"o kadar kötü" - Translation from Turkish to Arabic

    • بذلك السوء
        
    • بهذا السوء
        
    • لهذه الدرجة
        
    • بذاك السوء
        
    • سيئة جدا
        
    • سيئاً جداً
        
    • سيئة جداً
        
    • سيء جداً
        
    • سيئا للغاية
        
    • هذا سئ
        
    • سيئاً في
        
    • لم يكن ذلك سيئاً
        
    • بتلك السوء
        
    • بهاذا السوء
        
    • بنفس السوء
        
    Hadi ama anne. Fransız yemekleri O kadar kötü değildir. Patates kızartması ısmarla. Open Subtitles بالله عليك أمي الطعام الفرنسي ليس بذلك السوء ، فقط أطلبي رقائق شيبس
    Hayatım anlamsız geliyor. Aslında O kadar kötü değil. Open Subtitles حياتي لا تتجيه لاي مكان ولكنها مع ذلك ليست بذلك السوء
    Ben çok küçükken çalışıyordu. O zaman, O kadar kötü değildi. Open Subtitles عندما كنت صغيرة وهو كان بالعمل لم يكن بهذا السوء حينها
    Evet, Ben O kadar kötü hissetmezdim. Gerçekten bir melek değil. Open Subtitles نعم وأود أن لا يشعر بهذا السوء انها ليست حقا ملاكا
    Hayır O kadar kötü değil. Sürekli ağrı kesici veriyorlar. Open Subtitles لا ، ليس بذلك السوء لقد اعطوني الكثير من مسكنات الالم
    Belki de sigara içmek O kadar kötü bir şey değildir. Yani baksanıza, en azından temiz hava alıyoruz. Open Subtitles ربما التدخين ليس بذلك السوء أعني ، لقد أخرجنا للجو المنعش
    Özür dilerim. Aslında O kadar kötü değildir. Sadece biraz kıskanıyorum o kadar. Open Subtitles آسفة ، هي ليست بذلك السوء فقط أغير منها قليلاً
    Sığınma evi seçeneklerim ile ilgili biraz araştırma yaptım bazıları O kadar kötü değilmiş. Open Subtitles أقمت بعض البحوث عن خياراتي للمنازل المشتركة وبعضًا منها ليست بذلك السوء
    O kadar kötü olduğunu düşünmüyorum, sadece biraz büyük. Bu oyun müthiş bir şey. Open Subtitles لا أعتقد أنها بذلك السوء, إنها كبيرة نوعا ما أاه, لابد و أنه رائع
    Durumun O kadar kötü olmadığını düşünen dedem, kalmaya karar verdi. TED قرر جدي البقاء، معتقداً أن الوضع ليس بهذا السوء.
    - İki haftaya hiçbir şey kalmayacak. - O kadar kötü olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles ـ لن يكون هناك شيء بعد أسبوعين ـ لم أتخيل أن الأمر سيكون بهذا السوء
    - Sence O kadar kötü mü? - Başka ne yapabilirim? Open Subtitles هل تعتبد أنه بهذا السوء أنا لا أعرف ما الشيئ الآخر الذي يتوجب فعله
    Hayatımda hiç O kadar kötü eller görmemiştim. Open Subtitles سيئا جدا لم ألعب بهذا السوء من قبل في حياتي
    Dur bir dakika. Belki de O kadar kötü değildir. Nasıl ayrıldınız? Open Subtitles مهلا ً، ربما لا يكون الأمر بهذا السوء كيف تركتها ؟
    Evlilik O kadar kötü bir şey değil. Eliza'nın annesiyle evlenmişsin. Open Subtitles الزواج ليس مخيفا لهذه الدرجة " أنت تتزوج والدة " إليزا
    O kadar kötü değildi, gürültülüydü sadece. Open Subtitles و لم يكن الأمر بذاك السوء لقد كان الصوت عالي فقط
    Arkadaşın O kadar kötü ki o çalarken, ellerimi gözümden beynime kadar sokmak ve beynimi karıştırmak istiyorum. Open Subtitles و لكن لأنها سيئة جدا هي تجعلني أشعر بأن أخرق عيني بأصابعي حتى أصل إلى المخ ثم أقلبهم جميعا
    - O kadar kötü değildi, değil mi? Open Subtitles أرأيت . لم يكن ذلك سيئاً جداً . اليس كذلك ؟
    Hafızası O kadar kötü ki, bir hafıza problemi olduğunu bile hatırlamıyor, bu inanılmaz. TED كانت ذاكرته سيئة جداً لدرجة أنه لم يتذكر أن لديه مشكلة في الذاكرة وهو أمر مدهش
    Bu O kadar kötü değildi. Open Subtitles حسناً , هذا لم يكن سيء جداً
    Tabii, eğer onu sevseydin, O kadar kötü olmazdı. Open Subtitles بالطبع، لوأحببتيه، سيكون الأمر سيئا للغاية
    Aman Tanrım. Gerçekten O kadar kötü mü? Open Subtitles أوه يا الهى هل كان هذا سئ جدا
    Başlarda O kadar kötü değildi, kendimizi Tanrı gibi görüyorduk. Open Subtitles لم يكن الأمر سيئاً في بداية الأمر، ونحن نحس كأننا آلهة المشكلة أني كنت أعرف أنّه عالم وهمي
    O kadar kötü olacağını düşünmemiştim. Open Subtitles لا أعتقد بأنها كانت بتلك السوء.
    - Yapma. O kadar kötü değildi. - Bunu yapmak zorunda değildin. Open Subtitles هيا , لم يكن بهاذا السوء لم تكن مضظرا لفعله
    Hayır ama yaş ve olay büyüklüğünü göz önüne alırsak bir O kadar kötü olabilir. Open Subtitles كلّا، لكنّ التكيُّف مع التقدّم بالعمر والتضخّم الماليّ قد يكون بنفس السوء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more