlemesi için otelciye para veriyor | Open Subtitles | دفع الكونت رشوة لمالك الفندق لكي يراقبنا خوفا من أن نهرب |
| Bir dedikoduya göre Kont'a büyü yapmışsın ve kalbi duruvermiş. | Open Subtitles | واحد من الإشاعات أنك ألقيت تعويذة على الكونت وتوقف قلبه |
| Kont sahilde bizi bulduğunda üzerimizde giysilerden başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد وجدنا الكونت فى الشاطئ ولا شئ خلفنا غير ملابسنا. |
| Oraya vardığında, adayı satın almaya karar verir ve kendisine Kont der. | Open Subtitles | وحينما يصل الى هناك يقرر شراء الجزيرة ويطلق على نفسه لقب كونت |
| Üstüne üstlük, marka ayrıcalığı -- Agusta, Kont Agusta, bu şeylerin büyük tarihinden kaynaklanan. | TED | ولكي تتوج كل تلك الميزات تظهر علامة الملكية آغوستا , كونت آغوستا من عبق تاريخ هذه الصناعة |
| Sorun değil. Devrim hakkında ne söylüyordunuz Kont? | Open Subtitles | أوه, لا بأس الآن, ماذا كنت تقول عن الثورة يا كونت ؟ |
| Bak demek istediğim, her kadın bir Kont eşi olma fırsatını yakalayamaz. | Open Subtitles | كلّ أقول، هي ليست كلّ بنت التي تحصل على الفرصة أن يصبح زوجة إيرل. |
| Öyle büyük bir evi kimse almak istemeyeceğinden yeni Kont evi yıkıp, taşlarını 5000 paunda satmaya karar vermiş. | Open Subtitles | و لأن أحداً لن يشتري منزلاً كبير كهذا قرر الإيرل الجديد أن يدمره و يبيع الأنقاض مقابل 5000 جنيه |
| Kont Verhamont için gerçekten sansasyon yaratacak birşeyler yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | وأُفكّرُ بابتكار شىء ٍ للكونت فيرمونت ذلك سيحدث إحساس حقيقى |
| Kont Tommaso Lupo, o milyarder İtalyan medya şahı... beni sağ kolu olarak yanına almak için can atıyor. | Open Subtitles | فان البيليونير الايطالي كاونت توماسو سيكون بأمس الحاجة لاستأجاري لأكون يده اليمن |
| Ben şimdi Düellocu şövalye olarak bilinen Kont Pierre de Battalie'yim. | Open Subtitles | انا الان الدوق بيير دي باتلييه المعروف كفارس محارب. |
| Kont Homer, konuşalım mı... | Open Subtitles | حسناً أيها النبيل هومر .. سنناقش الآن سعـ |
| O halde, ikimizde Kont oluyoruz, öyle değil mi? Toprağa dönünceye dek, ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. | Open Subtitles | حسنا سنكون ايرل معاً اتريد ذلك وفي روعة وجهك ,ستأكل الخبز حتى تعود الى الأرض |
| Kont Vronsky ve ben St. Petersburg'a dönüyoruz. | Open Subtitles | أنا والكونت فرونسكي عائدون إلى سانت بطرسبرغ |
| Sence Kont bizi bu sene nereye yollayacak? | Open Subtitles | إذاً، إلي أين تعتقد (آيرل) سيرسلنا هذا العام؟ |
| Kont, Cahill'in belgelerinde birkaç yerde geçiyor. | Open Subtitles | إنّ الإحصاء مذكور عدّة مرات في صحف كاهيل. |
| Kont Roland'ın gerçek varisi bu ayaklanmayı kendi lehine çevirebilir. | Open Subtitles | الوريث الحقيقي لإيرل رولند سيدور هذه الثورة لفائدته |
| Ama Oscar bir muhasebeci ve Kont da rakamları kontrol ediyor. | Open Subtitles | لكن (أوسكار) محاسب و(العدّاد) يعدّ الأرقام |
| Size Trebisonda Kont ve Kontesini, Prens ve Prenses Melissa'yı tanıştırayım, Mrs. Joyce. | Open Subtitles | و أقدم لك كونت و كونتيسة (تريبيزوندا) -أمير و أميرة (ميليسا ) -كيف حالك ؟ |