| kontrolün dışında olan şeyleri de kontrol etmek istiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | أتريد ان تسيطر على شيئاً لا يمكن السيطرة عليه , صحيح؟ |
| Şu anda kontrolün sende olmasına ihtiyaç duyduğunu da biliyorum. - İhtiyaç duymuyorum. | Open Subtitles | و انا اعلم انه لديك تلك الرغبة في السيطرة حاليا ، انت تعلمين |
| Şimdi de buraya gelmiş her şey kontrolün altındaymış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | والآن هنا أنت، والتظاهر لك ديك كل شيء في السيطرة عليها. |
| Solda, Daniel'in robotu havaya attığını görüyorsunuz. Ve bu kontrolün ne kadar duyarı olduğunu gösteriyor. | TED | على اليسار تُشاهدون دانييل يُلقي هذا الروبوت في الهواء. ويظهرلكم مدى قوة التحكم. |
| Ölmeden önce herkesi ve her şeyi kontrolün altında tutabileceğine inanmakla kalmıyor ne zaman öleceğini de mi kontrol edebileceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | ليس وحسب إعتقادُكِ أنك تستطيعين جعل كل شخص وكل شيء تحت سيطرتك قبل أن تموتي، ولكنكِ إعتقدتِ فعلاً أن بوسعكِ إختيار |
| Babam hep, "kontrolün sende olması B planın olması demektir." der | Open Subtitles | أبي يقول أن سيطرة شخص آخر عليك لا يعطيك فرصة للإختيار |
| Aptalca ve sıkıcı olduğunu biliyorum ama ama kontrolün ben de olduğu yanılsaması hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | قد تكون حماقة وأعلم أن هذا مزعج لكن أحب أن أتوهم أنني المسيطر |
| Bütün bunların kontrolün dışında kalmayacağına dair bana güvende oldu. | Open Subtitles | لقد أكدت لي كل هذا لن تخرج عن نطاق السيطرة |
| kontrolün bende olduğunu hissettiğim diğer tek zaman kendime zarar verdiğim anlardı. | TED | شعرت بأن إيذائي لنفسي كان في جانب واحد فقط عندما شعرت أن لدي بعض السيطرة |
| Ama insanlar kontrolün kendilerinde olmadığı bir ortama konulduklarında aslında patern içermeyen bu resimde de bazı paternler görmeye başlayabiliyorlar. | TED | اما من وضعوا في حالة من الشعور الخارج عن السيطرة من الارجح انهم يرون شيئا ما فيه مما يزعم انه عديم النمط |
| Bu tabloda, iyi böceklerle gerçekleştirilen başarılı bir biyolojik kontrolün etkisini görebilirsiniz. | TED | في هذا الجدول، يمكنك فعلا رؤية ما هو تأثير السيطرة البيولوجية الناجحة من الحشرات الجيدة. |
| İnsanlar bunu kabul etmek istemiyor çünkü bu kontrolün olmadığı anlamına geliyor, tek gereken şanslı olmak. | Open Subtitles | الناس لا يريدون الاعتراف بذلك لأن ذلك يعني فقدان السيطرة ولكن يجب عليك فعلاً أن تكون محظوظاً |
| Ne yaptığını biliyorsan durum tamamen senin kontrolün altındadır. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف ما تقومون به، يمكنك السيطرة على الوضع. |
| Beyin tahmin yoluyla kontrol ve düzen sağladığında, bu kontrolün ne kadar iyi işlediğini veya kötü işlediğini deneyimliyoruz. | TED | عندما يستخدم العقل التنبؤات لينظم ويتحكم بالأشياء، نختبر مدى جودة أو مدى سوء هذا التحكم. |
| Şimdi,bu yapı üzerinde formal kontrolün parçaları açıkcası, bakteriler kendi işlerini yaptıkça doğaya karışabilir. | TED | والآن نستطيع القول أن جزء من التحكم السابق في هذا الهيكل سوف يضيع مع الطبيعة بشكل واضح بينما تقوم البكتيريا بعملها |
| Ra's'a bunu senin yaptığını, Thea'nın senin kontrolün altında olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول هذا كان لكم في رع، أن ثيا كان تحت سيطرتك. |
| Hay atında, kontrolün dışında birşey olduğunda. | Open Subtitles | فى حياتك عندما يكون هناك شئ بعيد عن سيطرتك |
| Eğer üzerinde kontrolün olmayan şeylere saplanır, onlarla ilgilenir ve onlar için endişe duyarsan, bu durum, üzerinde kontrol sahibi olduğun şeyleri olumsuz etkileyecektir. | TED | اذا أصبحت منهمكاً ومعنياً ومهتماً في ما يتعلق بالأمور التي ليس لديك عليها سيطرة ، حينها ستؤثر سلبًا على الأشياء التي لديك سيطرة عليها. |
| O zamana kadar kontrolün kimde olduğunu bildiğimize eminim. | Open Subtitles | وحتى ذلك الوقت ، اراهن انني استطيع ان اعرف من المسيطر عليها |
| kontrolün sende olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تكون مسيطر لذا ، إذ شعرت انك مهدد أو منتشي |
| Biliyor musun, artık kontrolün kimde ya da neyde olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | هل تعرف, انا.. انا حقاً لا اعرف من المتحكم بعد الان او ماذا |
| kontrolün onda olduğunu düşünsün. | Open Subtitles | لنجعلها تظل على اعتقدها بأنها هي المسيطرة |
| Ne yaptığını biliyordun ve kararını verdin kontrolün dahilindeki kararlardı bunlar. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا تفعل و أنت تصنع قراراتك الخاصة قرارات كانت تحت تحكمك |
| Yani temel olarak tamamen kontrolün altında olacak dördüncü bir yönetim kurulu üyesi ayarlaman gerekiyor. | Open Subtitles | إذاً، يجبُ عليك أن تجد عُضواً رابعاً، يمكنك التحكّم به. |
| Ve tanışmaya can attığım fetüsten bahsetmişken senin şu gecikmiş doğum öncesi kontrolün ne zaman? | Open Subtitles | مهلا، و بالحديث عن الجنين الذي لا أطيق الإنتظار لمقابلتنا متى موعد فحصك قبل الولادة المتأخر؟ |
| Size sadece kontrolün kimde olduğunu göstermek istiyor. | Open Subtitles | إنه يحاول فقط أن يريك من المتحكم بزمام الأمور. |
| Kapıları kapatıp, saklanıyoruz, kontrolün elimizde olduğuna inanıyoruz, ya da, en azından, kontrolün elimizde olduğunu umuyoruz. | TED | نحن نغلق على أنفسنا اﻷبواب ونحتمي، مقتنعين أننا مسيطرون، أو على اﻷقل، نأمل بالسيطرة. |
| Belki de kontrolün kendisinde olduğunu bizi ne zaman isterse öldürebileceğini kanıtlamak istiyordur. | Open Subtitles | لربّما تريد أن تثبت أنّها ممسكة بزمام الأمور، وبأنّ بوسعها قتلنا متى شاءت |