"mirası" - Translation from Turkish to Arabic

    • تراث
        
    • إرث
        
    • الميراث
        
    • ميراث
        
    • الإرث
        
    • تراثه
        
    • التراث
        
    • إرثه
        
    • إرثها
        
    • ميراثه
        
    • أرث
        
    • ميراثي
        
    • يرث
        
    • ميراثك
        
    • إرثك
        
    mirası hayatımızın, kültürümüzün, .siyasetimizin ve dini inançlarımızın en derinlerine ulaşarak meydan okuyor. Open Subtitles بل إنّها تراث يصل لكلّ رقعة في حياتنا, مُتحدّية عاداتنا, وسياساتنا, ومُعتقداتنا الدينيّة.
    Fakat birkaç milyon yıl sonra bile insanlığın mirası yaşamaya devam ederdi. TED لكن حتى بعد عدة ملايين من السنين، سيبقى إرث البشرية حاضرًا.
    Çocuklarımıza veya torunlarımıza bırakmak istediğimiz mirası düşündüğümüzde bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz. TED وعندما نفكر في نوع الميراث الذي نريد تركه لأبنائنا أو أحفادنا، فكروا في ترك إرثٍ من العدالة.
    İki özgürlük ustası çalıyor, Amerikan sanatının bar müzisyenleri tarafından yozlaştırılıp, yok olmasından önceki yegane mirası: Open Subtitles اثنان من عظماء الحرية يعزفون قبل فساد الفنّ على يد ملايين المغنيين السيئين الذين دمّـروا ميراث أمريكا الفنّي الوحيد
    Hükümdar, bu kutsal mirası korusun ve kutsasın böylece, bu cesur savaşçıların kuvveti daha doğmamış Ultramarinlerde hayat bulsun. Open Subtitles عسى ان يبارك الإمبراطور هذا الإرث المقدس لكي تعيش قوة هؤلاء المحاربون الشجعان في المحاربون الذين لم يولدو بعد
    Ama mirası devam ediyor. Mahalleli garip sesler, perdelerin gerisinde hareketler bildiriyorlar. Open Subtitles ولكن تراثه يستمر ويورد السكان المحليون سماعهم لضجة غريبة ورؤيتهم لتحركات خلف الستائر
    Ancak malesef şu an için Dünya mirası kongresi ulusal yargı alanının dışında kalan yerleri koruma ihtiyacı duymuyor. TED ولكن لسوء الحظ لم تدرك هيئة التراث العالمي الحاجة لحماية مناطق وراء السيطرة القومية في الوقت الحاضر
    Tüm şehir UNESCO Dünya mirası Sit Alanı kapsamındadır. TED المدينة بأكملها هي موقع تراث عالمي لليونسكو.
    Sanki büyükbabamın mirası aileye patlamış... ..ve o küçük fazlalık hücreler,... ..kendilerini herkesin beynine yerleştirmişti. Open Subtitles كما لو كان جدي تراث وقد انفجرت داخل الأسرة، وتلك الخلية إضافية قليلة وقد قدمت نفسها في المخ للجميع.
    Torunlarımızın torunlarına daha doğmamış kuşaklara korkunç bir zehir ve çevre tahribatı mirası bırakıyoruz. Open Subtitles نحن نترك ورائنا تراث فظيع من السموم ويقلص من البيئة لأحفاد أحفادنا
    Kralın zengin mirası nesiller boyunca süregelmiş ve bugüne dek Mali tarihinin altın çağının simgesi olarak türbeler, kütüphaneler ve camiler ayakta kalmıştır. TED دام إرث الملك لعدة أجيال، وحتى هذا اليوم، توجد أضرحة ومساجد وجامعات تقف شاهدة على هذا العصر الذهبي في تاريخ مالي.
    De Beauvoir’ın mirası, onun iki üniversite öğrencisinin kendilerine yönelik cinsel istismar suçlamalarıyla TED لكن إرث دي بوفوار أصبح مثيرًا للجدل من خلال اتّهامات طالتها بالتحرش الجنسي لاثنين من طالباتها في الجامعة.
    Ne zamandan beri Martin mirası senin için bu kadar önemli hale geldi Open Subtitles منذ متى أصبح إرث مارتن مهمَاً جدَاً بالنسبة لك؟
    Bu yüzden hakkın olan mirası sana bırakabilmek için ölümümü tezgâhladım. Open Subtitles لهذا قمت بتزييف موتي لأعطيك الميراث الذي تستحقه
    Bana, herşeyi bırakacak kadar sevdiğiniz birini bulduğunuzda, mirası size bırakmamı söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أن اعطيك الميراث عندما تجد الشيء الذي يجعلك تقيمه أكثر للإستلام كل شيء
    O halde bayım, sizi beklenen mirası kasıtlı olarak değiştirmekten dava ediyoruz. Open Subtitles إذًا يا سيدي نحن سنرفع بحقك قضية لتدخلك المتعمد في توزيع ميراث متوقع
    Oğullarımın mirası olan, kocam öldüğünde elimden alınan toprakları alamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن اتحصل على ميراث إبني. أرض زوجي التي أخذت مني عندما مات.
    O yüzden, bu mirası korumalı ve örnek olmalıyız. TED لذا فإن علينا حماية هذا الإرث وأن نكون مثالاً يُحتذى
    İnsan vücudunun nasıl çalıştığını anlamaya çalışmak ve bulgularını yazmak hayatının tutkusu ve mirası olmuştu. Open Subtitles محاولاته لأن يفهم كيفية عمل جسم الإنسان و تدوين معرفته هذه،كان شغفه و تراثه
    Bunu ve içine doğduğum mirası her zaman reddettim. TED لطالما رفضته وكل التراث الذي ولد اسمي فيه.
    mirası, yıkıldığı tarihe kadar sayısız savaş açan bir imparatorluk ve askeri otokrasi geleneğiydi. TED كان إرثه إمبراطورية استمرت في غزو لا نهاية له حتى انهارت وتقليد للإوتوقراطية العسكرية.
    Napoléon'un imparatorluğu sekiz yıl sürmesine rağmen mirası çok daha uzun süre etkisini gösterdi. TED وفي حين بقيت إمبراطورية نابليون ثمان سنوات، فإن إرثها بقي لوقت أطول بكثير.
    Sizin sahip olduğunuz gibi onunda mirası israf etmesinden mi korkuyorsunuz? Open Subtitles هل تخاف من أن يبدد ميراثه كما بددته أنت ؟
    Muhammed'in mirası, onun ektiği tohumlar idi. Open Subtitles هذا هو الإرث الذى تركه للمسلمين أرث محمد يتضح فى الصورة التى زرعها
    Hakkım olan mirası alabilseydim sonsuza dek krallar gibi yaşayabilirdim. Open Subtitles و إذا قد حصلتٌ علي ميراثي كنت سأعيش مثل ملك إلى نهاية الزمن
    Ya da konduğu mirası çekemeyen biri tarafından. Open Subtitles أو من قبل شخص استاء بشدة من أي شخص يرث هذا المبلغ من المال
    Babanın verdiği bütün mirası bir yük çekme makinesine yatıracağını düşündüğünü hiç sanmıyorum. Open Subtitles لم أكون أتوقع انّ والدك أعتقد يوماً أنّك ستنفقين ميراثك على آلة حرث
    Bunu yaparsan, evimiz, senin ve oğlumuzun mirası tamamen güvene alınmış olur. Open Subtitles إفعل هذا، وسيكتمل منزلنا ويتأمّن إرثك لك، و لولدنا من بعدك رقعة واحدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more