Benimle birlikte oturmanı ve yerinden bir milim bile kıpırdamamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تجلسي معي و لاتتحركي قدر إنش في حال أردتك |
oturmanı ve sana buz getirirken beklemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تجلسي هنا وتنتظريني حتى أحضر لكِ بعض الثلج. |
Peki, ama bizimle oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا – أفضل أيضا أن تجلسي معنا على الطاوله |
Çalışmalara gelmeni ve oyunda sırada benimle oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأتي للتدريبات وأن تجلس على كرسي الأحتياط أثناء المباريات معي |
Mutfağa gidip masaya oturmanı ve oraya... bir isim yazmanı istiyorum. | Open Subtitles | و أريدك أن تذهب إلى المطبخ و تجلس على المائدة و تضع اسماً لأحدهما |
Güzel ama havlunun üstüne oturmanı istiyorum. Böylece deri koltuklarımın üstüne ıslak bir popo izi çıkmamış olur. | Open Subtitles | أريدك أن تجلس عليها لكي لا تبلل المقاعد الجلدية بمؤخرتك |
Enine oturmanı tavsiye ederim gülümse, sarmal dalgayı bekle belki kısa bir yol gidebilirsin. | Open Subtitles | نصيحتي لكِ أن تجلسي إبتسمي, وإنتظري الإلتفاف وربما ستلحقي بتوصيلة صغيرة |
Yanıma oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تجلسي بجانبي. لقد تمّ إختطافكم. |
Kaptan koltuğuna oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | تعالي هنا . أريد أن تجلسي على مقعد القائد. |
Öyle olduğunu biliyorum, ama yanıma oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنكِ تريدين و لكني أريد بأنَ تجلسي بقربي |
Senden şuradaki sandalyeye oturmanı ve sessiz olmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأحتاج منكِ أن تجلسي على ذلك الكرسي و تلتزّمي الصمت |
Sadece masada oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | لماذا لا تجلسي الى المكتب حسنا؟ |
Şuraya oturmanı istiyorum Marcie. | Open Subtitles | حسناً يا مارسي، أريدك أن تجلسي هنا |
Salonda oturmanı ve bu adamın yüreğine Allah korkusunu yerleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجلس هناك ضع خوف الله في هذا الرجل |
Salonda oturmanı ve bu adamın yüreğine Allah korkusunu yerleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجلس هناك ضع خوف الله في هذا الرجل |
Bu masada oturmanı ve meşgul görünmeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تجلس على هذا المكتب و تتصرف كأنك مشغول |
Şimdi, eğer bunun ikimizin arasında kalmasını istiyorsan, ...sana geri dönüp oturmanı ve bana biraz parmak tavuk ısmarlamanı öneririm. | Open Subtitles | اذا اردت ان يبقى هذا بيننا اقترح ان تجلس وتطلب لي اصابع دجاج |
Hani ben dönme dolaba binmek istemiştim ama annem çok korktuğundan onun yanına oturabileceğini söylemiştin, bense kendi yanıma oturmanı istemiştim, bu yüzden de aramızda oturup ikimizin de elini tuttuğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لذا قلت أنّكَ ستجلس أمامها ولكنّني أردتكَ أن تجلس أمامي، لذا جلست بيننا، وأمسكت بكلتا يدينا. |
Senden oturmanı, oksijen tasarrufu yapmanı ve orada olmayan insanlarla konuşmayı bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجلس وتحفظ الأكسجين وتوقف عن الحديث لأشخاص ليسوا هناك |
Dinle, burada oturmanı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | الاستماع، والثاني بحاجة لكم للجلوس هنا، حسنا؟ |
Ben annenle konuşurken tam burada oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَجْلسَ هنا بينما عِنْدي a كلام صَغير مَع مومي، موافقة؟ |
Grace. senden yanıma gelip oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | غرايس، أُريدُك أَنْ تأتي لهنا وتجلسي بجانبي، لكن |