O yüzden iyi intiba bırakma veya bir bağ kurma amacım yok. | TED | لذا لا أهدف إلى ترك انطباع رائع عني ولا لبناء مصالح. |
Dur, böyle birşey okumuştum. Bu, yuva kurma dönemi, değil mi? | Open Subtitles | قرأت حول هـذا ، هذه مرحـلة تكوين العـائلة |
Buna ilişki kurma deniyor, her defasında bir blok olacak şekilde | TED | تسمى بناء العلاقات، وتعني حرفيًا مربع سكني واحد في كل مرة. |
Üst makamlardan Beşinci Kol üzerinde yoğunlaşacak bir ekip kurma emri aldım. | Open Subtitles | لديّ أوامر من أعلى مستوى لتشكيل فرقة عمل للتركيز على الرتل الخامس |
Ama '90 ların ortasında kendimizi karakter ve yaratık tasarımı işiyle yalıtılmış halde buluverdik, aslında şirketi kurma amacımızda buydu. | TED | ولكننا تخلفنا عن هذا التقدم في منتصف التسعينات أي في تصميم المخلوقات والشخصيات والتي كانت في الأصل سبب تأسيس الشركة |
Bir kardeşiniz var ama onun sizinle bir ilişki kurma kapasitesi yok. | Open Subtitles | المقصود أن أخوك ليس قادراً على إنشاء أي علاقة معك |
Bağımsız bir uyuşturucuyla savaş birimi kurma yetkisi aldım ve seni seçiyorum. | Open Subtitles | لقد فوضوني لأقوم بإنشاء وحدة لمكافحة المخدرات وقد اخترتك أنت |
Anne, ben gelecekte aile kurma ihtimali üzerine evlenmiyorum. | Open Subtitles | أمي أنا لن أتزوج مستقبل مرجح لتكوين عائلة |
Çekim, saygı, güven, dayanıklılık iletişim kurma isteği ve kabiliyeti. | Open Subtitles | القدرة و الرغبة للتواصل, أن كل هؤلاء الأجزاء مُحدّدة وراثياً. |
Hatta kendi işlerini kurma imkanı bulabiliyorlar. | TED | أو ربما حتى فرصاً لإنشاء أعمالهم الخاصة. |
Bu sadece yaratıcı endüstrinin yapabileceği ulus kurma görevi. | TED | وهذا هو العمل لبناء الأمة الذي يمكن للصناعة الإبداعية وحدها القيام به. |
Açık kaynak için diğer Sun'ı kurma fırsatı. | Open Subtitles | لبناء شركة صن التالية للبرامج مفتوحة المصدر |
Korkarım ki, sevgili İngilizce öğretmenimizin, hafif arkadaşlıklar kurma gibi kötü bir huyu var. | Open Subtitles | أخشى أن من عادات مدرس الإنجليزى العزيز تكوين صداقات بشكل سهل |
Tamam, pekala. Yani, beşinci yasa değişikliği, dernek kurma hürriyetini korur, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، التعديل الأوّل للدستور يحمي حرّيّة تكوين الجمعيّات، صحيح؟ |
İngiliz'lerle Yerli'ler arasında bir köprü kurma düşlerini canlı tutmak için mücadele ettiler. | Open Subtitles | حيث كافحا لإبقاء حلمهما حيا في بناء جسرا ما بين الإنجليز و الهنود |
Sana ilk kadın başbakan olarak kabine kurma vekâleti verecek. | Open Subtitles | ...بانتظار اعطائك الضوء الاخضر لتشكيل حكومتك الجديدة... ...كأول رئيسة وزراء |
Çiftleşmeden sonra, erkekler ölürken dişiler yeni bir koloni kurma uğraşını verirler. | TED | يموت الذكور بعد التزاوج وتحاول الإناث تأسيس مستعمرات جديدة |
Majesteleri, York'ta parlemento kurma konusundaki talimatlarınız nelerdir? | Open Subtitles | صاحب الجلالة ما هي تعليماتك بما يخص إنشاء البرلمان في يورك؟ |
Bir zamanlar bir arkadaşımla birlikte... bir dernek kurma hayalim olduğu için. | Open Subtitles | لأنني و صديقي يوما ما حلمنا بإنشاء تلك الجمعية |
Lewis, bunun bir ekip kurma işi olduğunu sanan bir aktör sadece. | Open Subtitles | لويس' مجرد ممثل فقط ' قام بإتمام العملية كانت لتكوين الفريق. |
Ama bence yeni olan şey, bugün bizler, tüm dünyayla anında ve sınırsız bir şekilde iletişim kurma yeterliliğine sahibiz. | TED | لكن أعتقد أن الجديد هو أن لدينا الآن الإمكانية للتواصل على الفور عبر الحدود تماماً في كل أنحاء العالم. |
İmparatorluğunu kurma yolunda girişimci dünyayı sallıyorsun, kapitalizim yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتعامل مع نظام رأس مالى وتهز مشاريع العالم فى طريقك لإنشاء إمبراطورية |
Lokal Kullanıcılar Grubu bir sosyal network kurma... piyasasına yöneldiler. | Open Subtitles | المجموعات المحلية على الشبكة اصبحوا ميالين لاكثر من انشاء شبكة للتواصل الاجتماعي |
demek ki esas ihtiyacımız olan esas olup biteni gösteren bir bir nedensel model. ve Proteomik, bize aslında böyle bir model kurma şansı veriyor. | TED | فما نحتاجه هو أن يكون لدينا نموذج للمسببات لما يحصل فعلا، و البروتيوميات التي تنتج لنا القدرة على بناء نموذج مثل هذا. |
Sınavı geçmek için ailenin prestijine güvenerek hayal kurma. | Open Subtitles | لا تحلم ابداً بان تعتمد على هيبة العائلة لكي تجتازهُ |
Şu her müvekkil ile empati kurma huyun seni bir yere getirmez. | Open Subtitles | عادة التّعاطف مع كلّ عميل هذه... لن تفيدكَ في شيء بتاتًا. |
Çünkü sende yakınlık kurma sorunu var. | Open Subtitles | لإنك تُعاني من مشاكل تتعلق بالعلاقة الحميمية |