"oyuncaklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • ألعاب
        
    • الدمى
        
    • العاب
        
    • الالعاب
        
    • ألعاباً
        
    • دمى
        
    • ألعابك
        
    • الألعاب
        
    • تويلاند
        
    • مجسمات
        
    • الدُمى
        
    • والألعاب
        
    • وألعابك
        
    • ألعابٍ
        
    • دُمى
        
    Akıllı lambalar, akıllı kilitler, akıllı tuvaletler, akıllı oyuncaklar, akıllı seks oyuncakları. TED هنالك أضواء ذكية، أقفال ذكية، مراحيض ذكية، ألعاب ذكية، ألعاب جنسيّة ذكية.
    Ve oyun yapmaya başlayıncaya kadar şunu fark etmemiştim ki... aslında oyunları daha ziyade oyuncaklar olarak görüyorum. TED ولم يكن حتى وقت آخر، بدأت صنع الالعاب اعتقد فالواقع أني أعتبرهم ألعاب.
    Daha evvel hiç görmediğim oyuncaklar yaratma hayali ile dokuz sene önce bir oyuncak şirketinde, işe başladım. TED عندي حلم أن أصنع ألعابًا لم تر من قبل، بدأت أعمل في شركة ألعاب منذ تسع سنوات.
    Üzgünüm, tatlım, ama biliyorsun ki oyuncaklar sonsuza kadar dayanmaz. Open Subtitles اسفة يا صغيرى لكنك تعلم ان الدمى لا تدوم للابد
    Pillerin şarj edilmesi gerek. oyuncaklar sandığın dibini dönüşümlü olarak kullanmalı. Open Subtitles البطاريات تحتاج تغيير و الدمى التى فى الدرج تحتاج تصليح
    Ama uçurtmalar sadece bunun gibi oyuncaklar değil. TED الطائرات الورقية ليست مجرد العاب مثل هذه
    O, oyuncaklar yerine aletlerle oynayarak büyümüş bir çocuktu. TED انه طفل نمى يلعب بواسطة الادوات . لا بواسطة الالعاب
    oyuncaklar yapıyorum. Çalışmalarımın büyük bir bölümü TED قمت أيضا بتصنيع الألعاب . كان الغالب منها ألعاب إلكترونية للكمبيوتر
    Kimse girmemişti. Yalnızca eski okul kitapları, oyuncaklar, toz yığını, ve örümcek ağları vardı. Open Subtitles لم يكن بها سوى كتبه الدراسية القديمة و ألعاب تستجمع التراب و خيوط العناكب
    Neden ki, burada hayatının sonuna kadar yetecek oyuncaklar var. Open Subtitles لِمَ، لديهم ألعاب هنا تكفيك لبقية حياتكِ.
    Hey, burada Şef benim. Fırınlayın onu, oyuncaklar. Open Subtitles هيه ، أنا رئيس الشرطة هنا غلفوه يا ألعاب
    Eminim öyledir. Küçük oyuncaklar çalan küçük bir çocuk. Open Subtitles طبعاً ، الآن هو فتى صغير يسرق ألعاب صغيرة
    Reklamlarda yapıyor göründükleri şeyleri gerçekten yapan oyuncaklar. Open Subtitles ألعاب تفعل في الواقع ما تفعله في الإعلانات.
    aydınlık, oyuncaklar için bir sürü dolap. Open Subtitles مضاء جيداً الكثير من الدواليب لتحمل الكثير من الدمى
    İşe oyuncaklar getirmeye başladı. Sonra oyuncakların içine patlayıcı koymaya. Open Subtitles بدأ بجلب الدمى للعمل، ثمّ بإخفاء المتفجرات داخلها.
    Elinde mücevherler ya da tablolar olur sanmıştım, bu aptal oyuncaklar değil. Open Subtitles ظننته لديه حلي أو رسومات ثمينة وليس بعض الدمى السخيفة
    Sınırsız bir servet. oyuncaklar ve ödüller. Hem de hayal bile edemediğiniz kadar. Open Subtitles ثروات هائلة ، العاب ، وجوائز اجمل مما في احلامك
    En son karşılaşmamızdan bu yana Zaman Efendi'lerinden yeni oyuncaklar aldığı aşikâr. Open Subtitles جلياً أنه استلم ألعاباً جديدة من أصدقائه سادة الزمن منذ مواجهتنا الأخيرة
    Sen bişey yapmıyorsun ama anlattığın peri hikayeleri başını döndürdü oyuncaklar ve ruhları Onu hayal dünyasında yaşatıyor. Open Subtitles أنت لا تفعل شيئاً سوى ملئ رأسها بالقصص الخيالية دمى ذو أرواح؟ أنها تعيش في عالم الخيال
    ..ev ya da oyuncaklar alana kadar. Open Subtitles من ذهب الى الخارج واشترى شقة فاخرة وكل ألعابك انت تعلم ، حياتي لم تتغير كثيرا
    Sen futbol ve beyzbol çok oynayacağız olduğunu ve normal oyuncaklar, ve çok sayıda belki de bir köpek alırsınız. Open Subtitles أنك ستلعب الكثير من كرة القدم و البايسبول و سيكون لديك الكثير من الألعاب الطبيعية و ربما حتى سنحضر كلباً
    oyuncaklar Diyarı Open Subtitles تويلاند
    Aslında tam olarak bize benzeyen oyuncaklar yapmanın bir yolu var. Open Subtitles تعلم، هناك طريقة للحصول على مجسمات تشبهنا تمامًا
    Artık kızıma 200 dolarlık oyuncaklar almayacaksın. Open Subtitles لا مزيد من شراء الدُمى التي تُقدر قيمتها بـ200 دولار لإبنتي
    Penis, parmaklar, oyuncaklar, hepsinde kondom kullanmalısın. Open Subtitles القضيب والأصابع والألعاب كل يحتاج إلى واقية خاصة
    Getirdiğin oyuncaklar orada, kutunun içinde. Open Subtitles وألعابك التي أحضرتها معك هي في ذلك الصندوق هناك
    Biz atabileceğin oyuncaklar değiliz. Open Subtitles أتعلم, لسنا مجرد ألعابٍ لترميها بعيدًا
    Cinayet mahallindeki oyuncaklar iş yerinize gönderilmiş. Open Subtitles دُمى ألعاب من مواقع الجرائم أرسلت إلى عملك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more